can't smile without you | yoonkook

m a d e i n NJ c a k e

Odaklandıklarını söylemiştim ya,

Unutun onu!

15 dakika sonra Seokjin'in nereden çıkardığı belli olmayan yaş pastayla tüm dikkatleri dağılmıştı. Yoongi de dahil.

"Ders çalışırken bu kadar acıkacağı mı düşünmemiştim hem bu önemli anı da kutlamamız gerek" demişti haylazca gülümseyerek.

Pastanın nereden çıktığını merak ediyorsanız; günün başlangıcında Namjoon mutfakta Yoongi'nin de onlarla birlikte yiyebileceği bir pasta hazırlamıştı.

Pastayı çabucak mideye indirdikten sonra geri çalışmaya dönmüşlerdi. Rasyonel sayıları anlatmayı bitirmişti Yoongi. Anlayıp anlamadıklarını sorduğunda hepsi başlarını sallayıp anladıklarını söylediği için yeni konuya geçti. Fakat bir türlü adamakıllı giriş yapamıyordu. Tam başlayacağına Jin ortaya yeni bir yiyecek koyuyor, Tae ve Jimin kendi kendilerine birden kıkırdamaya başlıyordu. Bir Jungkook'un ciddi olduğunu düşünürken o da gözündeki gözlüklere bakıp "Bir kez deneyebilir miyim?" demişti.

Hepsinin aklı başka yerdeyken yarışmayı nasıl kazanabilirlerdi ki! Yoongi yine de daha başlangıç yolunda olduklarını düşünerek bugünlük bu kadar çalışmanın yeterli olduğuna kadar verdi. Gözlüğünü Jungkook'a uzatıp masanın üzerinde dağılmış kitapları topladı.

"Yakışmış mı?"

Jungkook kafasını hepsine çevirip havalı durmaya çalışıyordu. Yoongi başını kaldırıp nasıl göründüğüne baktı.

(ehehehehhdj şaka şaka)

Seokjin haline bakıp kahkaha atarken, tatlı tatlı Jungkook'a bakan Yoongi'ye gözlerini kısıp gülümsedi. Burada kendisi gibi olan birisi daha vardı.

"Bende bakabilir miyim?"

"Tabii. "

Seokjin denerken Tae ve Jimin "Bizde bizde" diyerek sıraya katıldı.

Zavallı gözlük hepsinin elinden sırayla geçerken Yoongi birbirinden garip olan bu insanları arkadaş olarak görüp göremeyeceğini düşünüyordu. Kendisi onlar için hangi kategorideydi. Jimin ve Taehyung muhtemelen şuan bunun üzerinde düşünmüyordu ama Seokjin akıllı biriydi. Acaba kendisini arkadaş olarak mı görüyordu yoksa sadece kendilerine ders çalıştıracak bir inek öğrenci olarak mı?

Seokjin Yoongi'nin kendilerine attığı düşünceli bakışlardan artık bir adım atmak gerektiğine karar verdi.

"Yarın Jungkooklarda pijama partisi veriyoruz, sende gelsene!"

Yoongi daldığı karanlık düşüncelerden kendisini aydınlığa çıkaran teklife karşı, yatakta oturup kendilerini izleyen kuzenine baktı.

"Benim için farketmez Yoongi. Tehlikeli yerlerden ve alkolden uzak durduğun sürece sorun yok."

Seokjin ayaklanıp heyecanla konuştu. "Merak etmeyin Hocam. Koladan başka içtiğimiz bir şey yok."

"Okulun dışındayken bana Hyung ya da Namjoon diyebilirsin, Seokjin."

Seokjin kendisini kontrol altında tutmaya çalışırken diğerleri de ayaklanıp çıkış kapısına ilerledi.

Seokjin "öyleyse yarın akşam dokuzda seni evinden alır birlikte Jungkook'lara geçeriz" dedi Yoongi'ye dostça sarıldıktan sonra.

Jungkook ise Seokjin'in pek kimseye sarılmadığını göz önüne alarak Yoongi'yi arkadaş olarak kabul ettiğini görünce gülümsedi. Tae ve Jimin de Yoongi ile vedalaşıp evden çıkınca geriye Jungkook kaldı. O sırada Namjoon da bahçeye çıkmış gençlere Yoongi'nin kriz geçirme ihtimaline karşılık yapmaları gereken şeyleri anlatıyordu.

"Yine aptallık ettim, seni korkutacağımı düşünmemiştim."

Anlayışla gülümsedi Yoongi "Önemli değil Kook. Iyi ki gelmişsiniz çok keyifli bir gündü. "

Jungkook da Seokjin gibi vedalaşmak için minik olana sarıldı. Fakat Yoongi'ye ondan daha yakın olduğunu göstermek istercesine daha sıkı, daha sıcaktı sarılışı.

Dört arkadaş iki tarafi evlerle çevrili geniş yolda eve giderken sonunda Jimin gerçeği ortaya döktü.

"Yarın Jungkook'larda pijama partisi yoktu ki!"

Seokjin ise kararan gökyüzüne bakarak gülümsedi.

"Içimden bir ses zamanla Yoongi ile çok yakın arkadaş olacağımızı söylüyor. Adım atmak lazımdı. "

Taehyung da küçük bir çocuk gibi kıkırdadı.

"Jiminiemle onu sevdik~"

Ikisi kıkırdarken Jungkook sessizdi.

Jungkook'un bu konu hakkındaki düşüncelerini hepsi biliyordu zaten. Bu yüzden sessiz kalışına tepki vermediler.

Jungkook Yoongi'den hoşlanıyordu. Yoongi de Jungkook'dan...

Yoongi'nin yaptığı garip itiraftan beri yeni bir arkadaşlık kurmuş olsalar da Jungkook hislerinin gün geçtikçe farklı bir hal aldığının farkındaydı.

Fakat hisleri gibi değişen bir şey daha vardı.

Yoongi hislerini itiraf etmesine rağmen sanki onları söyleyen kendisi değilmiş gibi yaşamına devam ediyordu. O masum ve utangaç çocuk Jungkook'un gözlerine bakarken geçmişte yaptığı itiraftan dolayı utanmıyordu.

En önemlisi de Jungkook Yoongi'nin gözlerinde o günkü ışıltıyı göremiyordu. Kendisinin Yoongi'ye olan hislerini değiştiren ışıltıyı...

٥٥٥

bir türlü kavuşamıyor bunlar ya! direk opustursem mi ne ksjfmsjf