-18-Onu Öldürecekler

380 15 1
                                    

JACK'İN AĞZINDAN...........

Telefonun karşı tarafından gelen hırıltılı nefes alış-veriş sesleri Stark'ın zorlandığının kanıtıydı. Gözlerim olabildiğince açılırken bağırmaya başladım.

"Stark! Geliyorum tamam mı? Birazdan ordayım!"

Karşı taraftan ses gelmeyince koşarak aşağı indim. Bu işin böyle olacağını tahmin etmiştim ve lanet olsun ki dediğim gibi de olmuştu. Salona indiğimde telefonu hala kapatmamıştım, beni dinlenmeliydi ve konuşursa onu duyabilmeliydim. Caitlen bana bakıyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Jack, ne oluyor?"

Koşarak dışarı çıktım. Arkamdan geliyordu. Arabaya bindiğimde boş boş bana bakarken sinirli bir şekilde bağırdım.


"Bineceksen bin ya da siktir ol!!"

Bağırmamla irkilse de, dediğimi yapıp arabaya bindi. Kapısını kapatmasını beklemeden gaza yüklendim. Saat çoktan gece yarısını geçmişti, 20 dakikaya orada olurdum. Gaza daha fazla bastım. Yavaştım, sanki ne kadar hız yaparsam yapayım yetişemeyecek gibi hissediyordum. Düz yolda son sürat ilerlerken direksiyonu sağa kırıp ormanlık alana daldım. Caitlen başını cama vurup acıyla bağırırken onu umursamıyordum bile. Çamurlu yolda olabildiğince hızla ilerlerken telefonum hala açıktı.

"Stark?!"

Cevap yok.

Düşündüğüm olamaz değil mi? Başımı Caitlen'a çevirdim.

"Telefonunu ver."


Dehşet içinde ki gözleriyle bana bakarken bağırdı.

"Yola bak! Kaza yapacağız."

Sinirle direksiyona vurdum. Neden dediğimi tek seferde yapmıyordu ki?!

"Telefonunu! Ver!"


Elini cebine sokup telefonu bana uzattı. Elleri titriyordu, bu kadar mı korkuyordu kaza yapmamdan, ölmekten? Telefonu elime alıp Scott'ı aradım. İlk seferde açmayınca tekrar arayıp açmasını bekledim.

"Alo? Kimsiniz?"

Sonunda telefonu açtığında, konuşmaya başladım.


"Scott, ben Jack. Hemen bütün malzemelerini alıp bize git. Stark vuruldu ve sanırım durumu iyi değil."


Direksiyonu sola kırıp araba mezarlığının girişine geldiğimde, Scott ve Caitlen aynı anda bağırdı.

"Stark mı vuruldu?!!"

Hızla arabanın kapısını açıp dışarı çıktım.

"Scott hemen eve git!"

dedim ve telefonu Caitlen'a uzatıp koşmaya başladım. Yine peşimden geliyordu. Büyük, paslanmış kamyonetlerin arkasına bakarken Stark'ı biran önce bulmak istiyordum. Etrafı sadece direklerdeki cılız ışıklar aydınlatıyordu.

"Sen diğer tarafa bak!"

dedim elimle mezarlığın diğer tarafını gösterirken. Caitlen başını sallayıp dediğim yere doğru giderken önümdeki arabanın arkasına baktım, eğilip altına baktım. Yoktu. Ya bulamazsam? Ya benden önce kaçtığı adamlar tarafından bulunduysa? En kötüsü. Ya bulduğumda ölmüş olursa? Sinirle gülmeye başladım.

"O ibne kolay kolay pes etmez."

Ama ya bu sefer ederse?

"Jack! Jack! Buldum onu."


Beni Sevebilir Misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin