Yoongi, Doktor Hyejin'in yanından ayrıldıktan sonra ilk iş olarak pizzacıya gidip 5 tane büyük boy pizza sipariş etmişti. Ikinci iş olarak da eve gidip bu sevinçli haberi Namjoon'a iletmişti.
Akşam sekizde orada giyeceği pijamalarını sırt çantasına koymuş üstündeki eşofmanlarıyla koltukta oturup zilin çalmasını bekliyordu. Neyse ki daha fazla beklemeden sekiz buçukta beklediği arkadaşları kapıda belirmişti. Ayakkabılarını ayağına geçirirken gençler Namjoon'la ayaküstü sohbet ediyordu.
Kuzeniyle vedalaşıp geniş yolda heyecandan kabaran göğsüyle diğerlerine katıldı. Jimin ve Taehyung pijamalarıylayken Seokjin de pantolon üstü gömlek giymişti. Hepsini inceledikten sonra da kendi haline bakıp garip tarzlarına gülümsemeden edemedi. Zaten bugün mutluydu. Ayağı taşa takılsa yine gülerdi.
"Hey, iyi misin?"
Harbiden de ayağı taşa takılınca büyük bir kahkaha kopardı. Diğerleri Namjoon'un ona dikkat edin diye sürekli uyarmasından dolayı diken üstündeydiler.
Loş sokak ışıklarının yansıttığı gölgelerini izleyip tebessüm etti Yongi.
"Çok iyiyim!"
Bu olayın ardından arkadaşlıklarının ilk deminde oldukları için eve ulaşana kadar pek konuşmamışlardı. Ileride bu sessizlik anılarını hatırlayınca nasıl güleceklerdi kim bilir!
Jeon ailesinin küçük müstakil evlerine ulaştıklarında Yoongi en arkada gergince dururken Seokjin zili çaldı. Aralanan kapının ardından balık etli, güler yüzlü bir kadın belirdi.
"Hoşgeldiniz gençler!"
"Hoşbulduk, Umyeon Teyze. "
Orta yaşlarında gösteren sevecen kadın hepsine tek tek sarıldıktan sonra gördüğü yeni yüzle Yoongi'yi süzdü.
"Ailemize yeni katılan bu yakışıklı da kim bakalım?"
"Iyi akşamlar efendim. Ben Min Yoongi."
Kadın kıkırdadı. "Bu resmiyet de ne? Sende bana teyze diyebilirsin. "
"Peki," duraksadı. Yanakları kızarmıştı. "Umyeon Teyze."
"Siz içeriye geçin Kook banyodan çıkmak üzere. Gerçi şu pasaklının böyle sık yıkandığını hiç görmemiştim. Hoşuna gitmek istediği insanlar var belli ki!"
Gençler pişkince sırıttıktan sonra çekirdek aileyi yansıtan küçük oturma odasına geçtiler. Yoongi yabancı olduğu için Seokjin'in yanına oturdu. Jimin ve Tae de bir diğer koltukta, eskisine nazaran aralarında mesafe bırakarak oturmuşlardı. Yoongi bunu Bayan Jeon'un da yanlarında oturmasına bağladı.
Hem şu odanın ortasındaki yer masasında, kendilerini takmadan bir şeyler yazan minik kız da kimdi?
Tatlı kadın Yoongi'nin kızına bakışlarını görünce miniğe seslendi.
"Yavrum, abilerin gelmiş hoşgeldin desene!"
"Her gün görüyorum zaten anne."
"Çok ayıp Umji! Bak yeni bir ağabeyin daha oldu hem!"
Iki taraftan bağlanmış saçları fiskiyeyi andıran kız kafasını kitabından kaldırıp etrafını çevreleyen erkeklere göz gezdirdi. En köşede Seokjin'e sığınmış gibi duran soluk tenliyi görünce koca gözleri açıldı.
Yoongi onun şok olmuş ifadesi Jungkook'u anımsatınca istemsizce gülümsedi. Kızın gözleri daha da açıldı.
Hızla ayaklanıp elbisesinin eteklerini düzeltirken "Nerden buldunuz bunu siz?" diye inanamazcasına diğerlerine soruyordu. Minik ayaklarıyla Yoongi'nin yanına gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
can't smile without you | yoonkook
Fanfic⎾tamamlandı⏌ Min Yoongi, epilepsi hastalığı yüzünden bir türlü okul birincisi olamayan bir öğrenciydi. Inek öğrencilerin hastalığından şikayet etmesi üzerine okulun en iyi sınıfından alınarak en haylaz sınıf olan 12-4 'e gönderildi. Jeon Jungkook...