-15-Seninle Yüzmek İstiyorum

306 15 4
                                    

STARK'IN AĞZINDAN..................

Evden çıkıp ormanlık yolda yürümeye başladım. Aklım yarın akşam yapılacak uyuşturucu teslimatındaydı. Damien bu işte bana güvenmiyordu bunu biliyordum çünkü uyuşturucu teslimatı yaparken çok kez kendi payımdan fazlasını alıyordum, kimseyi dinlemiyordum, birde güvenilmezdim işte. Ne yapacağım belli olmazdı. Uyuşturucuyu teslimat için alıp kendim kullanabilirdim. Bu o anki ruh halime göre değişebilirdi ama ne kadar bana güvenmesede bu işte çok iyiydim ve bana ihtiyacı vardı. Toprak yolda yürürken sırıttım. İş basitti önce malı alıp araba mezarlığına gidecektim, adamlardan parayı alıp geri dönecektim. Eğer işler istediğimiz gibi gitmez, bize tuzak kurup malı alıp parayı vermezlerse yapacağım belliydi. Ölmeden öldürecektim hepsini. Telefonumun zil sesi düşüncelerimi dağıtırken aklımdakileri kovalayıp aramayı cevapladım.

"Söyle."

"Stark şu aptal platoniğin burada ve beni rahat bırakmıyor. Seninle konuşmak istiyormuş, benden numaranı istiyor şuraya gelip beni kurtarabilir misin?!!"

Scoot sinirle bağırırken yüzümü buruşturdum. Okulda ki kızdan bahsediyordu sanırım. Bana aşık olan aptal kızdan.

"Scoot o kıza numaramı verirsen seni öldürürüm."

Gerçekten aptallık edipte numaramı verirse onu fena benzetebilirdim. Daha iki ay öncesine kadar gizli numaradan aranıyor, salak salak mesajlar alıyordum. Bu tabi ki beni rahatsız ediyordu, kim tanımadığı insanlardan mesaj almak ister ki? Bir tanesi erkekliğimin kaç santim olduğunu bile sormuştu. Ya da grup seks yapıp yapmadığımı, mastürbasyon yaparken kimi hayal ettiğimi. Hatta biri okulda hiç yüzüne bakmadığımı bu yüzden benim gay olduğumdan şüphelendiğini söylemişti. Ben de 'belki de sen yüzüne bakılmayacak kadar çirkinsindir ha?' demiştim.

"Kız güzel, belki biraz takılırsın?"

Gözlerimi devirip elimi saçlarıma daldırdım. Cidden kızın güzel olup olmaması zerre kadar umrumda değil. Ne olmuş yani bir sürü güzel kız var.

"Benim yerime onu becer o zaman, ve sakın numaramı verme!"

diye tıslayıp, aramayı sonlandırdım. Saat ikiye geliyordu. Telefonu cebime sıkıştırıp adımlarımı hızlandırdım. Amy'nin evinin önüne geldiğimde kapıyı çalıp beklemeye başladım. Kapıyı daha önce hiç görmediğim sarışın, orta yaşlı bir kadın açtı. Gülümsedi.

"Buyurun kime bakmıştınız?"

"Amy ile konuşmak istiyorum. Evde mi?"

Başını sallayıp içeri geçmem için kapının önünden çekildi. Yavaş adımlarla yeşil kapıya doğru ilerlerken evde başka birinin olup olmadığını kontrol ediyordum. Tamam sadece o piç abisi burada mı diye bakıyor da olabilirim. Kapıyı hiç çalmadan içeri girdim. Amy pencerenin kenarına oturmuştu, yüzü manzaraya dönüktü. Çok saçma değil mi?

"Stark gelsene."

Gözlerim şaşkınlıkla açılırken mırıldandım.

"Ben olduğumu nasıl anladın?"

Gülümsedi. Ellerini gözlerinin üzerine örtüp konuşmaya başladı.

"Göremeyebilirim ama kokundan sen olduğunu anlayabiliyorum. Sigara ve kendine has kokun. Ayrıca yürürken tahtayı gıcırdatıyorsun, adımların sert. Bu evde kimse böyle yürümez."

Gözlerim şaşkınlığın etkisiyle daha da açılırken yavaşça yanına doğru ilerlemeye başladım. Attığım her adımda tahta eş zamanlı olarak gıcırdarken bakışlarımı yere indirdim. Haklıydı, sanırım adımlarım fazla sertti. Başımı sallayıp gülümsedim ve yanındaki tekli kanepeye oturdum.

Beni Sevebilir Misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin