-32- Kilit

105 6 0
                                    

Multimedia Walter-

Caitlen'ın Ağzından

Elimdeki çantayı düşmesin diye kolumun altına sıkıştırdım, içine doldurduklarım ağır gelmiş olmalıydı sürekli düşecek gibi oluyor son anda yakalıyordum. Bu, benim son aylarda yaşadığım hayatı anımsattı o an bana. Yanımdan geçen insanların arasından sıyrılarak yürümeye devam ettim. Bugün dersten sonra eve gitmeyi planlamıştım dün gece. Artık kaçmaktan yorulduğum şeyle yüzleşmem gerektiğini düşünüyordum. Ne olacaksa olup bitmeli ve bende artık kendi yolumu çizmeliydim. Çantamı tekrar kolumun altına sıkıştırıp bileğimdeki saate baktım. Dersin başlamasına yarım saat kadar bir sürem vardı. Adımlarımı ilk gördüğüm banka yönelttim. Oturup çantamı yanıma bıraktığımda telefonum çalmaya başladı. Ekranda gördüğüm isim karşısında kaşlarımı çatıp aramayı cevapladım.

"Jack?"

Karşı taraftan hışırtı sesleri geldi bir süre. Yanlışlıkla aramış olabileceğini düşünüp kapatacağım kadar bir sessizlik olduğu sırada konuştu.

"Neredesin?"

"Okuldayım. Neden sor..."

"Tamam gördüm, bekle beni."

Konuşmamı kesip suratıma kapatmasıyla kaşlarımı çatıp kararmış telefon ekranına baktım. Beni aramasının sebebini merak ediyordum çünkü beni arayabilecek bir konusu olmuyordu genelde. Omuzlarımda hissettiğim baskıyla arkama döndüğümde ellerini omuzlarımdan çekip karşıma oturdu.

"Nasılsın, ne yapıyorsun tarzı konuşmaları geçip neden benden kaçtığını sorabilir miyim?"


"Senden kaçtığımı nerden çı..."

Elini havaya kaldırıp beni susturdu.

"Son bir hafta boyunca odandan çıkmadığını, okula gitmek için saatler önceden evden çıktığını, erkenden eve gelip tekrar odana kapandığını göz önünde bulundurup Stark'tan çok benimle ilgilendiğini hesaba katarsak evet tam olarak bilmediğim bir sebepten ötürü benden kaçıyorsun. Ve ben bugün bu sebebi öğrenmeye geldim hayır çok umrumda olduğundan değil ama sadece aklımı kurcalamanı istemiyorum."


"Aklını mı kurcalıyorum?"

Başını iki yana sallayıp neredeyse duyamayacağım bir tonda gülerken

"Benden kaçtığını kabul ediyorsun yani?"

Diye sordu. Olumlu anlamda başımı salladım.

"Kabul ediyorum. Aklını mı kurcalıyorum?"

Diye sordum tekrar. Ondan kaçtığımı fark edeceğini zaten biliyordum sadece bu kadar çabuk olacağını düşünmemiştim. Ne diyebilirim her konuda beni yanıltmayı başarıyordu.

Bileğindeki saati eliyle döndürüp dururken başını iki yana salladı.

"Hayır."

Nedense bu beni üzmemişti çünkü yavaş yavaş bazı şeylere alışmaya başlamıştım. Umrunda olmadığımıda yeterince hissettiriyordu zaten.

"Pekala."

"Ama yinede nedenini merak ediyorum."

Gözlerini saatinden ayırmış istediği cevabı almak için bana bakarken

"Vazgeçtim."

Diye yanıtladım. Çünkü ben vazgeçmiştim. İlk gün onun peşine takılıp kendimi bilinmezliklerle dolu ona ait dünyaya soktuğumda bile inancımı yitirmemiştim. İçimde birazda olsa ümit vardı beni kabulleneceğine dair. Beni kendi dünyasına soktuğunu sandığım anda aslında kendinden uzaklaştırıyor oluşunu anlamam biraz uzun sürmüştü ama anlamıştım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 29, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Beni Sevebilir Misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin