-VII-

72 3 0
                                    

O gün geldi, Hasan öğlene kadar uyumuştu, saat 16.00'da arkadaşlarıyla buluştu, Atapark'da
5 kişilerdi; Yalçın, Furkan, deniz, Melih ve kendisi vardı. Hepsi gayet güzel giyinmişti.
Hasan: Saçlarını yaptırmıştı halasına, gömleği siyah pantolonu ve beyaz spor ayakkabılarıyla gayet iyiydi.
Yalçın: Siyah çizgili gömlek altına da gri pantolon giymişti ve yeni tıraş olmuş saçlarını yaptırtmıştı.
Melih: Beyaz gömlek, siyah papyon, kırmızı pantolon ve uzun boyunlu spor ayakkabı giymişti.
Furkan: Hiç özenmemiş'ti, tişört ve pantolonla gelmişti, sadece saçını taramıştı.
(Sanırım havuz keyfi yapacak)
Deniz; Lacivert gömlek ve beyaza yakın bir pantolon giymişti, saçlarını da yapmıştı onu da güzel bir kız bekliyordu. Büşra...
Onları gören bir daha bakıyordu, biraz dolaştılar.
Çiçekçi'ye gittiler, burada çok fazla çiçek vardı, loş bir ortam olsa da güzeldi, hepsi çok güzeldi. Hasan, gül almak istiyordu,
+Gül var mı?
-Evet, gelin.
Kadının gülüşü çok hoştu, orta yaşlarda birazda fazlası olsada kalbi temiz bir ablaydı. Buz dolabını açtı, güllerin bozulmaması için orda saklıyorlardı, Hasan beğendiğni seçti:
en beğendiği gülü aldı.
-Pembe gül gönlüm sende demektir. Neden siyah aldın?
+Siyah rengi çok sever.
-Yaşına göre Pembe almalısın delikanlı.
+Kırmızı rengin anlamı var mı?
-Tabiki, Aşk.
Fiyatı önemli değildi, Gece'nin beğenmesi önemliydi. Sonra çıktılar, ellerinde güllerle dolaştılar, tekrar dolmuşa bindiler, koyu sohbetleri devam etti, gelmişlerdi. Burası New Jasmın'dı. Saat 19.30'du, 20.00 başlayacaktı. Hasan çok heyecanlıydı onu bekliyordu.
İçeri girdiler, ortam çok ferahtı deniz kenarı ve büyüktü, havuzu bile vardı, çok güzeldi, fakat Hasan'ın hiçbir şey umurunda değildi. O Gece'yi merak ediyordu.
Neslihan geldi,
-Vay süpersiniz.
(Gülümsediler)
+Sende öylesin kardeşim.
-Gece nerede?
+Bilmiyorum Neslihan, onu bekliyorum geldiğimden beri.
-Anladım, gelir o seviyor seni, yakışıklısın korkma.
+Sağol kardeşim.
Neslihan, Melih'e söz vermişti ikisi de kırmızıydı, Neslihan saçını yaptırmış ve makyaj yapmıştı, kırmızı elbisesi de çok iyiydi, acaba Gece ne giyecekti? Öyle giyinmemeliydi, neden mi? Zaten çok güzeldi, tam bir şeyler başlayacakken başkasına gitmesini istemedi vede kıskanırdı çok fena, olay çıkabilirdi. Yemeklerini yediler, masa çok büyüktü, en az 6 kişi oturabilirdi. Herşey güzeldi, bir tek o eksikti. Bir gözü kapıdaydı hep, onu bekledi, arkadaşları ve onların dışında çoğu kişi gelmişti, saat 21.00 civarı arkadaşıyla kapıda belirdi, yanındaki Mira idi. Gece: makyajı bol saçı ise topuz yapılmıştı, kıyafetleri pek istediği gibi olmamıştı Gece'nin. Hasan'a sözü olduğu için gelmişti.
Hasan'ı büyülemeye fazlasıyla yetmişti o hali...
Uzaktan bakıştılar, nihayet şarkı çaldı (Gül renginde) Hasan kalktı, heyecanlı fakat sakin gözükecek şekilde ona yaklaştı, oturduğu masadaki bütün gözler Hasan'a baktı.
Gül'ü uzattı.
-Ama ben bunu alamam.
+Neden ki? Beğenmedin mi yoksa?
-Hayır, çok güzel ama ailem...
+Anladım, şimdilik dursun sende istersen çöpe atarsın.
-Peki, Mira alsın o zaman.
+Ben sana verdim, sen bilirsin.
Elini tuttu, orta alan bayağ kalabalıktı ama bir boşluk buldular.
Dans ederken,
+Çok güzelsin.
-Ne?
+Çok güzelsin diyorum.
-Hımm, sende.
+Bende güzelsem iyi gidiyoruz.
(Güldüler)
-Yaaa, ben öyle konuşmayı beceremiyorum tamam mı?
+Tamam canım, bir şey demedim. Ama hala çok güzelsin, olmuyor böyle.
(Gülümseyerek birbirlerine baktılar)
-Bana öyle bakma.
+Nasıl baktım ki?
-Böyle işte.
+Kendimi zor tutuyorum zaten, öpersem görürsün.
(Kızardı gece)
-Sakın! Bir sürü insan var, deli.
+Belli olmaz.
Hasan dalmıştı, gözleri, simsiyahtı. Dipsiz bir kuyu gibi. Hasan çoktan düşmüştü, kendini kaybetmişti o karanlıkta... Gözlerini çekmeyi başardı, Gece çok güzeldi be, o karanlıkta aydınlatmıştı kalbine giden yolu.
-Çok derin bakıyorsun Hasan. Bir şey mi oldu?
+Evet.
-Ne oldu?
+Gittikçe sana daha fazla aşık olduğumu fark ettim.
-Hımm.
(Gece gittikçe kızarıyordu)
+Bir şey demeyecek misin?
-Ne diyebilirim ki?
Şarkı bitti fakat onlar hâla birbirine bakıyordu, Hasan'ın elleri Gecenin bellinden yavaşca aktı. Zaman duruyordu sanki.
-Ben masaya geçiyorum.
+Tamam.
Gece ile ayrıldı, Gece yerine döndü, Hasan arkadaşlarıyla havuzun yanındaki koltuğa oturdu.
Hasan iyi değildi.

İki senemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin