Güneş ışınları perdeden içeri sızmak için yarışırken Yoongi kulağında kulaklığıyla çalışma masasında yaklaşan sınavlarına çalışıyordu. Aslında böyle dediğime bakmayın sınavlara daha 1 ay vardı. Ama o her hafta sonunu sosyal çevresi olmadığı için bu şekilde geçiriyordu.
Birkaç gündür en ön sırada oturması işlerini kolaylaştırmıştı. Normalde sınıfın gürültüsünden dersi duyamadığı için konuları da kendi kendine öğrenirken derste geçirdiği zaman onun için tamamen vakit kaybı oluyordu. Fakat şimdi derste öğrenip evde olduğu zamanlarda konuyu pekiştirmek için çokça zamanı oluyordu.
Küçük odada burnuna dolmaya başlayan kek kokusuyla gülümsedi genç oğlan. Anlaşılan Namjoon yine mutfakta verdiği yaşam savaşını lezzetli bir zaferle sonlandırmıştı. O esnada görüşü birden karanlığa gömülünce gülüşü soldu. Gözlerinin üstüne konan ellerin üstüne ellerini koyup aydınlığa kavuşmak istedi.
Ani olan şeylerden korkardı. Kuzeni bunu biliyor olmalıydı.
"HYUUNG, HADI AMA!"
Kulağında çalan müzikten dolayı gereğinden fazla bağırıyordu. Ellerini gözlerini kapayan eller üzerinde gezdirince nefesini tuttu. Namjoon'un elleri böyle yumuşak ve yapılı değildi.
Sesindeki korku ve endişeyi gizleyemedi.
"SEN DE KIMSIN?"
O sırada çalan müzik sonlanıp sıradaki parça başlayana kadar oluşan sessizlikte içeriden gelen birkaç gürültü duydu.
"Ben-"
Arkasındaki bilinmeyen kişinin cümlesinin devamını duyamadan yeni müzik kulaklarına doldu. Hızla ellerinden birini kulaklıklarına atarak kendisini daha da geren gürültüden kurtuldu.
"Bil bakalım ben kimim?"
٥ ٥ ٥
ne olacak bu kitabın akıbeti sorarım size!?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
can't smile without you | yoonkook
Fiksi Penggemar⎾tamamlandı⏌ Min Yoongi, epilepsi hastalığı yüzünden bir türlü okul birincisi olamayan bir öğrenciydi. Inek öğrencilerin hastalığından şikayet etmesi üzerine okulun en iyi sınıfından alınarak en haylaz sınıf olan 12-4 'e gönderildi. Jeon Jungkook...