İyiki varsınız💕 Bana değer vermeniz beni mutlu ediyor . Bende size çok değer veriyorum canım okuyucularım❤ İyi okumalar 💌
Asya
O günden sonra Savaş'ı ilk görüşüm olacaktı . Heyecanlımıydım? Fazlasıyla .. Fakat üzerimde bir yorgunluk vardı. Nedenini bilmediğim bir yorgunluk .
Okula varmak üzereydim . Kapıda Savaş'ı gördüğümde kalbim göğüs kafesimden çıkacak gibi olmuştu. Yürümeye devam ediyordum . Savaş' ta bana doğru gelmeye ... " Nasılsın prenses ? " diye uzamıştı konuşma . Onu çok seviyordum .
&
" Evet çocuklar , iki gün sonra okulun düzenlediği kampta bulunmak isteyenler ailelerinden izin kağıdı getirmeyi unutmasın" evet doğru duydunuz. Okulun kampı vardı. Savaş'la koskoca iki gün .. Mükemmel olurdu . Fakat izin alabileceğim bir ailem yoktu . Hayatımda sadece birkez gördüğüm halam ve amcam vardı. Cenazede öğrenmiştim halam olduğunu . Aile bağlarımız bu kadar yüksekken nasıl izin kağıdı alabilirdim . Tek çare vardı 'Amcam yani Akasya ' nın babası .
Eve gelmiştim . Akasya yanımdan taşınmıştı, evet . Bana yaptığından sonra suratını bile görmek istemiyordum . Peki amcamın yanına nasıl gidecektim ? Akasya'nın evine nasıl gidecektim? Okulda gördüğümde bile yolumu değiştiriyordum . Zordu ...
Kapıyı tıklatmıştım . Kapıyı açan kişiyi tahmin etmek zor değildi . " Niye geldin ?" pişkin pişkin soruyordu birde. " Amcamla işim var evdemi ? "," Evde , geç içeri " ilerlemeye başlamıştım. Büyük koridoru geçtikten sonra salona gelmiştik . Şevval yengemin dekorasyon konusunda kimse eline su dökemezdi . Her gelişimde gözlerim kamaşıyordu .
" Amca , okul bir kamp gezisi düzenlemiş . Bende izin kağıdı imzalatmak için senin yanına geldim " amcamın karşısında mahçuplaşıyordum . Herşeyimi düşünüyordu. Fakat söylediği şey üzerine bütün hevesim kaçmıştı" Tamam kızım imzalarım , Akasya ' da gidecekmiş beraber gidersiniz " gülümsemiştim. Sinirdendi bu gülümseme . Amcamın Akasya ile konuşmadığımızı bilmediğide ihtimaller arasındaydı . Diğer ihtimal ne mi? Aramızı düzeltmek için böyle söylemiş olabilirdi. " Tabi " diyebildim sadece.
Kapıya doğru yönelmiştim . Yürümeye başlamıştım . Akasya da arkamdaydı. Ayakkabılarımı alıp kapıya çıkmıştım. Aynı zamanda konuşuyordum, " Sen arkadaşlarınla gidersin kampa , ben amcama belli etmemek için kabul ettim ama seninle asla gitmem " mahçup bir şekilde kafa sallamıştı. Akasya' nın bu huyu insanı deli ediyordu. Bir şeyi yapıyordu daha sonra pişman oluyordu veya ben öyle zannediyordum . Masumluğu insanı kandırıyordu .
&
" Çocuklaar hadii servise geçin bakalım " diye seslenmişti Ayşe hoca . Bizde dediğini yapıp binmiştik servise.
Yola çıkmıştık . Savaş'ın omzunda uyurken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım . Kamp alanına varmıştık bile ...
Çok saçma bir yerde kestim biliyorum fakat derslerim çok yoğun . Yinede sizleri bekletmek istemedim 😉 Kıymetinizi bilin hee 😂 İyi akşamlar ❤
👈Teklif👈 Bir önceki bölüm