-4-Yardımına ihtiyacım var

630 38 2
                                    

Multimedya Stark✨

Gözlerimi yavaşça açtığımda beyaz duvarlarla karşılaştım. Hastanede olduğumu burnuma gelen o kokudan anlamıştım. Elimi başıma götürüp alnımı ovaladım ve suratımdaki oksijen maskesini biraz indirdim. Babam karşımdaki tekli koltukta uyuyordu. Ona sinirliydim. Suratımdaki maskeyi tamamen çıkartıp kolumdaki serumu da hızlıca kolumdan çektim. Kolum biraz kanamaya başlayınca yüzümü buruşturdum. Ben kan görmeye dayanamazdım ki. Başım dönüp, midem bulunmaya başlayınca babamı uyandırmamak için sessizce odadan çıktım. Kendimi hastanenin dışına attığımda daha fazla dayanamadım ve kimseye aldırmadan bir ağacın altına kusmaya başladım. Önümde bir çift siyah bot görünce kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım.

"Ne işin var burada?"

diye sordu bana Jack. Üzerinde siyah dar bir tişört vardı. Kaslarını öylesine sarmıştı ki. Onun üzerinde de siyah bir ceket. Ve siyah dar bir pantolon. Baştan aşağı siyahtı. Koyu renk saçları ve gözleriyle oldukça... Asi görünüyordu. Yutkunup doğrulduğumda üzerimdeki kıyafetleri düzeltme gereksinimi hissettim. Kendimi onunla kıyaslayınca çok değersiz hissediyordum. O ne kadar mükemmelse ben o kadar hiçtim.

"Sanane sana hesap mı vereceğim?"

Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında nefesimi tuttum.

"Evet."


dedi kısaca. Hastanenin kapısından babamın koşarak çıktığını görünce hemen bir ağacın arkasına saklandım. Jack ne yaptığımı anlamaya çalışırken parmağımı dudağıma götürüp ona susmasını söyledim. Benim bakışlarımı takip edip babama bakınca kaşları çatıldı. Babamın gittiğini görünce yerimden çıkıp nereye gideceğime karar vermeye çalışıyordum. Tam yürümeye başlamışken Jack kolumu tutup beni durdurdu. Tanrım...Seninle mi uğraşacağım ben? Babam tekrar gelip beni görebilirdi ve onunla konuşmak istemiyordum.

"Ne yapıyorsun? Bırak beni."

diye tısladım. Bırakmak yerine tutuşunu sertleştirince acıyla inledim.

"Bıraksana beni ya."

"Ne oluyor?"

"Bir şey olduğu yok Jack bırak beni."

Tek kaşını kaldırıp beni süzdü.

"Kimden kaçıyorsun?"

Etrafıma baktım.

"Burada olmaz, başka bir yerde konuşalım."

Kolumu bırakmadan beni sürüklemeye başladı. Siyah arabasının önünde durup beni içeriye ittikten sonra kendisi de binince arabayı çalıştırıp bizi ormanlığın kenarına çekti. Yüzünü bana dönmeden sordu.

"Anlat."

Bir yanım 'anlatma, ona ne ki' dese de diğer yanım anlatmazsam zorlayacağını söylüyordu. İki türlü de istediğini alacaktı ve ben ona karşı koyabilecek durumda ve güçte değildim.

"Ailevi bir mesele."

diye kestirip attım. Bana dönüp şüpheyle baktı.

"Olabilir, anlat."

Nefesimi sesli bi şekilde dışarı verdim.

"Babam...babamla tartıştık biraz. Ona bağırdım, çok kötü bir şey söyledim ve o da bana vurdu....tokat attı, bende kriz geçirdim."


Elini yanağıma koydu. Hiç hareket ettirmeden bana baktı. Gözleri çok boştu. Ne düşündüğünü anlayamıyordum fakat öyle bakıyordu ki onu izlemekten kendimi alamıyordum. Benim hissettiğim şeyleri bir saniyelik bakışıyla anlayabilecekmiş gibi hissediyordum.

Beni Sevebilir Misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin