Hikayeyi okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya bırakın lütfen.
19.01.2018
Bir vaveyla firar etti genç kızın dudaklarından.
Sesi geceye karıştı.
Gecede kayboldu...
Kimden veya neden kaçtığını bilmiyordu zira hatırlamıyordu. Bildiği tek şey kaçmak zorunda olduğuydu.
Yaşamak için kaçmalıydı.
Zihninde yankılanan bir ses vardı ve bu ses ona kaçması gerektiğini fısıldıyordu.
"Sesimi duyan biri var mı? Yardım edin lütfen!" diye çaresizce bağırdığında sesini duyan kimse yoktu. Saat gece yarısını çoktan geçmişti ve koştuğu ıssız sokaklarda sesini duyurabileceği, yardım isteyebileceği kimse yoktu.
Korkuyordu... Korkuyu iliklerine kadar hissederken tek sığınağı gecenin karanlığıydı.
Siyah saçları rüzgârın etkisiyle geriye doğru savrulurken daha hızlı koşmaya başladı.
Kalbi şiddetle çarpıyor ve nabzı boğazında atıyordu. Ayakları ona ihanet ederek yavaşlamaya başladığında, ciğerleri iflas etmek üzereydi.
Bedeni bile genç kıza ihanet ediyordu...
Sadece bir an için duraksadığında ellerini dizlerine dayayarak derin bir nefes aldı ve soğuk hava keskin bir şekilde ciğerlerini doldurdu. Tekrar sırtını dikleştirdiğinde koşmaya devam etti. Durduğu her an ona ölümü biraz daha yaklaştırıyordu.
Sokak lambalarının fersiz ışığının aydınlattığı boş sokaklarda koşarken sağa doğru döndüğünde burada tek bir sokak lambası bile yoktu.
Genç kızın kalbi korkuyla çarpmaya başladı. Bir an için geri dönmek istese de hemen bu düşünceden vazgeçti. Geri dönerse onu yakalarlardı. Bu riski göze alamazdı.
İçindeki tedirginlik ve korku had safhaya ulaşırken bedeni soğuğun etkisiyle buz kesmişti.
Gözleri karanlığa alıştığından yolunu az da olsa görebiliyordu. Bir anda sokağın sonuna vardığında, karşısında gördüğü koca duvar ona yolun sonunun geldiğini hatırlatmak istermiş gibi tüm heybetiyle karşısında duruyordu.
Elini kalbinin üzerine koyduğunda kendisine doğru yaklaşan ayak sesleri boş sokakta yankılanmaya başlamıştı. Sırtını duvara dayayıp son bir kez daha bağırdı, "Kurtarın beni!" diye ve o an gök kulakları sağır edici bir şekilde gürledi.
Gözlerindeki buğulu perde görüşünü bulanıklaştırırken ölmek istemiyorum diye geçirdi içinden çaresizce.
Genç kızın gözünden bir damla yaş firar edip yanağından süzülerek toprağa damladığında toprak kan kırmızısı rengine boyandı. Genç kız bunu fark etmedi.
Ayak sesleri biraz daha yaklaştığında ölümün hiddetli nefesini ensesinde hissediyordu. Biliyordu artık, kaçacak hiçbir yeri yoktu. Kimse onu kurtarmayacaktı.
Kollarını bedenine sardığında bir hıçkırık kaçtı dudaklarının arasından. Sona yaklaştığını hissediyordu fakat ölmek istemiyordu.
Lütfen biri beni kurtarsın diye geçirdi içinden çaresizce lütfen...
Bir anda karşısında siyah bir siluet belirdiğinde kızın kalbi tekledi. Korkması gerekiyordu belki de ama korkmuyordu, onu kurtarmak için gelmişti, bilakis yaşadığı korkudan aklına başka bir şey gelmiyordu.
Genç kız kafasını kaldırıp kurtarıcısına baktı. Alev alev yanan kehribar rengi gözlerle koyu kahverengi gözleri buluştuğunda aslında cellâdıyla göz göze geldiğinden bihaberdi.
Karanlıktan kaçarken gecenin pençesine düşmüştü.
Yaşadığı korku ve heyecanla gece ruhunu esir alırken bıraktı kendini cellâdının kollarına.
●●●
Uzun zaman sonra tekrar buradayım. Burada tekrar sizlerle olmak çok güzel. Umarım her zaman yanımda olduğunuz gibi şimdi de yanımda olur ve yorumlarınızla bana destek olursunuz.
İlk kitabı tekrar yayınlayacak ve sonra ikinci kitabı yayınlamaya başlayacağım.
Gelişmelerden haberdar olmak için sizi instagram sayfama bekliyorum. Bundan sonra orada da aktif olacak ve gelen tüm mesajlara cevap vereceğim. Hikaye hakkında minik alıntılardan haberdar olmak için instagram hesabım - bekirzade_leman
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cevf-i Leyl Müphem
FantasyFantastik'de #1 22.11.2018 Genel kurgu'da #1 16.08.2018 Geçmişine dair hiçbir şey hatırlamayan Lara onu öldürmek isteyen adamlardan kaçarken bir anda kendisini Gece Yarısı şehrinde bulur. Merih Ferec, Gece Yarısı şehrinin hâkimi. Duygusuz, gaddar ve...