"Bil bakalım ben kimim?"
Derken Yoongi sesinden değil de kekin kokusunu aşıp ciğerlerine dolan kokudan tanıdı onu.
"JUNGKOOK!!"
Uzun olan kahkaha atıp ellerini çekerken Yoongi de derin nefes alıp sakinleşmeye çalışıyordu. Kendisinden çok Namjoon'a bir şey olmasından korkmuştu. Içeriden gelen gürültüler neydi öyleyse?
"Iyi misin?"
Jungkook put gibi donan çocuğu hafifçe sarstı.
"Içeride birileri var, Kook."
Jungkook tatlı tatlı gülümsedi. Yoongi içeriye dallama giren Seokjin, Tae ve Jimin üçlüsünü görünce tekrar Jungkook'a döndü.
"Burada ne arıyorsunuz?"
Namjoon'un yanında olmasına ihtiyacı vardı, güvensiz hissediyordu. Beklediği beden de odaya girdiğinde varlığı için ona gülümsedi.
Namjoon ise gülümsemek yerine hızla Yoongi'nin yanına ulaştı.
"Yoongi iyi misin? Betin benzin atmış! Bir şey mi oldu?"
Ardından odadaki misafirlere tek tek göz gezdirdi. Bakışları Jungkook da durdu. Evine aldığı gençlerden önce odaya giren Jungkook'tu.
"Ne yaptın ona?!"
Jungkook telaşla "Hiçbir şey " derken Yoongi de yine arayı sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Hyung ben iyiyim, bir şeyim yok. Sadece haberim yoktu. Ondan gerildim."
Iyiyim demesine rağmen sesi halsiz çıkan çocuğu süzdükten sonra kararında sabit kaldı.
"Iyi değilsin."
Sonra Seokjin'e dönüp yumuşak sesiyle "Başka bir zaman gelseniz daha iyi olur" dedi.
Yoongi, başını eğmiş Jungkook'u görünce üzgün hissetti. Diğerlerine karşı da mahcup olacaktı. "Hayır Hyung, iyiyim gerçekten. Buraya kadar gelmişler hem."
"Pekâlâ, bende kalıyorum öyleyse-''
"Ama Hoseok'la buluşacaktın bugün!"
Namjoon itiraz istemiyormuş gibi Yoongi'nin yatağına oturup kollarını bağladı.
"Başka zamana da erteleyebiliriz. O da anlayışla karşılayacaktır."
Yoongi üstelemeden onaylarken Seokjin'i kırık bir hava esir aldı. Burada böyle ayakta dikilirken çok savunmasız ve duygusal açıdan güçsüz hissediyordu. Sebebi belliydi. Onun hayatında kendisinden başka bir sürü insan vardı. Üstelik Yoongi bile Hoseok denen kişiyi böyle tanıyorsa Namjoon ile aralarındaki ilişki nasıldı kim bilir!
Seokjin pot kırmadan neşeli sesiyle "Haydi! O zaman vakit kaybetmeden başlayalım" diyerek olduğu yere çöküp bağdaş kurdu. Jungkook ve Yoongi de karşı karşıya yere çökerken Jimin ve Taehyung hala ayaktaydı.
Seokjin bu ikilinin birlikteyken birbirlerinden başka herkesle iletişime kapalı olmasına sinir oluyordu.
Ayaktaki ikili onlardan habersiz Yoongi'nin kendilerine oldukça ilginç gelen odasını inceliyorlardı. Penceresinin karşısında bir çalışma masası, duvar kenarında yatak başlığı olmayan bir baza ve kıyafetlerini koymak için kumaştan yapılmış bir seyyardolap vardı.
Jungkook ve Jin de yerlerine yerleşmişken onlara katılmış minik odayı inceliyorlardı.
Gözlerine çarpan en önemli detay odadaki tüm eşyaların köşesinin yumuşak yalıtkanla kaplanmış olmasıydı. Kriz esnasında başını sivri yerlere çarpmaması için eşyaların köşelerinin yumuşak yalıtkanlarla kaplı olduğunu az çok tahmin ettiler. Bu yüzden Yoongi'yi rahatsız hissettirmemek için bir şey sormadılar.
Yere açtıkları yer masasına kitapları yerleştirip çalışacakları konuyu planlarken Namjoon birden onları izlerken oturduğu yataktan ayaklandı.
"Siktir, Hoseok'a haber vermedim!"
Namjoon odadan çıkana kadar Seokjin önündeki kitabın ne olduğunu bilmeden rastgele sayfalarını karıştırdı. Yoongi de ciddiyetle ve heyecanla çalışma planını diğerlerine sundu.
"Son konular aklımızda taze olduğu için ilk onlardan başlayalım. Çok yorulmazsınız."
Yanındaki ikili onaylayınca defterinden limit konusunu açtı. Anlatmaya başladığı sırada Jungkook sızlandı.
"Çok sıkıcı. Başka konu olmaz mı? "
"Hangi konuyu anlatmamı istersin?"
Seokjin Yoongi'nin sinirlenmesini beklerken minik olan çok anlayışlı davranıyordu. Bu Yoongi'ye karşı sempatisinin gittikçe artmasına sebep oldu.
Jungkook parmağını dudağına götürüp düşünen adam pozu aldıktan sonra parmağını şıklatıp hevesle söyledi.
"Rasyonel sayılar!"
Yoongi ciddi misin bakışları atıp gülümserken Taehyung ve Jimin sonunda bu dünyaya iniş yapmış "Başlarken bize niye haber vermediniz" diye söyleniyorlardı.
Yoongi onlara gülümseyip tekrar Jungkook'a döndü. Yumuşak sesiyle onayladı.
"Pekâlâ, yarışmada onlardan da sorumlusunuz zaten."
"O zaman başlayalım mı?" derken Seokjin ve Jungkook'u es geçti. Odak noktası matematik kitabını resim defteri gibi kullanıp Jimin'i çizmeye çalışan Taehyung ve nü gibi oturduğu yerden poz veren Jimin idi. Gerçekten de şu yaşına kadar gördüğü en tuhaf ikiliydi.
Seokjin Tae'nin kafasına Jiminin de yerde uzattığı baldırına şaplak atıp dikkatlerini geri üzerlerinde toplamayı başardı.
Yoongi gözünü Seokjin'in vurduğu yerleri birbirleri için okşayan ikiliden ayıramazken kendine gelip bildiği en iyi şekilde dersi anlatmaya başladı.
Arada kitabından başını kaldırıp diğerlerine göz gezdirince hepsinin güzelce odaklanmış olduklarını gördü. Tamam belki Jungkook önündeki soruya sanki düşmanıymış gibi kaşlarını çatarak bakıyor olabilirdi.
Seokjin ışıltılı gözleriyle lezzetli bir yemeğe odaklanmış gibi görünüyor da olabilirdi.
En kötüsü de Tae ve Jimin ikilisi cıvık liseli sevgililer gibi masanın üstünde birbirinin ellerini tutup kitaba kalpli lazer ışınlarını yollasalar da,
sonuç olarak hepsi kendi çapında odaklanmayı başarmıştı.
٥ ٥ ٥
iyi geceler bebeler! ya ileriki bölümlerde yılbaşı bölümü var. fakat ona gelmek için günde 3-4 bölüm yayınlamam lazim herhalde.
yine de ben bu gün iki bölüm yayınlayayım. olmadi ocağın sonlarında gecikmeli yılbaşı özel bölümü olur ksjckd
çok konuştum beğendiyseniz abone olmay-
pardon oy vermeyi unutmayın ksjfmdmc
birazdan ikinci part geliyoor🍓💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
can't smile without you | yoonkook
Fiksi Penggemar⎾tamamlandı⏌ Min Yoongi, epilepsi hastalığı yüzünden bir türlü okul birincisi olamayan bir öğrenciydi. Inek öğrencilerin hastalığından şikayet etmesi üzerine okulun en iyi sınıfından alınarak en haylaz sınıf olan 12-4 'e gönderildi. Jeon Jungkook...