Umarım beğenirsiniz :) Sizleri çok çok seviyorum :) Okuduktan sonra lütfen votelayın çünkü benim için çok önemli ve tabiki yorumlarınızıda bekliyorum :)
-''Abla sadece basit bir öpücüktü.Tecavüze uğramış gibi davranmayı kes.''dedi Pırıl yakınarak.Evet,Pırıl'a anlattım çünkü dün gece yaşanan bu olayı biriyle paylaşmazsam kafayı yerdim.Melis'in de beni dinleyecek kafası olmadığı için geriye tek Pırıl kalıyordu.Ama aklı o kadar havadaydı ki,bu öpücüğü çok romantik bulmuştu.Aptal gibi onca kalabalığın içinde bir sarhoşla öpüşmenin neresi romantikse?
-''Pırıl,benim için önemli tamam mı?Hayatım boyunca sadece bir kişi tarafından öpülmek benim hayalim.O da kalabalığın arasında değil,romantik bir şekilde olmalı.Kendimi özel hissetmeliyim,karşımdakinin beni özel hissetmesi lazım.Anlatabiliyor muyum?''dedim hafif rüzgar uçuşan eteklerimi tutarken.Popom o derece büyüktü ki eteğimin arkasını havaya kaldırıyordu.E bu da rüzgar için yararlı benim için utanç kaynağı bir durumdu.Kilonun canı cehenneme.Okulun görünün büyük binasına bakarken,Pırıl aniden önüme geçti ve gülümseyerek ellerini omuzlarıma koydu.Ne biçim davranıştı?Depresyonda falan değildim.A,hayır kesinlikle değildim
-''Beren,sakin ol,lütfen.Oluruna bırak tamam mı?Sadece oluruna bırak.Bu olay da unutulur gider.Dert etme bu kadar.''dedi desek vermek istercesine.Ne diyordu bu aptal?Başkasının ne düşündüğü kimin umurundaki?Tamam benim umurumda ama olay şu an o değildi.Hem herkes o kadar kafayı bulmuştu ki bizi birinin görme imkanı bile yoktu.Gözlerimi kısıp,sinirle kaşlarımı çattım.
-''Konunun bu olduğunu sanıyorsun değil mi?Birinin düşüncesi önemsemek,ne hale düştüğümü düşünmek.Ama konu bu değil Pırıl.Konu bu kadar özel bir şeyi,bu kadar basite indirgemek.Hhayatın boyunca bir çok şeyi öpüyorsun.Babamın elini,annenin yanaklarını,küçük kuzeninin burnunu ama kimsenin dudaklarını öpmüyorsun çünkü bu özel.Ne kadar bunu herkes basit indirgese de toplum olarak bunun özel olduğunu kabul etmişiz.Ve şimdi benim o romantik ilk öpücüğüm,sarhoş birinde.Midemi bulandırıyor.''dedim yüzümü buruşturarak ve Pırıl'a baktım.Tanrım,beni hiç umursamıyordu bile.Dinlemiyordu kaçık kız.Sinirle arkamı döndüm ve daha henüz kimsenin gelmediği okula baktım.4 yıldır hep böyle erken gelirdim kimseye görünmemek için.O kadar çirkindim ki,bunu kimsenin görmesini istemiyordum.4 yıldır toplasanız sınıftan dört kere çıkmamışımdır.Ve bu garip gelmiyordu çünkü bu benim zırhımdı.İnsanlardan kendimi koruma zırhımdı.Adımlarımı biraz daha hızlandırıp,sınıfıma girdim.Sessiz okul koridorları o kadar güzeldiki,insanların ne kadar berbat varlıklar olduğunu bağırıyorlardı resmen.
**
-''Saçmala istiyorsan Beren?Ne varmış sınıftan dışarı çıkmayacak?''dedi Melis yakınarak.Bir kolum onun koluna dolanmış sürünerek geziyordum koridorda.Çıkmak istemiyordum!!Çünkü kızlar çok güzeldi.Lanet olsun bok vardı bu kadar güzel olacak!
-''Melis,ısrar etmesen.''dedim son çare.Ama tepki bile vrmeden beni iyice sıkıştırdı ve yürümeye devam ettik.Uzun koridorda yürürken,kantin merdivenine doğru indiğimizi görünce durdum.
-''Melis,beni oraya götürmesen,lütfen.Bak seni burada beklerim tamam mı?Ama beni kantine sokma!''dedim yalvarırcasına.Ama bu kızda öyle bir inat vardı ki kırmak imkansızdı.
-''Kızım sınav stresi başına mı vurdu?Ne alaka?Niye kantine inmiyorsun?''dedi Melis hafif sinirle.Ondan beni anlamasını beklemiyordum,hatta kimsenin beni anlamasını beklemiyordum.Çünkü kimse bilemezdi ne yaşadığımı.Hiç bir şeyi öylece yiyemediğimi,kalorisini hesapladıktan sonra ne kadar ne yaparsam yakmam gerektiğini,kendime zorla hatta ve hatta sürünerek spor yaptırdığımı..Gözlerim ürkekçe dolaşırken Melis yine koluma girdi ve beni kantine soktu.Karnım öylesini gurulduyordu ki bunun son ders olduğunu ve benim hala bir şey yemediğimi haykırıyordu resmen.Utana sıkıla gittim ve kalorisi en düşük olan şeyi yani kepekli keki aldım.Tadı iğrençti,öylesine iğrençti ki bir kase işkembe ve bir kasa dolusu kek deseler işkembeyi tercih ederdim.Kantin kalabalığından çıkıp tourma yerlerinin olduğu yere geldim ve titrek ellerimle keki açtım.''Lütfen,beni kimse görmesin Allahım!'' dualarımı içimden geçirirken bir yandan gözüm Melis'i arıyordu.Yine kim bilir kime takılmıştı.O benim gibi değildi.Girişken ve mutluydu bense tam tersi.Bazen benimle nasıl arkadaşlık ettiğine bile şaşırıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Şehvet'e Uyanış
Literatura Feminina-''Neden bu kadar masumsun Beren?''dedi anlamsızca.Başımı göğsünden kaldırıp ona baktığımda yüzündeki ifadeyi bir türlü çözemiyordum.Çok bilinmeyenli bir denklemin ilk işlemi gibiydi,nereden başlayacağımı,nasıl başlayacağımı kestiremiyordum. -''Sana...