Lüks uçağın içi benim için o kadar farklıydı ki,kendimi business sınıfı bir bilet çalmış gibi hissediyordum.Önümde onlarca çeşit makaron,şampanya,çerezler..Tam anlamıyla bir prenses gibiydim.Endişeli ve korkak bir prenses.
-''Biraz rahatla bence.Bindiğinden beri,o kadar endişelisin ki,kapıları özel olarak kilitletttim.''dedi Yavuz biçimli dudaklarında oluşan gülümsemesiyle.Bu gereksiz espirisine gülmek içimden gelmiyordu, o derece gergindim ki gülsem ağzım kopacak gibi hissediyordum.Dudaklarımın belli belirsiz kıvrılmasıyla,kendimi iyice koltuğa yasladım ve sımsıkı tuttuğu koltuk kenarlarını gevşettim.
-''İstanbul'dan bu kadar korkma.''dedi güven veren sesiyle.Ağızımdan kaçan alaylı kahkaha ile şaşırdı,en az benim kadar.Böyle bir şeyi beklemediğimden hemen eski halime döndüm ve tırnaklarımla oynamaya çalıştım.Başımı önüme eğmiştim,utanıyordum.Ani tepkilerim hala geçmemişti,bunun için özellikle tedavi almışken.
-''Demesi kolay.Nelerle mücadele ettiğimi bilmiyorsun.Nasıl bir hayattan kaçtığım hakkında en ufak bir fikrin yok.''dedim derin bir şekilde yutkunarak.Gözlerimin dolduğunu,sinirlerimin içimde cirit attığını hissediyordum.Ama yenilmek gelmiyordu içimden.Ağlamayı uzun yıllar önce bir sandığa gömmüştüm ve öylede kalmalıydı.Tabularımı yıkmamalıydım.
Kulağıma geen çıt sesi ile başımı kaldırmak istedim ama Yavuz'a bakacak,o derin gözlerinde yine hangi anlamların saklı olduğunu çözecek gücüm yoktu.Sonra aniden Yavuz yerinden bana doğru uzanıp birbirinin içine geçirilmiş şekilde duran elimi tuttu ve bir eliyle de çenemi kaldırıp ona bakmamı sağladı.
-''Sana kimse zarar veremeyecek duydun mu beni?Ben varım Beren.O inanılmaz güçlü ruhuna,kimse elini bile süremeyecek.Bunu aklından çıkar.''dedi o kararlı ses tonu ile.Şaşkınca gözlerimle ona bakarken,dudaklarımın inatla kıvrılıdığını farkettim.Yavuz'u sevmiyordum ama sahiplenilmek inanılmaz bir duyguydu.Bu yaşıma kadar sokağa bırakılan bir kedi yavrusuydum ama Yavuz beni kimsenin sahiplenmediği gibi sahiplenmişti.Bu hoşuma gidiyordu.Gururumu okşuyordu işte.
-''Pekala anlaştığımıza göre,bu konudada anlaşabiliriz?''dedi kenarda duran paketi alarak.Anlamadığım bir marka yazıyordu üzerinde ve saatlerdi öylece kenarda durmasına rağmen onu farketmemiştim.
-''Bu nedir?''dedi balık gibi.Eşeğin başı,ne olacak hediye işte.dedi iç sesim çılgınca.Ona gözlerimi devirdim ve oldukça kaliteli duran hediyeyi çabucak açtım.Sabırsızdım yapım gereği.Siyah kartın kutunun içinde öylece duran bordo-lacivert ve sarı-yeşilimsi renkli iki şeyi farkettim.Tanrım!İşte,hayallerim buydu!Resmen yıllardır hayalim olan şeydi bu!Sevinçle kemerimi çözdüm ve iki tane formayı çıkarıp üzerindeki Neymar imzalarında elimi gezdirdim.Barcelona ve Brezilya formaları üzerinde Neymar'ın imzaları vardı bu resmen tarihi eser kadar değerliydi benim için.En sevdiğim futbolcudan,imzalanmıştı ve benim için yapılmıştı.Benim adım vardı üzerinde.Yavuz'un kahkahaları uçağın içini doldururken,sevinçle boynuna sarıldım.
-''Teşekkür ederim,teşekkür ederim!Yavuz,bu harika!''dedim çekilirken.Güldü ve formayı üzerime geçirmeme yardım etti.Koyu,dar jeanın üzerinde duran bordo-lacivert formanın anlamı benim için o kadar büyüktü ki,ne zaman ağzımı açıp güzel bir şey söyleceyecek olsam,dilim tutuluyordu.
-''Bu kadar sevineceğini bilseysim,geldiği gün verirdim.''dedi parlayan gözlerle bana bakarken.Yaşlı değildi,yani benden o kadar da büyük değildi ama bu olgun tavırları onu öylesine uzak kılıyordu ki bana,bir baba şevkati vardı.
-''Sevinmek mi?''dedim ellerimi iki yana açıp,etrafımda dönerken.''Şşu an resmen çıldırıyordum.Üzerimde Neymar imzalı bir forma var.Ney-mar!''dedim imzanın üzerinde elimi gezdirirken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Şehvet'e Uyanış
Genç Kız Edebiyatı-''Neden bu kadar masumsun Beren?''dedi anlamsızca.Başımı göğsünden kaldırıp ona baktığımda yüzündeki ifadeyi bir türlü çözemiyordum.Çok bilinmeyenli bir denklemin ilk işlemi gibiydi,nereden başlayacağımı,nasıl başlayacağımı kestiremiyordum. -''Sana...