Beni Sevebilir Misin?

-12-Striptiz

Bölüm parçası-- Enrique Iglesias & Usher - Dirty Dancer

Kapı çalınca Jack yavaş adımlarla gidip kapıyı açtı. İçeri 4 tane kız girdi. Sarışın, kızıl, kumral ve esmer. Ayağa kalkıp aşağıdaki odaya indim. Arkamdan Jack ve kızlar da geliyordu. Kendimi kanepeye atıp bacaklarımı açtım ve arkama yaslandım. Jack de yanıma oturunca bacağımla onu ittirdim.

"Uzaklaş biraz."

Ters ters bana bakıp kanepenin diğer ucuna oturdu. Kızlar üzerlerindeki şeyleri çıkartıp sadece iç çamaşırlarıyla kalınca odanın ortasında ki striptiz direklerine yöneldiler. Müziği açtım. Dirty Dancer. Esmer olan kız, gri gözlü olmasına rağmen Amy'e benziyor sayılmazdı. Uzun boy, dolgun göğüsler ve kalçalar, seksi bir vücut, boya küpü yüz. Daha seksi, daha kadınsı, daha çekici ve daha kirli. Amy kadar masum değil. Sikeyim belki Amy de masum değildi. Esmer olan direğe baş aşağı asılıp bacaklarını birbirine dolayıp yavaşça aşağı doğru kaymaya başladı. Bacağının tekini yukarı kaldırdı. Bacaklarını iki yana açıp direğe sürtünerek dans etmeye devam ederken sırıtarak onu izliyordum. Yavaşça direkten aşağı inip yanıma yaklaşmaya başladı. Üzerindeki siyah iç çamaşırlarıyla gerçekten çekiciydi. Ayağa kalkıp elini tuttum ve onu odama doğru sürüklemeye başladım. Jack'in striptiz gösterisi devam ediyordu. Odaya girdiğimizde kazağımı çıkarıp kenara attım. Kıza yaklaştım. Uyuşturucunun etkisiyle kafam çok rahattı. Benim kafam genelde hep rahattı. Düşünecek hiçbir şey yoktu.

"Gözlerin lens mi?"

"Evet."

Gözlerimi kapatıp açtım. Kız ellerini boynuma dolayıp dudaklarıma yapıştı. Ellerimi kalçalarına yerleştirip bacaklarını belime dolamasını sağladım. Duvarla benim aramda kalmasını sağlayıp öpmeye devam ederken sutyenini çıkartıp yere attım. Dudaklarını öpüp yavaşça çenesine indim. Ordan da göğüslerine. Kızı sertçe yatağa atıp pantolonumu çıkarttım. Bugün olanlar aklıma gelince sinirleniyordum. Sonra kızı kendime çekip daha sert öptüm. Kan tadı geldi ağzıma. Üzerinde kalan son iç çamaşırından da kurtulduktan sonra belinden tutup onu kendime bastırdım. Kız tırnaklarını sırtıma batırırken hızlı hızlı nefes alıp inliyordu. Nasıl olurda beni değil de abisini seçerdi? Lanet olsun! Ona orospu dediği halde neden yanında duruyor? Onun şuan burda, benim yanımda olması gerekli. Ailesinden kalan tek kişiymiş. Aptal.

"Yavaş ol biraz."

Gri gözlere baktığımda sırıttım. Ne olursa olsun Amy benim olacaktı.

"Sana diyorum-ahhh hey canım acıyor."

Ellerimi boğazına getirip sıkmaya başladım.

"Senin işin bu değil mi?"

Yüzü morarmaya başladığında ellerimi boğazından çekip üzerinden kalktım.

"Defol."

Boş boş suratıma bakarken başımı sallayıp yerdeki boxerımı üzerime geçirdim. Çekmecenin gözünden bi miktar para çıkartıp ona doğru fırlattım.

"Git."

Eğilip yerdeki paraları aldı. Hızlıca iç çamaşırlarını giyinip odadan çıktı. Banyoya girip kendimi soğuk suyun altında sakinleştirmeye çalıştım. Soğuk su düşünmemi kolaylaştırırken yaptığıma pişman mıydım? Hayır. Yaptım oldu ve bitti. Bu kadar. Pişmalık yok. Banyodan çıkıp üzerimi giyindim ve aşağı indim. Caitlen kanepede uyuyordu. Jack ve kızların inleme seslerinden rahatsız olup aşağı indiğine bahse girebilirdim. Sırıttım. Jack bu kızı evde tuttuğuna göre bi planı olmalıydı. Bana anlattığının aksine bir plan. Dışarı çıkıp beremi kafama taktım ve ceketimin fermuarını sonuna kadar çektim. Şu Amy'nin biricik abisiyle bi konuşalım bakalım. Kapıya yaslanmış beklerken elimi zilden bir an olsun çekmiyordum. İçerden bağırma sesleri gelince sırıttım. Seni aptal. Amy'nin abisi bir hışımla kapıyı açtığında karşısında beni görmeyi beklemiyor olmalıydı ki şaşırdı. Omzundan ittirip içeri girdim.

"Hey ne yaptığını sanıyorsun? Burası benim evim ve şuan yaptığın haneye tecavüz. Seni mahkemeye verebilirim. Defol!"

"Yaptığım sadece haneye tecavüz olsun. Yoksa başka şeylerde yapabilirim. Ve inan bana ne bok yaparsan yap. Umrumda değilsin."

Odaların içine tek tek bakıp Amy'i bulmaya çalışıyordum. Yok. Bu odada da yok. En son yeşil kapısı olan odaya girdim. Hangi insanın odasının kapısı yeşil olur ki? Ya da göremedikten sonra yeşil olmasının ne anlamı vardı ki?

"Yeter artık. Defol diyorum sana."

Adamı dinlemeden kapıyı açıp içeri girdim. Yatakta biri yatıyordu ve yorganı kafasına kadar çekmişti. Ara ara gelen hıçkırık ve iç çekiş sesleriyle kapının kolunu tutan elim sıkılaştı. Arkama döndüğümde Amy'nin abisi yoktu. Kapı çarpma sesiyle, gittiğini anladım. Ya da her ne yaptıysa kaçtığını. Hıçkırık sesleri gittikçe boğuklaşırken kapı kapattım ve gıcırdayan tahtaların üzerinde yürüyerek Amy'nin yattığı yatağa doğru yaklaştım.

"Ö-özür dilerim abi. A-ama ben kötü bir şey yapmadım ki."

Sesi küçük bir çocuk gibi çıkmıştı. Öylesine masum ve korkak. Abisi ben gittikten sonra çok kızmış olmalıydı.

Yatağın ucuna oturdum ve yorganı çekmeye çalıştım. İzin vermedi.

"Ben bir şey yapmadım ki."

Yorganı hızla üzerinden çektiğimde gördüğüm şey karşısında gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

"Amy?"