-5-Bu İş Bugün Bitmeli

602 37 3
                                    

Multimedya Jack✨

Gözlerini kırpmadan bana bakarken bir yandan da arkama bakıp az önceki adamın gelip gelmediğini kontrol ediyordum. Tekrar Stark'a döndüğümde yarı baygın gözlerle beni inceliyordu.


"Stark sana diyorum."

"Sen kimsin?"

Ağzım şaşkınlıkla açlırken ciddi olup olmadığını düşünüyordum. Hem onları gördüğüm için beni tehdit etmişti hem de şimdi bana kim olduğumu soruyordu. Ona ihtiyacım olacağı aklımın ucundan geçmezdi ama vardı ve lanet olsun beni tanımamazlıktan geliyordu. İyi peki ben ona kendimi hatırlatırdım o halde.


"Benim Caitlen hani sizi adam öl..."

Hızla etrafına bakıp elini ağzıma kapatıp beni susturdu.

"Kes sesini gerizekalı! Aptal mısın sen?"

diye tısladı suratıma. Konuşmaya çalıştım ancak elini ağzıma örttüğü için söylediklerim boğukça çıkıyor ve anlaşılmıyordu. Arkamdan birinin tutup beni çekmesiyle dengemi kaybettim. Az kalsın düşüyordum ki son anda topladım kendimi. Beni çeken kişiye baktığımda sertçe yutkundum. Jack karşımda tüm kusursuzluğuyla dikiliyordu.

"Ne işin var burda?"

diye sordu sertçe. Zaten bana karşı nazik bir ses tonu olmamıştı hiç. Eh olanları düşününce bunu normal karşılıyordum.



"Şey...ben...sadece...."

Saçmalamaya devam ederken gözleriyle bir yeri işaret etti.


"Ondan mı kaçıyorsun?"

dediği yere dönüp bakınca az önce otelde bana saldıran adamın kafasını tutarak buraya doğru koşmakta olduğunu gördüm. Korkuyla Jack'in koluna sarılıp kafamı göğsüne gömdüğümde, görmesem de kaşlarını çattığını tahmin edebiliyordum.

"Ne yapıyorsun sen?"

diye sorduğunda ona daha sıkı sarıldım.


"Şu adam gidene kadar, lütfen Jack."

Sonunda nefesini dışarı verip kollarını belime doladı ve bana sarıldı. Bu hareketi karşısında şaşırırken mutlu da olmuştum. Bana mecburiyetten sarıldığını bilsemde sevinmiştim çünkü istemese yapmayabilirdi. Bir süre sonra kollarını etrafımdan çekip omuzlarımdan iterek beni kendinden uzaklaştırdı. Stark'ın arkadan homurdandığını duyabiliyordum. Dönüp ona baktığımda eliyle saçlarını dağıttı.

"Hadi artık, siktir et şu kızı da gidelim."

Jack ellerini pantolonun ceblerine yerleştirip omuz silkti. Tam yürümeye başlamışlarken umudumu kesip ne yapacağımı düşünürken Jack arkasını dönmeden mırıldandı.

"Kalacak bir yerin yok biliyorum. İstersen bi süreliğine bizde kalabilirsin."

Şaşkınlıktan ağzım açlırken tekliflerine balıklama atlamamak için

"Ben bir yer bulurum yine de teşekkür..."


Sözümü kesip



"İyi sen bilirsin."

Dediğinde çantamın saplarından turup koşarak yanlarına gittim.



"Tamam madem ısrar ediyorsunuz geleyim."

Aynı anda ikiside bana dönüp baktığında tedirgin olup gülümsedim. Jack sıkıntıyla nefes verirken Stark'ın söylediği şeyi de duymuştum.

"Gerizekalı bu kız."

Ses tonunda alay, şaka falan yoktu. Ciddiydi. Gerçekten öyle mi olduğumu düşünüyor diye geçirdim içimden. Sonra hızlıca onlara yetiştim.

"Teşekkürler."

***

Geldiğimiz yere bakınca gülümsedim. Önümde iki katlı bir ev duruyordu. Arka tarafı ormana doğru uzanırken önünde kocaman bir bahçesi vardı. Bu ikilinin ormanla alıp vermediği ne bilmiyordum ama insanlardan böylesine uzak bir yer mükemmeldi. Etrafta başka ev yoktu ve bu yüzden aşırı sessiz bi havası vardı. Jack ve Stark'ın eve doğru yürümeye başladıklarını görünce koşarak onlara yetiştim ve eve girdim. İçeri girmemle soğuğun yüzüme çarpması bir oldu. Stark pencereden dışarıyı izlerken Jack kanepeye uzanmış tavanı izliyordu. Hafifçe boğazımı temizledim. Hiçbiri dönüp bakmadı bile. Aynı şeyi bir kere daha yaptım ama tepki aynıydı. Tekrar boğazımı temizlemeye hazırlanırken Stark sinirle arkasını döndü ve bağırdı.

"Şuna bir son verir misin?!"

Bir adım geriledim. Jack gözlerini bana çevirip başıyla yukarıyı gösterdi.

"Yukarıda boş bir oda var. Git yerleş."

Kafamı sallayıp yukarı çıktım. Yukarıda boş bir odadan fazla birçok boş oda vardı ve bende en beğendiğimi seçip girdikten sonra çantamı bir köşeye fırlattım. Üzerimi değiştirip odadan çıktığımda tam aşağı inecekken Stark'ın konuşmasını duyup duvarın kenarına saklandım.

"O kızı ne bok yemeye eve getiriyorsun ki? Göz kulak olacağız derken evimize almaktan bahsetmiyordum."

Stark sinirle konuşurken burda istenmediğimi anlamıştım.Gözlerim dolmaya başladı. Neden ama? Onlar senin hiç bir şeyin değil. Ne bekliyordun ki? Bende evimde yabancı biri olsun istemezdim haklıydı.


"Kes sesini bir şey biliyorum herhalde."

"Ne yapmayı planlıyorsun yine sen?"

Bende bu sorunun cevabını merak ediyordum. İlk başta düşünmeden sunduğu fikre atlayıp gülerek buraya gelmiştim ama neden beni çağırdığını düşünmemiştim.



"Bu kız bizi adam öldürürken gördü değil mi?"

diye sordu Jack. Evet yapmıştım öyle bir şey.

"Teorik olarak bizi değil. Seni."


Jack'in sinirle güldüğünü gördüm. Ne düşünüyordu bu çocuk?

"O zaman belki biri beni takip ettiğini biliyordu veya tek değildi diye onu öldürmemiştim..."

Bi süre durdu ve Stark'a baktı. Gözleri parlıyordu.

"O zaman öldürmemiştim ama şuan kimse bizim yanımızda olduğunu bilmiyor. Herkes babasından kaçtığını sanıyor. Onu öldürmek için büyük bir fırsat değil mi? Delilleri ortadan kaldırmalıyız ve ne olursa olsun ona güvenemem. Bence bu iş bu gün bitmeli."

Beni Sevebilir Misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin