h a m l e

7.7K 778 227
                                    

Bilgi yarışması için takım oluşturulduktan sonra Jungkook Yoongi'yi bulmak için koridora çıkmıştı. Kütüphaneden başlayarak olabileceği yerleri aramasına rağmen  bir iz bulamadı. Pes etmiş şekilde sınıfa dönerken bedenciyi görünce koşarak yanına gitti. Namjoon da sanki onun gelip Yoongi'yi sormasını bekliyormuş gibi "Benim odamda dinleniyor. Kötü bir şey olmadığını ve merak etmemeni söyledi" demişti.

Jungkook teşekkür edip yanından ayrılacağında Namjoon genç olanı kolundan kavrayıp durdurdu.

"Seni önemsiyor Jungkook. Lütfen sınıfta ona güzelce göz kulak ol."

Jungkook "Bundan emin olabilirsiniz." deyip güven verici bir gülümseme sundu Namjoon'a.

Konu Yoongi olunca ikisi gayet de iyi  anlaşabiliyorlardı.

Öğle arasında her zamanki gibi sahada basket maçı yapıyorlardı. Jimin ve Taehyung aynı takımda olunca canavara dönüştükleri için karşı takımdaki Jungkook, maç boyunca yorulup terlemişti. Süveterini normal bir şekilde fakat her türlü kızları çıldırtarak çıkarıp tellerin üzerine astığında izleyiciler için olan basamaklarda kendisini izleyen minik bedeni gördü. Elindeki tostundan küçük ısırıklar alırken gözlerini de kendisinden ayırmıyordu. Jungkook samimi olduğunu düşündüğü bir gülüş armağan etti ona.

Seokjin de yorulup iki dakikalık mola verince Jungkook sahadan çıkmadan Yoongi'yi izlemeye devam etti.

"Bize katılsana!"

Kısa olan elindeki tostu gösterdi.

"Yemek yiyorum. "

Bahane bulmaya çalıştığını biliyordu Jungkook. Büyük ihtimalle bu oyunlar da çevresindeki büyüklerin bahsettiği krizi tetikliyordu.

Yine de bir kez olsun rakibi olarak onu bu sahada görmek istiyordu. Kemikli elleriyle basketbol topunu sürüsünü izleyip engelleyici hamleleriyle Yoongi'ye yakın temasta bulunmak istiyordu.

Büyük adımlarla sahadan çıkıp Yoongi'nin dibinde bitti. Elleri pantolonunun ceplerinde Yoongi'ye doğru eğilerek kemikli ellerinin arasında emanet duran tosttan kocaman bir ısırık aldı.

Dudakları kıvrılmış şekilde çiğnerken tadı kantinde yediklerinden oldukça farklı olan tosta yüzünü buruşturmamak için elinden geleni yaptı.

"Soğumuş bu ya! Aaa anladım! Beni izlerken yemeyi unuttun ya ondan değil mi?!" 

Kocaman gözleri ve aralık dudaklarıyla şaşkınca kendisine bakan gence gülmeden edemedi. "Çok tatlısın sen yaaa!"

"Şeker hastasına tatlı demekten utanmıyor musun? Ayıp ayıp!"

Yoongi de şakayla söylenirken Jungkook aniden ellerinden kavrayıp Yoongi'yi sahanın içerisine sürükledi.

Telaşa kapılan oğlanı Taehyung'la aynı takıma koyup Jimin'i de kendi takımlarına aldı. Taehyung Jimin'den daha iyi oynuyordu. Bir süre heyecanla topun Yoongi'ye ulaşmasını bekledi. Gözleri sürekli ona kayıyordu. Top nihayet ona gelince parmaklarının altında ustaca topu sürüşüne bakıp kaldı. Silkelenip önüne geçerek topu ele geçirmeye çalıştığında Yoongi ustaca Jungkook'un hamlesinden kurtulmuştu. Jungkook pes etmeyip topa atıldığında ki bu aynı zamanda Yoongi'nin dibine girdiği anlamına geliyordu, Yoongi topu bacaklarının arasından geçirip potaya bir üçlük attı.

Jungkook şaşkınca sahanın içinde topu süren Yoongi'ye bakarken kıskanmaktan öte hayran kalmıştı bu çocuğa. O oynarken çok havalıydı. Oynarken kendini kaybedip sahanın içinde koşturuyor, kısa boyu sayesinde hızla hamleleri atlatıp art arda sayıları arttırıyordu.

Jungkook şimdi aklını başından alan soluk tenlinin aklını alacaktı. Ona doğru koştu. Yine topu kapmaya çalışırken Yoongi ustaca topu sürüp Jungkook'un ulaşmasını engelliyordu. Yoongi topu bacaklarının arasından geçireceği sırada Jungkook bir eliyle Yoongi'nin baldırını kavramış diğer eliyle de kalasa dönen gencin elinden topu kapmıştı. Çok kolay oldu diye söylenip sayı attıktan sonra dönüp bir gülüş yolladı soluk tenliye.

Maç bittikten sonra çimlerde uzanıyorlardı . Yorulmuştu Yoongi. Jungkook'a karşı koyamadığından kendisini sahanın ortasında bulmuştu. Maç boyunca da kriz geçirmekten korkmuştu.

"Gerçekten çok iyi oynuyorsun bu kadarını beklemiyordum."

Bu iltifat karşısında ne söyleyeceğini bilemeyerek gülümsedi sadece.

Seokjin yattığı yerde doğrulup gülümseyerek gökyüzünü izleyen Yoongi'ye baktı.

"Bilgi yarışmasında bize katılmak ister misin?"

Seokjin'in sorusuyla o da merakla yerinde doğruldu.

"Nasıl?"

"Biz bir grup oluşturduk. Derslerimiz iyi değil fakat adamakıllı çalıştıran biri olursa başarabiliriz. Bizi sen çalıştırmak ister misin? Ne de olsa esaslı okul birincisisin. "

Yoongi'nin içi kıpır kıpır oldu bir projeye ortak olacağı için. Büyük olanın iltifatlarından utanarak hevesle kabul etti.

"Tabi ki!"

"Şuna bak! Ders çalıştırmak için nasıl da hevesli. Tam bir ineksin Yoongi."

Yoongi gevezelik eden Jungkook'un koluna acıtmayacak bir yumruk attıktan sonra diğerlerine dönerek şeker gülümsemesini sundu.

٥ ٥ ٥ 

٥ ٥ ٥ 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
can't smile without you | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin