Okul sonrası beş arkadaş bilgi yarışması için uzun süren etütlerinin son çalışmalarından birini yapmak için kütüphanede buluşma kararı almışlardı. Yoongi kucağındaki soru bankasıyla tavana kadar uzanan rafların arasında yere oturmuş, Jungkook için oldukça itici gelen sorular üzerinde işlem yapıyorken; Jungkook da karşısında ayakta raflara yaslanmış vaziyette kendisini izliyordu.
Diğer üç arkadaşlarını beklemek bu sessiz kütüphanede bunaltıcı hale gelince Yoongi de kafasını kaldırıp bir perdenin arkasına sakladığı haylaz bakışlarını Jungkook'unkilerle buluşturdu.
"Jeon şu soruyu çözemiyorum, sen bi baksana?"
"Hâşâ! Üstadımın çözemediği soruyu ben nasıl çözerim!"
Kütüphanede çalışan diğer öğrencileri rahatsız etmemek için kahkaha yerine geçecek bir tebessüm sundu Yoongi.
"Denklem çözmede iyisin Jeon. arada beynim yanıyor sanki, dört işlem bile zor geliyor."
Sırtını yasladığı yerden ayırıp parlak gülüşüyle Yoongi'nin yanına oturdu uzun olan. Soruya bakmak için kitabı yakıştırmasını beklese de Yoongi kitabını kucağında tutmaya devam etti.
"Yaklaştırsana kitabı lan! Nasıl çözeceğim öteki mahalleden?"
"Sen biraz daha yaklaş. "
Jungkook zaten dip dibe oturduğu Yoongi'nin kucağına doğru iyice eğildi. Eline kalemi alıp, problemin son kısmındaki denklemi çözmeye başladı. Çözerken de kısık sesle açıklama yapıyordu kendisini izleyen gence.
"Parantezin içine dağıtıp taraf tarafa eşitleyeceksin. Sonra da oranlarını alıp bilinmeyenlerin değerini bulacaksın..."
Jungkook anlayıp anlamadığını kontrol etmek için başını çevirdiğinde yüzünde gururlu bir gülüşle kendisini izleyen Yoongi'yi görünce kaşlarını çattı.
"Noldu? Anlatamadım mı? Işlemde mi hata yaptım? Dur bi dakika! Bu gülüş... oynadın mı lan benimle? Ben de sevgilim yorulmuş güzelce anlatayım diye götümü yırtıyorum burada!"
"Çok güzel öğrenmişsin. Anlattığım dersleri böyle öğrendiysen, diğer davranışlarımın hayatında ne gibi yer edindiğini düşünemiyorum..."
Jungkook doğrulup bağdaş kurarken dizi Yoongi'nin dizleriyle temas ediyordu. Şu son zamanlarda dengesi beyaz tenli genç tarafından sürekli bozulmuştu. Jungkook, Yoongi kendisine nasıl davransa hemen ona uyum sağlıyordu ancak ortada kesinleşmiş bir çizginin olmaması sürekli kafasını meşgul ediyordu.
Fakat şuan karşısındaki genç delikanlı sert ve yoğun bakışlarıyla kendisini izleyip, Jungkook'un her birini tek tek öptüğü parmak uçlarını onun saçlarına daldırırken bu düşüncelerini daha sakin bir zamanına erteledi. Çünkü şuan sevgilisi kendisini çıldırtıyordu.
"Zorundalık olduğu için matematiğe çalışıyorum. Biliyorsun ki spor turnuvaları atletik kariyerim için önemli bir basamak. Hem liseler arası turnuvada kazandığım birincilik kupasını sana vereceğim. Orada benimle olacaksın değil mi? "
Yoongi ellerini dalgalı saçlardan genç olanın yanaklarına indirip yavaşça okşadı.
"Önündeki her önemli anda yanında olup seni izleyeceğim, Jeon. Hem o senin ilk kupan. Onu istemiyorum ben. Bana olimpiyat madalyalarıyla gel!"
Jungkook parlayan gözleri eşliğinde merakla sordu:
"Olimpiyatlara katılabileceğimi mi düşünüyorsun? "
Yoongi gözlerini Jungkook'un yapılı baldırlarına dikerek aç bakışlarıyla konuştu. "Şu bacaklar Usain Bolt'unkiyle şimdiden yarışır Jungkook. "
Jungkook başını eğip göğsü sarsılarak gülerken çenesini kavrayan kemikli ellerle başı yukarı kaldırıldı. Yoongi dizleri üstünde dikelip kendisine doğru eğilirken yine bir anda tepetaklak olan düzeniyle gözlerini kapatıp ellerini Yoongi'nin ellerine kenetledi.
"Geç mi kaldım- Ayy, çok pardon siz devam edin! Ben görmemiş gibi yaparım! "
Jungkook o kadar saat gelmeyip de şimdi gelecek zamanı bulan Seokjin'e ters ters bakan Yoongi'yi görünce, dayanamayıp hızla iki eliyle Yoongi'nin yanaklarını kavrayıp dudaklarına bir öpücük kondurdu. Dudaklarının üzerindeki dudaklar keyifle kıvrılırken Yoongi Jungkook'un ayrılmasına izin vermeyip ensesinden kavrayarak öpüşü derinleştirdi.
"Yaa ben onu lafın gelişi söylemiştim... Neyse siz devam edin bende gözcü olayım bari! Napalım yalnızlık kaderimde varmış. "
İşte onların arasındaki ilişki Yoongi'nin iyileşme döneminin başlarında böyle gitgelliydi. Bir Yoongi Jungkook'u şaşırtırken bir Jungkook Yoongi'yi şaşırtıyordu.
Fakat Yoongi, karşısına çıkan ikiye ayrılmış yollardan birisini seçerek dengenin eskisi gibi stabil kalmasını sağlayacaktı.
bugün çok yoruldum bölümü uzatacak enerjim yoktu, umarım hoşunuza gitmiştir
iyi geceler çilekler (yaz mevsimi gelse de doya doya yesek ya canım çekti şimdi :"(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
can't smile without you | yoonkook
Fiksi Penggemar⎾tamamlandı⏌ Min Yoongi, epilepsi hastalığı yüzünden bir türlü okul birincisi olamayan bir öğrenciydi. Inek öğrencilerin hastalığından şikayet etmesi üzerine okulun en iyi sınıfından alınarak en haylaz sınıf olan 12-4 'e gönderildi. Jeon Jungkook...