Kısa oldu biliyorum ama en yakın zamanda yeni bölüm gelecek merak etmeyin :) Yorumlarınızı da çok merak ediyorum,hepinizi öpüyorum :)
Aşırı ruhsal gerginlik,kaybetme korkusu,asla ona yetişemeyeceğim hissi,küçük görülme...Adına ne derseniz deyin.Dün gece geçirdiğim küçük çaplı bir sinir krizi beni öylesine yormuştu ki,kendimi uzun mesafe koşucuları gibi hissediyordum.Ya da Everest'e tırmanmış bir dağcı gibi.Yorgunum ama içimdeki heyecan hep aynı.Mutluyum ama acıdan ölüyor gibiyim.Dün geceden beri sürekli Ege'yi aramıştım ve sürekli açmamıştı.Bunun da etkisi vardı tabiki.Onunla birlikte olmadım diye benimle görüşmeyecek miydi yani?Bu kadar pamuk ipliğine mi bağlıydı bizim ilişkimiz?Beynimin içinde yankılnan iç sesini susturdum ve geldiği yere gitmesini emrettim.
-''Bakın burada kim varmış.''dedi iğrenç ses.Arkamı döndüğümde Selim ve onun gerizekalı tayfası iler karşılaştım.Kaşlarımı çattım ve fazla oyalanmadan defolup gitmelerini diledim.Onlarla uğraşacak ne halim,ne de gücüm vardı.
-''Sizce de sizin ilişkiniz biraz attan inip,eşşeğe binmek gibi olmuyor mu?''dedi Selim elleri gri kumaş pantalonun cebinde sırıtarak bakıyordu.Yere yatırıp,beynini ayağımın altında ezmemek için zor tutuyordum.
-''Anlamadım?''dedim tek kaşım havada.
-''Ege diyorum,Ela'dan nasıl oldu da ayrıldı?''dedi Selim tekrar.Kalbimin onlarca kez ayrıldığını farkettim.Başka bir kız isminin Ege'yle aynı cümle içinde kullanılması bile canımı acıtıyordu.Şaşkın ve anlamaz yüz ifademle ona bakarken,bana biraz daha yaklaştı.
-''Benden duymuş olma ama Ege ve Ela çocukluk arkadaşları tabi arkadaş denebilirse çünkü herkes aralarındakinin sadece aşk olmadığından emin.Ve bir kuş kulağıma dün gece bardan beraber ayrıldıklarını fısıldadı.''dedi acımasızca.Gözlerimin dolduğunu hissediyordum.Telefonlarımı açmamasının nedeni bu muydu?Elayla birlikte olması mı?Tanrım,geceleri başka kadınlar mı oluyordu yani hayatında?Ona yetememezlik ve kırılan gururumun parçaları arasında ezilmiş gibi hissediyordum.Başımın döndüğünü hissettim ve yanımda duvara tutundum.2 gündür boğazımdan geçen tek madde kahveydi ve o da azdı.Kendimi çok güçsüz hissediyordum.3.derse girme zili kulaklarımda yankılanırken,beynimin tepemden çıktığını anladım.Şaka değil gerçekten öyle birşey oluyordu sanki.İçimdeki kelebeklerde onlarla birlikte intihar ediyor gibiydi.Onu kaybettiğimi anlıyordum.Koşar adım okuldan çıktığımda gördüğüm ilk taksiyi çevirdim ve Ege'nin evine doğru yola koyuldum.Bu merakla ders hayatta dinlemezdim.Canım acıyordu.Lanet olsun bu acı öyleydi ki canlı canlı sigara batırılıyor gibiydi bedenime.
Taksi büyük yapının önünde durunca,apartmanın içine aceleyle girdim.Demir kapıyı açığ önüme bakmadan atıldığımdan sert bir şeye çarptım.Oldukça,uzun bakımlı ve kumral bir kızdı.Ttaş çatlasın benim yaşlarımda olmalıydı.
-''Özür dilerim.''dedim özenle.Asla onun gibi olamazdım zaten.
-''Öönemli değil.''dedi keyifli gülümsemesiyle.Nneden böyle sırıtıyordu ki?Onu önemsemedim ve merdivenleri çıktım.Mermer zemin bile sanki gelişimin etkilenip,sallanıyor gibiydi.Ya da benim başım dönüyordu.14 numaralı kapıya geldiğim de heyecanla zile bastım.
-''Allahım ne olur,yalnız olsun!''dedim kendi kendime.Eğer,bir başka kadınla görsem onu nasıl bir karanlığa sürüklenirdim bilmiyordum.Nasıl bir boşlukta bulurdum kendimi.Tanrım,onsuz nasıl yaşanırdı ki?Kkapı gürültüyle açılınca karşımda yorgun gözleriyle bana bakan Egeyle karşılaştım.
-''Beren?Ne yapıyorsun burada?''dedi şaşkınca.Tepki vermedim ve kapıda yaslanan kolunu atıp,hızla içeri girdim.Yatak odasna girdiğimde dağılmış yatağı farkettim.Bir kişinin işine benzemiyordu.Elimi yatak odasının pervazına yaslayıp,hortlak görmüş gibi bakmaya devam ettim.
-''Beren,neler oluyor söyler misin?Yüzün bembeyaz olmuş.''dedi endişeyle.Sanki beni önemsiyordu ya.
-''Beni aldattın.''dedim fısıldayarak.Sesim bile çıkmıyordu.Bana acır gibi kısık kısık belli ediyordu kendini.
-''Ne?''dedi gözlerini pörtleterek.
-''Nasıl yaptın?Tanrım,neler düşünmüştüm.Aptal gibi,bir gerizekalı gibi etrafımdaki herkese karşı seni savunmuştum.Ne aptalım.Beni sevebileceğini nasıl düşünebildim ki zaten?O kadar çirkinim ki,bahçedeki köpekler bile sevemez beni.Yüzüme kimse bakmaz.Haklısın.Kim benim kadar iğrenç bir sevgilisi olsun ister ki?''Kendi kendime konuşurken,odanın içinde gürleyen sesimle durdum.AĞlayarak odanın içinde döndüğümün farkında değildim.Ege'nin de endişeyle beni izlediğinin.Kim bilir kaç defa seslenmişti bana?Ufak adımlarla yanıma yaklaştı ve elimi tuttu usulca.Hissetmiyordum.Onun dokunuşu hissetmiyordum.
-''Beren,sakin ol.Seni aldatmadım.Seni gerçekten aldatmadım.''dedi parmaklarımı elinin arasında okşarken.Ağlamaya devam ettim elimi ondan çektim.
-''Hala yalan söyleme bana.Aldattın.Ela ile,biliyorum.''dedim iç çekerek.Güldü ve beni kendine çekip sıkı sıkıya sarıldı.Kokusu,özel bir sakinleştirici gibiydi.Pasifloranın havada dolaşan hali gibiydi.Nabzım yavaşlamış,kendi düzenine girmişti.
-''Selimden duydun değil mi?''dedi kulağıma.Başımı salladığımda,saçımıa öpücük kondurdu.
-''O herifi öldüreceğim.Ela'ya takıntılı ve nereden uydurduysa bizim sevgili olduğumuzu uydurmuş.Biz sadece çocukluk arkadaşyız.''dedi iç çekerek.Ona inanmak istiyordum ama bir salak durumuna düşmek istemiyordum.Onun kollarından çıktım çünkü sağlıklı düşünemiyordum.
-''Ege,bana her şeyi yapabilirsin.Kızabilirsin,sövebilirsin ne kadar iğrenç olsa,bunu söylemekten utansam da vuradabilirsin ama beni sakin aldatma.Bunu kaldıramam.Çünkü senin benimle olman,hayatın bana en büyük mucizesi.Bu mucize elimden alınırsa,ölürüm ben.Anlıyor musun?Benden sıkıldığın an söyle,söyle ki bileyim.Ama sakin başka biri olmasın.Bu benim kaldırabileceğimden çok daha fazla.''dedim burnumu çekerek.Başını önüne eğdi,ve gözlerime bakmadan tamam anlamında salladı.Ona güveniyordum ama içimdeki şüpheler tamamen gitmemişti işte.Bunrumu tekrar çektiğimde başını kaldırdı ve gülümsedi.
-''Hadi bakalım,ağlama sümüklü sulu göz.Karnımızı doyuralım.''dedi geçiştirmek ister gibi.Aklımdaki soruları cevaplandırmadan buradan gitmeyecektim.
-''Bu yatak nasıl dağıldı böyle?''dedim kuşkuyla.Güldü ve elini saçlarının arasından geçirdi.
-''Eğer bir kez bile olsa benimle uyursan nasıl bu hale geldiğini anlarsın.Neden ayrı evde yaşıyorum zannediyorsun?Annemden her gün yatapım konusunda azar yiyorum.Nasıl olduğunu bilmiyorum ama sabah kalktığımda böyle oluyor işte.Üstelik bir gece önce düzelmeden uyumuştum,senin deyiminle double dağınık yani.''dedi güven veren sesiyle.Düşüncelerimden utandığımı hissediyordum.Bense..Allahım aklıma neler gelmişti öyle?
-''Şimdi kahvaltı edelim mi?Okuldan geliyorsun,acıkmış olmalısın.''dedi arkasını dönerken.
-''Aç değilim.''dedim ellerimi arkamda birleştirip,sallanırken.Soru sorar gibi yüzüme baktığında,gülümsedim.
-''Sarılıp,uyuyabilir miyiz?Buna ihityacım var.''dedim gözyaşlarım tekrar akmaya başladığında.Ne ara bu kadar duygusal olmuştum ki?Siyah gözleri parladı ve dudağında oluşan kıvrımla onayladı.Kalbimin teklediğini hissediyordum..O her gülüşünde ben kalp krizi riskine biraz daha yaklaşıyordum sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Şehvet'e Uyanış
Literatura Feminina-''Neden bu kadar masumsun Beren?''dedi anlamsızca.Başımı göğsünden kaldırıp ona baktığımda yüzündeki ifadeyi bir türlü çözemiyordum.Çok bilinmeyenli bir denklemin ilk işlemi gibiydi,nereden başlayacağımı,nasıl başlayacağımı kestiremiyordum. -''Sana...