Gerçek

6.2K 223 7
                                    

Gözlerimi şaşkınlıkla kırpıştırdığımda,Ege'nin kollarımda kasılıp kaldığını farkettim.DOnmuştu sanki.Ondan ayrılıp,bbaktığım yöne bakınca Selim'in ve arkasında best model of the world yarışmasının podyumundan fırlamış gibi duran kıza baktım.Neler dönüyordu?Nefesimin göğüs kafesimde kısılıp kaldığını hissettim.Çok kötü şeyler olacaktı.İiçimdeki küçük çocuk hızla arkasını döndü ve olanalrı görmemek için bir ağacın arkasına saklandı.O bile ürkmüştü yaşanacaklardan.

-''Neler dönüyor?''dedi Ege eliyle çenesini ovalarken.Onu böyle sinirli görmüş müydüm?Hayır.Onu asla böyle görmemiştim.2 ay boyunca,onu böyle kudurur gibiyken görmediğime adım gibi emindim.Sesimi çıkarmak istiyordum ama yok olmuştu.Hafifçe gürleyen gök yüzü,bana kaçmam için bir uyarıda bulunuyordu sanki.

-''Bence neler döndüğünü senin anlatman gerekir Ege.''dedi kız iyice yaklaşıp,Selim'in yanına gelerek.Selim iğrenç haliyle tekrar bize baktı,hayır pardon bana baktı.

-''Çek gözlerini onun üzerinden.''diye tısladı Ege.Korkuyla yerime sindiğimde,derin derin nefes almaya çalıştım.

-''Biliyoruz Ege.Zorlama artık.Oyun bitti,anlat ona.''dedi kız tekrar elindeki telefon ekranını bize doğru çevirdiğinde.Ekrandakileri görmek için biraz daha yaklaştım.Tanrım,bunlar bizim görüntülerimizdi...Dün gece ki...Beynimin uğuldadığını,tenimin üzerinde binlerce sigara söndürüldüğünü hissediyordum.

-''Seni sürtük,evime kameramı yerleştirdin!''dedi Ege öne atılıp,kıza doğru sinirlenirken.Selim bir adım öne geçip,onu durdurdu.

-''Bir birlikte büyüdük Ela.Bunu nasıl yaptın?Arkamdan nasıl iş çevirdin?''dedi Ege ona bakarken.Ben buradaydım!Aallahım onlar benim görüntülerimdi ama herkes ben yokmuşum gibi devam ediyordu.İçimde büyüyen bir isyan ordusu savaşa hazırlanırcasına,bağırıyordu.Güçlerini sınıyorlarmış gibi.

-''Hah!Birlikte büyümek mi?Sen asla benle büyümedin Ege.Ben senin kullanıp atabileceğin bir oyuncak değilim.Anla bunu.İstediğimi yaparım,tıpkı senin gibi.Benim üzerime iddiaaya igrmekte ne?''dedi bağırarak.İŞte o an.Hayatımın dönüm noktası mı dersiniz,miladı mı bilemem ama bundan sonra yaşayacağım hiç bir günün eskisi gibi olmayacağından emindim.Kalbim atmayı bırakmış,ürkekçe olanları izliyordu.Nabzımın yavaşlayıp,hiç atmadığını düşüncelerimin kısaldığını hissediyordum.Hareketlerim bile durmuştu.Hissizdim.Bir oyuncak kadar hissiz.

-''Anlat ona,Ege.''dedi Selim sinirle.Ege siyah saçları hala rüzgar uçuşuyor,burnuma mis gibi kokusunu dolduruyordu.Hayatım boyunca belleğimden silinmeyecek tek koku.Milyarlarca insanın arasından,kokusu ile ayırt edebilirdim onu.Farklı ve kendine özeldi.

-''Neler oluyor?''dedim kekeleyerek.Sormaya,dinlemeye korkuyordum.Ege'nin ürkek ifadesi yüzüne o kadar eğreti duruyordu ki.Benim değildi.Benim Ege'm değildi.

-''Söylesene.''dedim ona güvern vermek istercesine.İçim ''bu işten en zararlı kişi sen çıkacaksın'' diye haykırsada kalbim ''o asla sana zarar vermez'' modundaydı.

-''Özür dilerim.''dedi gözlerime bakarak.Siyah gözleri birer kara deliği andırırken,ben içine çekildiğimi hissediyordum.Gözlerimin yandığını,yerin titrediğini...Kalbimin teklemesi şimdi ise olduğundan fazla hızlanmış gibiydi.Uçuşan saçımı kulağımın arkasına attığımda,gözümden yaşların düşmesine engel olamıyordum.Kulağım da ise Melis'in sözleri yankılanıyordu.Ege'nin beni terk edip gitmesiyle ilgili...

Sonsuz Şehvet'e UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin