-V-

95 3 0
                                    

Gece, ona ilgi duyuyordu, anlamıştı.
Gece ile çok mutluydu, 8. Sınıfta hayla saçını topuz yapıyordu, saçı kısa olduğu için birsürü tel toka takıyordu, Hasan saçını bozuyordu, o bir tane vurup gülerek'ten saçını yeniden yapıyordu, fakat hasan onu rahat bırakmaz, tiki ile oynamaya başlardı.
-Ya dursana be!
+Banane.
-Mal mısın?
+Olabilir.
-Sinirimi bozmaya başladın, dur lan!
+Sen bana bağırdın mı şimdi?
-Ama zorluyosun sende.
+O zaman devam.
Birkaç dakika sürerdi bu eylence...
Hasan okul, çıkışlarında 2 arkadaşı ile Alman oynardı, çok aşırı severdi.
Bir gün Gece kızları toplayıp onların oynadığı parka geldi, banka oturdular. Hasan o oradayken müthiş bir öz güven hissetti kendinde, damarlarında akan kan hızlanmıştı, yerinde duramıyor, çok enerjikti, havadan yavaşça pas attı arkadaşı, o güçle zıpladığı gibi ayağı yerden kesildi, havada topukla doksana takıp iki ayağının üstüne indi sendeleyerek. Kendisi de anlamamıştı, neydi bu? Bilmiyordu. Tek bildiği o kıza karşı derin duyguları vardı.

Servis'in kalkış saati geldi, bindiler.
Hasan sordu:
+Beni gördün mü?
-Hayır görmedimde, bir ara ayakların havadaydı.
(Gülüştüler)
Hoş sohbet devam etti: Hasan dayanamadı bir çocuk vardı, 5. Sınıf olsa da akıllıydı adı Fatih, onunla anlaştılar, cesaret der ise beni öpmesini isteyeceksin, tamam mı?
-Neden?
+Sorma, benim için hadi.
-Onu mu seviyorsun? Cidden.
+Evet.
-Emin misin?
+Çok seviyorum.
-Oooo...
+Duyucak, sus lan!
Kabul etti, ikisi de heyecanlıydı. Hasan şişe bulamadı, kalem çıkarttı havada döndürerek bıraktı, koltuğa düştüğünde şişe görevi gördü. Devam ettiler. Gece çıktı, Fatih sordu; Doğruluk mu? Cesaret mi?
Gece, "doğruluk" dedi. Hasan bunu istemiyordu, tepki gösterdi değiştirsin diye.
+Sende hep doğruluk diyorsun böyle olmaz.
Gece, "peki, cesaret olsun".
Fatih; Hasan'ı öp.
Gece utanarak; ne? Ben mi öpeceğim? Evet cevabını aldı, çekinerek de olsa öptü yanağından, Hasan'ın kalbine işledi o öpücük. Bilmiyordu ki o kızın adı kazınacaktı yüreğine.
Oyunu bitirdiler, Gece utandığı için uzaklaştı Hasandan, Hasan bir şey söylemedi. İneceği sırada Geceyi çağırdı, kulağına bir şey söyleyeceğim yaklaş, dedi. Yaklaştığı sırada dudağına öpücük kondurdu, Gece hemen geri çekildi. Şaşkındı. Hasan kalktı servisten indiğinde göz göze geldiler, ikisi de gülümsedi birbirine, Hasan tekrar arkasına baktı, Gece kırp kırmızı olmuş istemsiz sırıtıyordu, Hasan'ın gözleri kamaştı. Çok güzeldi. Eve girdiği gibi son ses müzik açıp mutluluktan havalara uçtu. Hiç bukadar mutlu olmamıştı...
Ertesi sabah zor da olsa kalktı, Gece ile konuşmuştu yatması gerekirken, o gün her şey normaldi, ta ki okul çıkışına kadar, Hasan yine arkadaşlarıyla top oynamaktaydı, o geldi, Gece. Hasan'ın gözleri kamaştı çok güzeldi, bir gariplik vardı, koşuyordu, bir şeyden kaçmaktaydı neydi o? Bir köpek, İlk başta güldü. Parka girdiler 3 tur döndüler, Hasan gülüyordu. gece, gerçekten korkmuştu.
-Hasan bir şey yap!
Ve koşarak parktan uzaklaştı. Koşarak. köpek Hasan'a yöneldi, oynamak istiyordu, Gece kaçınca kovalamaya başlamıştı, Hasan kafasını okşadı, köpek yere yattı, oynadılar biraz, Gece çok korkmuştu oysaki, ne yapmalıydı? Yakınına gitti ve uzaktan ona baktı, çok yorulmuştu kaçarken Gece, bir şeyi yoktu iyiydi. Hasan, arkadaşlarının yanına döndü, servis gelince vedalaşıp servise bindi.
Gece ile yan yana oturdular,
+Köpekten korkuyor musun cidden ?
-Ayh o neydi, çok korktum, yorulmuyor da, bırakmadı peşimi.
Hasan tekrar güldü,
+Küçücük köpek ne yapabilir sana?
-Ben korkuyorum, kediler bile rahat bırakmıyor beni ya.
Hasan kahkaha attı.
+Merak etme, ben varım yanında.
(Birbirlerine baktılar)
-Sağol.
Gülümseyerek, şöyle devam etti sözüne:
-Sen olmasaydın, eve kadar kovalardı beni heralde.
+O kadar koşabilir miydin?
-Bilmiyorum valla çok korktum.
+Gece, Dün bir şey yaptım ya, hatırladın mı?
-Yaa, hatırlatma utandım zaten, çakal.
+Ne çakal mı?
-Evet, öptün çünkü.
Hasan güldü,
+Ben öyle şey yapar mıyım? cık cık cık.
Gece, omzuna yumruk attı
-Tabiii, yapar mısın sen hiç? Uyuz ya.

İki senemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin