Ateşli Çirkin

32.5K 368 58
                                    

Aynadaki yansımama bakınca kendimi yerden yere vurmak,sıcak suda boğmak istiyordum.Gereğinden fazla büyük ağızım,çekik gözlerim ve hiç normal durmayan sinir bozucu burnum vardı.Hepsini koparıp yerine başkalarını takmak istiyordum.Diğer kızlar gibi erkeklerin ilgisini çekmek istiyordum.İstediğim zaman gülmek,gülerken nasıl göründüğümü düşünmek istemiyordum artık.Sinirle olduğum yere çömelerek kendime binlerce küfür ettim.

-''Abla,babam seni çağırıyor.''dedi Pırıl odama hızla girerek.Buyrun saygısız bir kardeş örneği.Ahh,saçlarını yolmak istiyorum.Şiddet meraklısı ruh halimle yorgun argın oturma odasına doğru ilerledim.Mükemmel bir maddi durumumuz yoktu ama kendimizi iyi kötü idare ediyorduk.

-''Beren,notların elime ulaştı.''dedi babam ciddi sesiyle.Kırmızı kareli koltukların kenarına gidip oturdum.Annem de mutfakta bir şeylerle uğraşıyordu ama kulağının bizde olduğunu duyabiliyordum.Notlarla iligili bir sıkıntım olmamıştı şimdiye dek.Gayet güzel bir şekilde çalışıyordum ve üniversite sınavınada şurada 7 ay kalmıştı zaten.

-''Matematik 97 Beren.Neden böyle?''dedi babam.Ah,ciddi olamazsın baba!Sadece 3 puan!Öylesine minik bir pürüzü öylesine büyük bir sorun haline getiriyordu ki bunu nasıl yaptığına şaşıyordum.

-''Baba,sadece 3 p-''demem kalmadan elindeki kağıdı hırsla sehbanın üzerine bıraktı.Bende gözlerimi ondan kaçırıp,halıya indirdim.İşte nutuk başlıyordu.

-''Üniversite sınavına çok az kaldı Beren.En ufak bir hata,hayatına mal olabilir.''dedi otoriter ses.Baba,yaşatmaya mahkum ettiğiniz hayat zaten benim hayatıma mal oldu.Nneyin derdi bu?Neyin kafası?Uzun bir tavsiye ve ''bu iş böyle gitmez'' kızım bakışıyla karşılaştıktan sonra tekrar odama döndüm.Öylesine sıkıcıydı ki hayatım bir rehabilitasyon merkezinde kısılmış bir insanın bile daha renklidir hayatı.O derece.Bilgisayarımı kucağıma alıp yatağıma uzandığımda facebookta bana istek gelen parti davetini gördüm.BANA!Hayır yanlış duymadınız BANA!Genelde böyle şeyler olduğunda 3 gün sonra haberim olduğu için gelen davete ağzım bir karış açık ekrana baktım.Bu bir mucizeydi.Evet,davetliydim.Tarihe baktığımda bu gece olduğunu farkettim.Bu gece imkansızdı,babam normalde zaten öldürse izin vermezdi şimdi annemide kandıramazdım.Tanrım sadece 3 puan yüzünden.

-''Hay ben kaderime sıçayım.''dedim kendi kendime.Ve sinirle ekranı çarpıp kapattım.4 yıldır bana gelen ilk parti davetine de gidemiyordum..Son seneydi işte.Daha da gidemezdim.

**

Ah evet bunu da yaptım!Bingo!Evden kaçtım.Hem de ne diye?''Şey anne Melis'in annesi yokmuşta beni çağırıyor.''Bu arada Melis taa doğumdan beri arkadaşım.O ki biz aynı günde doğmuşuz.Ve ailesiyle annemlerde çocukluk akradaşı olduğundan izin almam basit oldu.Tıpkı kıyafetim gibi.Bir kot pantolon,siyah salak tişört ve kırmızı converselerimle bir partiye gidiyordum.Rezil olup geri gelecektim sanırım.Işıklar saçan bir ev,ve yüksele müzik sesine hayranlıkla baktım.Tanrım,ilk defa geliyordum ve mükemmel duruyordu.Tıpkı filmlerdeki gibi.

-''O seksi ağzını fazla açmamalısın.Zihnimde başka şeyler uyandırıyorsun.''dedi tanımadık bir ses.Korkuyla attığım minik bir çığlıkla arkamı döndüğümde,karanlıkta gözleri parlayan çocuk elindeki sigarayı yere atıp ayağının ucuyla ezdi.

-''Ve çığlıkta atmamalısın.''dedi parmağını çeneme dokundurarak ardından tüm sigara kokusunu bırakarak uzaklaştı.Tanrım,resmen bu sözlerle bile namusumun kirlendiğini düşündüm.Terbiyesiz piç!Ağızımı kapayıp,adımlarımı hızlandırarak eve girdim.O kadar kalabalıktı yürümeyemiyordum.Amerikan vari bir evdi,bahçesi vardı kocaman bir masa ve üzerinde çeşit çeşit içkiler,kırıntılar.Salak gibi etrafıma bakarken,Melis'in arkadan göğüslerime dokunmasıyla hızla arkamı döndüm.

-''Hey sakin ol benim.''dedi Melis kıkırdayarak.Aptal kız,küçüklüğünden beri beni böyle karşılardı ama şimdi ortam o kadar kalabalıktı ki onun olduğunu anlamamıştım bile.

-''Bir an için korktum.''dedim önümdeki perçemi kulağımın arkasına sıkıştırarak.Sarı saçları havalandıracak şekilde güldü ve müziğe ayak uyduruğu kalçalarını salladı.

-''Nasıl sence?''dedi Melis kıkırdayarak.''Hayalindeki partiler gibi mi?Ha bu arada ilkoluyor değil mi?''dedi tekrar.Kazık gibi ortada dururken şaşkınlıkla başımı salladım.Herkes dans ediyor ben öylece dikiliyordum.Çünkü oynayamazdım.Tanrım ben sadece annemgilde gittiğim düğünde -kuzenimn düğünü- oynamıştım.Burası class bir yerdi.Benim için.

-''Meyce suyu alacağım.''dedim Melis'e.Omuz silkti ve ortama karışmaya başladı.O kadar soğuktum ki,bir ortam bile kuramıyordum kendime.Tek kelimeyle asosyalliğin dibini ekmekle sıyırıyordum.Kalabalıktan çıkmak ister gibi millete çarpa çarpa masaya gittim ve kendime bir bardak meyve suyu aldım.Değişen müzik ''stay the night'' çalmaya başlayınca gülümsedim bu müziği severdim.Ahh dans etmek için neleri vermezdim ama bu ortam bile havamı değiştirmeme yarıyordu.Şu an evde olsam büyük ihtimal 3 puanın hesabını yapardım yatağımda.Boktan bir hayat.

-''Bir şeylere uzaktan bakmak bir hobin falan mı?''dedi tanıdık ses.Şaşkınlıkla yanıma baktığımda karanlıkta belli olmayan o yakışıklı çehreye baktım.Ama gözleri hala aynı parlıyordu.Neden bir sapıkgibi davranıyordum?Bana neler demişti üstelik bu dengesiz!Cevap vermemek için kalkıp yerimden uzaklaşırken,arkamdan geldiğini görebiliyordum.

-''Beni takip etmeyi kes,lütfen.''dedim ürkerek.İlk defa bir erkek tarafından takip ediliyordum.Neredeyse 18 yaşındaydım ama durum böyleydi.Giyiniş tarzım ve hafif kilolu oluşum yüzünden hep dışlananlar tarafında olmuştum.Ve şimdi kocaman bir level atlayarak inanılmaz yakışıklı biri tarafından takip edilmek korkutucuydu.

-''Korktun?''dedi şaşkınca.Gözlerimi ondan kaçırıp,başımı hayır anlamında salladım.Bir adım daha yaklaşıp,kalabalıkta insanların aramızdan geçmesine mani oldu.Sarhoş olduğuunu buram buram gelen içki kokusundan anlayabiliyordum.

-''Ah,evet.Korktun.Tanrım.Bu..İnanılmaz.''dedi iç çekerek.Ne rengini barındırdığını anlamadığım gözleri,inanılmazca bakıyordu.Hayır,benim hayatım bir Aşka Yükseliş filmi değildi.Bu çocuk ne Hache kadar iyiydi,ne de ben Babi kadar cesurdum.Böyle değildi.Kaşlarımı çatıp,ona dik dik baktım.

-''Sanane.Sen ne karışıyorsun?Ayrıca bahçede bana söylediğin o iğrenç laflardan sonra,yüzüne bakarken bile midem bulanıyor.Lütfen,uzaklaş.''dedim sinirli olmaya çalışarak.Garipki değildim.Hem de hiç değildim.

-''A,gerçekten ne demeye çalıştığımı anladın mı?Oysa ki ben senin daha minicik bir çocuk olduğunu düşünüyordum.''dedi elindeki içki bardağını kafasına dikleyerek.Bok vardı da şu iğrenç şeyi içiyordu.Ne buluyordu bunlarda anlamıyordum?

-''Gerçi kafan o kadar güzel ki,ne söylesem girmeyecek o kafana.Ayrıca kıyafetime bakıp beni yargılaman o kadar kaba ki.Ama hata bende,hala niye konuşuyorsam.O kadar-''dememe kalmadan dudağıma kapanan yumuşaklılıkla gözlerimi pörtleterek açtım.Ahtapot elleri beni kendine çekmiş,dudaklarını dudaklarıma kapamıştı.Ah,ilk defa oluyordu.Tanrım bu benim ilk öpücüğümdü ve onu da sarhoş birine bahşetmiştim.Ellerimi göğsüne kapayarak o sıcaklıklardan kurtulmak istedim ama demir gibiydi.Kas olduğunu düşündüğüm şeyleri itiyordum ama gitmiyordu.Sonunda var kuvvettimle kolunu cimcikledim ve beni hızla bıraktı.Dolan gözlerimi bir ona,bir de etrafa gezdiriyordum.Alaylı bakışları öylesine deliciydi ki.Benim ilk öpücüğümü almıştı ama haberi bile yoktu.Gerçi olsa bile bunu takmayacak kadar aklı havada biriydi.

-''Seni lanet!''dedim ve ellerimi dudaklarıma götürüp,akan gözyaşlarıma odaklandım.Bu öpücük il ile ilgili o kadar hayallerim vardı ki!Tanrım,o hepsinin üzerini kırmızı kalemle çizmişti işte.Tüm planlarım buruşmuş bir kağıt gibi çöpü boylamıştı.Ya da ben öyle sanmıştım.

Sonsuz Şehvet'e UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin