Ertesi gün Hasan okulda onu arkadaşı Neslihan'a anlattı, Neslihan heyecanlandı,
-Çok yakışırsınız siz yaaa, sen kumral o esmer, süper ya. Hasan gülümsedi, +Sence ne yapmalıyım? Açılamıyorum.
-Bilmem ki ben yardımcı olurum, o kızı çok tanımıyorum, önce bir konuşmam lazım, sevgilisi var mı? Yok mu? Dimi? +Haklısın, ben ona bir şeyler yazacağım, söyleyemediklerimi yazacağım.
Kendini geliştirmemişti, eski bir yazı ve iki yılın temeli işte burada...KRİSTAL KALP
Bazen, sevdiğini belli etmek istemezsin.
Korkarsın, çünkü seni terk eder sanırsın.
Fakat, aşk söz dinlemez, içini yakar kavurur.
Şiirler yazarsın, kalpler çizersin,
içindeki yangını dışarı vurmak için.
Bazen ise, kelimeler yetmez anlatmaz içindekini.
Daha fazlasını istersin, ancak yapamazsın.
Cesaret edemezsin, korkarsın, çok korkarsın.
Ona; dokunmak, sarılmak öpmek, istersin.
Cesaretin varsa yaparsın, yoksa yanarsın...Neslihan'a okuttu, çok beğendi. Geceye göstermeliydi, buldu!
Serviste ikisi konuşurken, çantasından çıkarttı, Gece ye okuttu.
-Güzelmiş, beğendim kime?
Hasan kenara sıkıştı,
+Hiç ya öylesine yazdım şiirle uğraşmaya başladım da.
-Anladım, devam etmelisin.
Hasan çekindiğinden başka konular konuşuldu, mahallesinde indi ve eve girdi Hasan, çantasını fırlattı, elini yüzünü yıkadı.
Geceye mesaj attı;
+Sana bir şey söylemek istiyorum.
(Yazarken elleri titriyor gözü doluyordu çok heyecanlıydı)
-Ne oldu?
+Sana bir şey okuttum ya.
(Yazarken göz yaşlarını siliyordu)
-Evet?
+Onu sana yazdım.
(Görüldü)
Hasan dayanamadı, kapatıp banyoya gitti: sanki kriz geçiriyordu, nefes alamıyor boğuluyordu, yüzü gözü kırpkırmızı olmuştu. Yüzüne çaldığı su yakıyordu, içi yanmaktaydı fakat bunu ne geçirecekti? En iyisi duşa girip kendine gelmesiydi.
Bu hale nasıl gelmişti? Neydi bu? Aynada gördü kendini, bu şey normal miydi?
Gece ise sandalyeden düştü, ciddi miydi ? İhtimal vermemişti, şaşkındı...
O gün, Hasan bir süre yazmadı, korkuyordu, ne yapacağını bilmiyordu. Neden mi? Onun kabul etmemesi ve konuşmayı kesmesi, bu çok kötüydü. Kabul etmesini beklemiyordu, konuşmayı kesmesinden korkuyor, aklına geldikçe daha fena oluyordu. Cesaretini topladı, tekrar yazdı:
+Cevap?
-Bilmiyorum Hasan.
+Peki, konuşmayı kesecek misin?
-Hayır, neden keseyim ki?
+Bende bilmiyorum.
-Düşünmem lazım, şimdi birden karar veremem.
+Haklısın. Beklerim, tamam.3 gün geçti...
+Karar verdin mi?
-Evet ama olmaz Hasan.
+Neden?
-İşte.
Hasan sinirlendi, cevap vermedi.
Ruhen çökmüştü, bitkindi zaten. Neslihan duruma el attı. Gece ailesinin öğrenmesinden korkuyordu, haklıydı yapacak birşey yoktu tabi. 1 hafta geçti yıl sonu gelmişti, 26 Mayıs'ta veda gecesi vardı. Hasan cesaretini topladı tekrar, kendine güven dedi içinden: sevmeyecekti zaten, boşuna çabalamıştı, biliyordu o kız çok zekiydi, bir daha göremeyecekti, bu bir sondu. Bir veda olabilirdi.
+Gece.
-Efendim.
+Veda gecesi...
-Evet?
+Benimle gelir misin?
-Bilmem ki, düşünmem lazım. Yarın söylesem? Çünkü, geleceğim bile belli değil şuan.
+Olur tabi, beklerim.
Akşam oldu hasan bir türlü uyuyamıyordu, o kadar heyecanlıydı ki, kim bilir ne kadar güzel olacaktı.
Ertesi gün okul çıkışı servisteyken,
+Karar verdin mi? Gelecek misin?
-Evet geleceğim.
Hasan havalara uçtu, Geceye sarıldı, Gece gülerek,
-Tamam sakin ol, dans edeceğiz sadece.
Hasan bir daha coştu, eve geldiğinde dedesinden harçlık aldı, beyaz yakasız gömlek ve siyah pantolon aldı. Hazırdı. Yeni saç stilleri denedi, güzel duran birkaç tane vardı. Çok yakışıklı olmalıydı, bu gece onun için önemliydi, kıyafetlerini denedi gayet iyiydi, işte bu sefer gerçekten hazırdı parasına baktı, yeterliydi. Bir harçlık daha istese gayet rahattı.
Gece ise, bembeyaz hafif dantelli inci düğmeli bir badi ve mor uzun tül bir etek almıştı, eteği terziye verdi, diz kapağı hizasında olmalıydı boyu. Eve döndü, koltuğa uzandı, kulaklık takıp müzik dinledi. Bildirim geldi, Hasan mesaj atmıştı:
+Ne yapıyorsun ?
-Müzik dinliyorum, sen?
+Bende seni düşünüyorum.
-Hımm.
+Evet.
-Beni seviyor musun? Gerçekten.
+Evet, hemde çok seviyorum.
-Bilmiyorum.
+Sonra yazsam olur mu sana? Biraz işim çıktı.
-Tamam.
İşi falan yoktu aslında, canı yandı.
Ne yapmalıydı? Çok belirsiz konuşuyor, ne dediği anlaşılmıyordu, ne istiyordu Ahu? Hikayenin sonu yakın mıydı yoksa?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki senem
Non-FictionHayali gerçeklikler güzeldir dimi? Aşk, tutku ve sen. Kadere karşı koyamayız: bazı sonlar kaçınılmazdır, gerçek dışı güzellikleri kendi ellerimizle mahvederiz! Bir sınavdayız ve acıya mahkumuz. Keşkeler dünde kaldı, sen yarının farklı olması için ne...