Fizik öğretmenim yanıma oturdu ve yanında İlkay vardı,
-Senin sevgilin var mı?
İlkay: Var hocam, şurada.
-İyi iyi, derslerini aksatma.
(bana baktı)
-Senin var mı?
+Var hocam.
-Hangisi? Burada mı?
+Evet karşıda. bakın pembe tişörtlü ve elinde kot ceket var.
-Gördüm, iyiymiş.
Tam o sırada Gece ayaklandı ve bana bakıyordu,
+Hocam, ben gidiyorum. Kendinize iyi bakın.
-Sende Hasan, arada gel ziyarete.
+Olur hocam.
Gece merdivenlere ilerliyordu, çünkü burada insanlar vardı. Tehlikeliydi belkide utanmış olabilirdi. Aynı anda merdiveni inmeye başladık, olanlara rağmen hâla umudum vardı, önüne geçtim, elimi uzattım ona. Elimin titreyişlerini görebiliyordum. Bana baktı, sonra elime baktı, kafasını kaldırdı ve görmemiş gibi yaparak geçti. O an gözlerim doldu: bitmiştim tamamen, son nefesimi vermiş gibi hissediyordum, ölüyordum sanırım.
Çıkış kapısının önünde Mira duruyordu, Geceyi bekliyordu. Deniz de beni beklemekteydi, ben boynumu bükmüştüm.
Tekrar hayat beni yenmişti, herzamanki gibi umutlar boşunaydı sanki.
Gece, Miranın yanında durdu, ben kendimi kaybetmiştim öylece gitmek istedim o anlık, gidiyordumki Mira şöyle dedi:
-Durun! vedalaşmayacakmısınız.
Verdikleri acıya doymamıştı hayat, daha fazla canım yanmalıydı.
Arkamı döndüm,
Aşık bir aptalın alabileceği en büyük yaralardı bunlar, kaldıramazdı. (kaldıramadı)
Tıpkı benim gibi.
+Parka gelir misin Gece?
-Hayır, olmaz.
+Neden!
-Babam gelecek Hasan, olmaz.
+Anladım.
Arkamı dönüp gidecektimki Gece bana bakıyordu, gözlerine
baktım; sanki gitme diyordu, kalbi yanında kalmamı istiyordu yada ben öyle sanıyordum, o hisle ona döndüm,
+Ne yapacağız?
Mira; Sarılın. yanıtını verdi.
Gece gözlerime bakıyordu, donup kalmıştı orada. İzin almadım beklediğim şey buydu sarıldım bende: Ona sımsıkı sarılmak istiyordum ama canını acıtırım bunalır, diyerekten çokta sıkarak sarılamadım. Hani uzun süre havasız kalınca sanki hayatın buna bağlıymış gibi derin bir nefes alırsınya elinde olmadan:
Ben yeniden doğmuştum, sanırım.
Kokusuyla kendimden geçtim, bu nasıl bir sevgiydi böyle o zaman anladım. "Onun kokusuydu, benim nefesim".
İçim titriyordu resmen ağlıyordum, o güzel sesini duydum.
Dedi ki;
-Bırakacak mısın?
Bir hançer gibi kalbime saplansada sözleri, şunu söyledim.
+Lütfen, biraz daha sarılayım.
Beni sakince kendinden uzaklaştırdı iterek, bıraktım. Gözlerine bakıyordum, ağızımdan şu kelimeler çıktı:
+Görüşürüz. Kendine iyi bak, seni bir daha göremeyebilirim.
-Görüşürüz Hasan, kendine iyi bak sende.
Gece ile Mira gitti ve Deniz'e sarıldım.
-Üzülme kardeşim geçecek bunlar, sen rahat ol ben senin herzaman yanındayım.
+Abi şuan varya birine sarılıp ağlamak istiyorum.
-Ben buradayım kardeşim, yeri gelir ben ağlarım.
+Sağol kardeşim, hadi bu gün erken gitmeyelim eve moralim çok bozuk.
-Abi işte o yüzden söylüyorum, benim kardeşim üzgün durmayacak!
+İyiki varsın kardeşim, iyiki varsınız.
-Ne demek kardeşim, biz hep yanındayız en az onlarda benim kadar seviyodur seni hadi şimdi nereye gidiyoruz? Sahil?
+Olur kardeşim, sonra lunaparkta zıplarız nasıl fikir iyi fikir tamam.
Hadi gidelim!
Mira dediki,
+Hasan çok garip bir çocuk.
-Evet biraz öyle.
+Taklidini yapıyoruz ama çocuk seni görünce halden hale giriyor ya hahaha.
-Aynen.
Gecenin babası onları okuldan almıştı, konuyu merak etti.
"Ne fısıldaşıyorsunuz kızlar?"
-Aramızda konuşuyoruz işte.
"Peki öyle olsun bakalım, mira seni nerede bırakalım?"
+Ben size söylerim efendim.
"Tamam kızım."
Deniz ile sahile vardık ve yanyana oturduk,
+Kardeşim.
-Efendim.
+Ben bunları hakedecek ne yaptım ya?
-Ne olduki?
+Dersler vefat zaten, babam eve geç geldim diye odunla dövdü sonra kovdu, annemle tartıştım. Dedem bana çok ağır konuştu, oda kovdu. Amcalarım azarladı, buda yetmiyormuş gibi halam "adam ol yeter artık!" dedi bittim ben kardeşim. Bomboşum ben... Üstüne Gecenin yaptıkları ortada.
-Ah be kardeşim. Bir söz vardır bilirmisin? "Hep iyiler zarar görür şu dünyada"
+Haklısın, gel sarılayım sana.
Öz kardeşimi bile sevemem senin kadar.
-Keşke gerçekten kardeş olsaydık, her daim kollardım seni.
+Eksik olma kardeşim.
Güneş batıyordu ve gözlerimde yaşlar dalgalar şûrsuzca kendini kıyıya vuruyordu.
+"Su her zaman yolunu bulurda benim çıkışım yoktu be".
-Hadi kalk sen fazla duygusallaştın, kendine gelmen lazım.
+Nereye gidiyoruz.
-Zıp zıp kardeşim.
+Şimdi gitmeyelim ya.
-Hadi hadi olur dedin başta dönme şimdi kalk bakim.
Zıp zıp'ı çok severlerdi havada taklalar atarlardı...
-Az bana bak battal gazi yapacağım.
+Hahaha! süpersin kardesim
-Hain kostok seni!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki senem
Non-FictionHayali gerçeklikler güzeldir dimi? Aşk, tutku ve sen. Kadere karşı koyamayız: bazı sonlar kaçınılmazdır, gerçek dışı güzellikleri kendi ellerimizle mahvederiz! Bir sınavdayız ve acıya mahkumuz. Keşkeler dünde kaldı, sen yarının farklı olması için ne...