yorumlarınız motivasyonumu arttırıyor çileklerim, iyi okumalar...
"Ağabey bak sana hediyeni getirdim!"
***
Jungkook yıllardır düzenini bozmadan eve gece yarısı gelen yorgun bir işçiyi barındıran yüzüyle kendisine gülümseyen babasına baktı.
"Iyi ki doğdun oğlum. "
Minik kız elinde kumbarasıyla babasının işyerine gitmiş ve üslerinden ona izin vermeleri için tatlılığını ve cadılığını konuşturup yalvarmıştı. Hatta yetmemiş gibi doraemonlu kumbarasındaki paraları vermeyi bile teklif etmişti. Sonunda adamlar bu kızın masum isteğine karşı koyamayıp bir günlüğüne inşaat ustası olan adamın erkenden evine dönmesine izim vermişlerdi.
Daha da şenlenen ortamla bir anlığına Yoongi'nin eksikliğini unutmuştu Jungkook. Çünkü babası burdaydı. Uzun zamandan sonra ilk defa eve erken geliyordu.
Annesi mutfaktan elinde pastayla gelip kapı eşiğinde durduğunda Seokjin kalkıp ışıkları söndürdü. Diğerleri de ayaklanıp Jungkook'un karşısına geçtiler.
Seokjin mumları yaktıktan sonra Umyeon Hanım elindeki pastayla salonun ortasına doğru yürümeye başladı.
"IYI KI DOĞDUN JUNGKOOK. IYI KI DOĞDUN JUNGKOOK. IYI KI DOĞDUN IYI KI DOĞDUN IYI KI DOĞDUN JUNGKOOOK~"
Jungkook ellerini bir kelebeği havada yakalamış gibi birbirine kapatıp dileğini diledi. Mumları üflerken karanlıktan istifade kendisini gözlerinde parıltılarla izleyen kişiyi görmüyordu.
Işıklar yandı.
Umji'nin merakla "Ne dilek tuttun ağabey? " Diye sorduğu soruyu gözardı ederek pastasını kesti.
Ne dileyecekti ki? Gün bitmeden Yoongi'yi kendisine getirecek büyülü bir güçten başka bir şey dilememişti.
Yakın dostları kendisini tebrik ederken annesi de pastayı dilimleyip tabaklara servis etti. "Jungkook kolayı getirmeyi unutmuşum. "
"Nerede?"
"Buzdolabında, yan tarafindaki rafta."
Doğum gününde bile hizmet yaptığını düşünüp kendi haline ironiyle gülerken buzdolabının kapağını açtı. Yandaki rafa baktığında kolayı göremedi. Diğer raflara baktığında orada da kola şişesinden iz yoktu. Belki de buzdolabına koymayı unutmuştur, diye geri çekileceğinde arkasında duyduğu ses tiz bir çığlık atmasına sebep oldu.
"Bunu mu arıyordun?"
Jungkook sabahtan beri görmeyi arzuladığı bedenin sesini işitince hızla arkasını dönüp "Yoongi!" diye bağırmasına engel olamadı.
"Gelmişsin. Nasıl geldin? Gerçek misin hayal mi görüyorum? Eve nasıl girdin?"
"Sen Umji ile babanı kapıda karşılarken annen de mutfaktaki girişten beni karşıladı. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
can't smile without you | yoonkook
Fanfiction⎾tamamlandı⏌ Min Yoongi, epilepsi hastalığı yüzünden bir türlü okul birincisi olamayan bir öğrenciydi. Inek öğrencilerin hastalığından şikayet etmesi üzerine okulun en iyi sınıfından alınarak en haylaz sınıf olan 12-4 'e gönderildi. Jeon Jungkook...