MUTLAKA OKUYUN ; YAZAR NOTU :) :)
Kkısa bir bölüm daha benden sizden hediye olsun bugün :) Önceki bölüme şekerimsi bir yorum yapıp beni havalara uçuran ''Belizerdl'',özel bir teşekkür ediyorum :) Aynı zamanda yorum yapan diğer herkese de çok teşekkürler ama yorumlar çok az geliyor :( Mesela biraz daha hikayeyle ilgili yorum yapsanız nasıl bir mutlu olacağım :) Her neyse çok uzattım ama iki tane açıklamak istediğim konu var.
1)Gelecek bölümden bir kesit sundum.Ege'nin ağızından ve biraz alenfirikli bir kesit :) Beren ne oluyorda bu hale geliyor sizce,yorumlar,yorumlar bekleniyor :)
2)Afiş hazırlama özürü olan bu yazarınıza,elinden bu iş gelen bir kullanıcı sevabına bir kapak hazırlayabilirse,mümkün se böyle bir şey mutlu olurum :) Çok konuştum,ama son olarak,sizleri inanılmaz seviyorum,iyiki varsınız :*
-''Melis.''dedim tekrar,o kadar yüksek müzikte sesimhavada dalganlanmıyordu bile.Kendimi bitik,ölü gibi hissediyordum.Melis'le hastaneden beri görüşmemiştik.Ama ne olursa olsun arkamad durması lazımdı.Locanın önünde öylece duruyordum ve hiç bir göz beni görmüyordu.Oysa sadece basit bir özür dileyip bundan defolup gidecektim.
-''Beren.''dedi gür ses.Bbakışlarımı karamel saçlardan alınca Ege'nin yanıma geldiğini gördüm.Onunla uğraşacak gram gücüm yoktu.
-''Bak açıklabilir.Tamam mı?Yargısız infaz yapma Melis'e''dedi kolumu tutarak.Yürümek istiyordum.Müzik beynimi delip geçen bir balta gibi çalıyordu.Melis beni görmemişti ve görmesinide istemiyordum.Adını bile hatırlamadığım o çocuğun kollarında gayet mutluydu.Bir dakika?Bburası Yavuz'un mekanıydı ve Ege şu an yanımdaydı.Gözlerimi ileri derece açıp,ona çevirdiğimde şaşkınca bana bakıyordu.Eğer Yavuz onu burada görseydi,ağzını burnunu dağıtırdı.Ve ben benim yüzümden olacak hiç bir fiziksel acıyı kaldıramazdım.
-''Bu lanet yerden çık,hemen!''dedim emir verircesine bağırarak.Karanlık gözleri ışıklarda parlarken,bana ne dediğimi anlamıyormuş gibi boş bakıyordu.
-''Buradan çıkmalısın!''dedim terkar ama nafile hiç bir şey dinlemiyordu.En sonunda onu orada bırakıp Yavuz'u bulmayı düşündüm ama arkamı döndüğümde benimle geliyordu.Kapıdan hızlı adımlarla çıkıp,kendimi büyük çimenlik alana attım.Kimse yoktu,müzik sesi yoktu.Ege'de yanıma geldiğinde,gözlerimi ona bile çevirmedim.
-''Beren,Melis sen gittikten sonra gerçekten berbat hale düştü.Açıkcası umurumda değildi.Umurumda olan tek kişi sendin ama Rüzgar ona ilk başta acıdı.Kardeşi dediği kişiyi kaybetmişti,sürekli ağlıyordu.Sonra işler başka bir boyuta geçti.Birbirlerine aşık oldular.''dedi tek nefeste.Bana sürekli bir şeylerin ispatını yapma gibi bir görevi olduğunu falan mı düşünüyordu?
-''Ben yokken olan hiç bir şey gram umurumda değil.Cidden.''dedim aksi bir tonla.Yüzüne,gözlerine bakmıyordum ama bakışlarından beni izlediği belliydi.Şu an kafamda dönen tek şey Melis'in o görüntüsüydü.Yıllar benden aldığı ne varsa,ona dokunmamıştı bile.Benim tenim bile aşırı kilo alıp vermekten tamamen pürüzsüz olmasa bile onunki pamuk kadar lekesiz ve yumuşaktı.Saçları kendinen o haldeydi ve kesinlikle gördüğüm en güzel kızdı.
-''Ne yapacağımı bilmiyorum Beren.Sana nasıl yaklaşacağımı,nasıl konuşacağımı hiç bir şeyi bilmiyorum.İlk defa hata yapmaktan bu kadar korkuyorum.''dedi naif sesi havada altın bir kelebek gibi uçuşurken.Bakışlarımı ona çevirip,göz göze gelmemizi sağladım.Ayakta duracak gücüm yok gibi hissediyorum.Yien o gözlerindeki kara delik beni içine doğru çekiyordu ama bu sefer o aptal kız gibi durmayacaktım karşısında.Bbir çift lafa kanacak kadar,toy değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Şehvet'e Uyanış
ChickLit-''Neden bu kadar masumsun Beren?''dedi anlamsızca.Başımı göğsünden kaldırıp ona baktığımda yüzündeki ifadeyi bir türlü çözemiyordum.Çok bilinmeyenli bir denklemin ilk işlemi gibiydi,nereden başlayacağımı,nasıl başlayacağımı kestiremiyordum. -''Sana...