Beni Sevebilir Misin?

-9-Ne istiyorsun?

Multimedya Jack

Göz kapaklarım ağırlaşıp tam uyuyacakken ortamın sessizliği ve karanlığı buna engel oluyordu. Telefonumun şarjı bittiği için müzik de dinleyemiyordum zaten. Ayağa kalkıp yavaşça odanın kapısını açıp odadan dışarı çıktım. Saat çoktan gece yarısını geçmişti. Stark 1 saat önce gelmişti ve muhtemelen uyuyordu. Jack ne bok yapıyordu bilmiyorum. Evin içi karanlıktı bu yüzden merdivenleri dikkatlice iniyordum. Tam merdivenlerden iniyordum ki basamağa yanlış bastım ve merdivenlerden yuvarlanmaya başladım. Kafamı yere sertçe çarpınca acıyla bağırdım, elimi başıma götürdüğümde gördüğüm kanla birlikte gözlerim kararmaya başladı. Ben kan görmeye dayanamazdım ki.

JACK'İN AĞZINDAN........................

Aşağıdan gelen patırtı ve bağırma sesiyle gözlerimi açtım. Bağırma sesini tekrar duymamla yatağımdan fırlayıp kendimi odadan dışarı attım. Stark da kendi odasından çıkmış gözlerini ovuşturuyor ve esniyordu. İkimizde aynı anda merdivenlere baktığımızda merdivenlerin dibinde yatan Caitlen'i gördük. Koşarak aşağı indiğimde başının kanadığını gördüm. Tam sivri köşeye vurmuştu sanırım ve dikiş atılması gerekiyordu. Stark sarsak adımlarla aşağı inip karşımda durdu.

"Ölmüş mü? Kurtulduk mu sonunda?"

diye sordu gülerek. Hızla başımı kaldırdım ve yüzüne sertçe bakmaya başladım. Caitlen'i kucağıma alıp kanepeye yatırdım ve başına bakmaya başladım.

"Dikiş atılması lazım."

Elimi kanayan yere götürüp kontrol ettim.

"Tanrı aşkına bırak ne hali varsa görsün. Merdivenlerden düştü diye ölmez merak etme!"

Stark sinirle bağırken ayağa kalktım.

"Senin bu kızla ne derdin var? Ben bir şey demiyorken sen neden o sikik çeneni kapatmıyorsun?!"

Stark alayla kahkaha atarken daha çok sinirleniyordum.

"Senin için birini öldürmek zor bir şey değil. Peki sen neden bu kızı öldürmüyorsun?! Lanet olsun bu kızı gebertip bir köşeye atmak varken neden evimize alıyoruz?!"

Evet, birini öldürmek benim için zor olmayabilirdi ama bu, birilerini öldürmek istediğim anlamına da gelmiyordu. Stark'ın da sorunu buydu zaten. Ters düştüğü birini hemen ortadan kaldırmak istiyordu. Cebimden telefonumu çıkartıp Scottı aradım.

"Scott buraya gelmen lazım, yanında malzemelerini de getir. 10 dakikaya burada ol."

dedim ve bir şey demesine izin vermeden telefonu yüzüne kapattım. Caitlen'e baktığımda gözlerini kırpıştırdığını gördüm. Elini başına götürdükten sonra gözlerinin önüne tuttu. Önce yüzünü buruşturdu ardından tekrar gözlerini kapattı. Kapı çaldığında Stark elindeki tabakla mutfaktan çıkıp kapıyı açtı. Scott yanıma geldiğinde ona olanları anlattım. Caitlen'in kafasına dikiş attıktan sonra uyuması için sakinleştirici verip Stark'ın yanına oturdu. Ben de Caitlen'i odasına taşıdım. Tekrar salona indiğimde Scott'ı, Stark'ın kasesinden yemek yemeye çalıştığını gördüm. Ama Stark inatla kaseyi ondan uzak tutuyor bu da yetmezmiş gibi her yiyişinde tuhaf sesler çıkararak yemeğin mükemmel olduğunu dile getiriyordu. Ne kadar yakışıklı olsa da-ki kabul ediyorum Piç herif her kızın dikkatini çekebilecek potansiyele sahipti-yemek yerken kıtlıktan çıkmış insanlar gibiydi. Scott en sonunda dayanamayıp küfretti.

"Bok ye Stark! Zaten sizin yüzünüzden o kadar gün yatağa atmak için uğraştığım kızı bırakıp geldim. Ve lanet olsun ki 10 dakika sonra arasaydın her şey daha iyi olabilirdi."