Ne olduğunu bende anlamamıştım. Neden alındığımı, neden nöyle bir tepki koyduğumu.Ama alınmıştım. Dışlanmış gibi hissetmiş, istemsizce tepki koymuştum.
"Ne olduğunu bize anlatmak ister misin Jungkook? Neden öyle yaptın, şaka yaptık sadece"
Taehyung' u cevapsız bırakmamış, direkt kollarına atlamıştım. Durumu anlayan Yoongi hyung saçıma öpücük kondurmuş ve odadan çıkmıştı.
Çünkü biz ne zaman böyle sarılsak veya Taehyung beni kucağına alsa ya eğlenir yada birbirimize bir şeyler anlatarak sallanırdık.
Tam da şuan olduğu gibi.Bacaklarımı kotuma rağmen açmış belinin iki yanından yatağın başlığına dayamıştım. Kollarımı beline sarmıştım oda saçlarımı okşayıp öpücükler konduruyor, bazen de derince nefesler eşliğinde kokumu içine çekiyordu.
"Ben son günlerde neden böyleyim bilmiyorum ama çok alınganım."
Daha sormadan konuştuğumda bir süre dinleyip düşündü ve cevap verdi.
"Nedenini gayet iyi biliyorsun Jungkook. Bebek seni duygusal yapıyor. Bunu engelleyemey-"
"Engelleriz anlıyor musun? Engelleriz, hem de çok kolay. Onu aldırmak istiy-"
Birbirimizin sözlerini kesip durmaktan haz alıyormuşcasına ellerini çeneme yerleştirdi yüzümü yüzünün hizasına getirip konuştu.
"Onu aldıramayız Jungkook. Bu mümkün değil."
Ama neden?"Neden Tae?!"
Bağırmam ile irkildi ve gözlerini kapattı. Kapatmasıyla iki samla yaş döküldü yanaklarından. Neden ağlıyordu ki! Dayanamazdım ben onun gözyaşlarına.
"Neden ağlıyorsun Tae? Anlat."
Birden kolumdan tutulup çekilmem ile Tae' nin sıcaklığından uzaklaşmış, Jimin' in buz gibi bakışlarına marus kalmıştım.
"Sen, bunu sorgulayacak kapasitede bulunmuyorsun. Şimdi sus ve beni takip et."
Tanrı aşkına neden bu kadar duygusuz bir safkandı bu!
Sürükleyecek derecede beni peşinden koşturmaya başlayan Jimin'e nedenini soramadan odadan çıkmış, aşağı inmiş, sonra sol merdivenlerden çıkmıştık.
Açıkçası yorulmuştum ve bebek henüz 1 aylıktı.Onu dile getirmesemde düşmesini umursamıyacak kadar vicdansız değildim ama Jimin' ddn nir parçayı bedenimde taşımak ağır geliyordu.
Beni sürekli cevapsız bırakıyor, saçma şeyler yapıyor ve gidiyordu.Jin' in odasına girmez ile uyurken bile asil duruşundan ödün vermeyen 'Soğuk nevale'mizi görmemiz birdi.
Jimin beni kapının önünde bıraktı ve Jin' in yanına yaklaşıp hızla yataktan itti. Kafasını yere vuruşunu burdan ben duymuştum ve gerçekten kötü vurmuştu.
"KALK! JİN UYAN!"
Benim gibi oda kimseye 'hyung' demiyor, isimleri ile hiyap ediyordu. Vampir veya safkan olmasalardı aramızda pek yaş farkı yoktu aslında.
"NE VAR LAN NE İSTİYORSUN YİNE PİÇ!"
Ne kadar iyi anlaşıyorlardı(!) dimi ama!
"Kalk. Gidiyoruz."
Diyerek beni işaret etti.Jin sıkıntıyla grimsi beyazımsı saçlarını karıştırdı ve ayağa kalkıp gerindi.
Bıraksak uyuyacaktı ki burada herkesin hem uyku saatlerinin değişikliği hemde uykuculuğu söz konusuyken ben bile saygı duyuyordum.
Uyku aşığı olan ben. Saygı duyuyordum.
Gri mat dolabını açtı ve kıyafet çıkardı. Kıyaet dediğimde aynı kıyafetiydi.
Vampir olması aynı kıyafeti giymesi gerektiğini mi açıklıyordu?
Şahsen Taehyung ve Yoongi benim gibi giyiniyordu.
Bazen Jimin bile gidiyordu ama ara sıra.Jin' in banyodan çıkıp yanımıza gelmesiyle düşünce balonlarım dağıldı.
Jin yanıma geldi ve sert bir şekilde önce başımı sağa çevirip boynuma baktı. Sonrada bileğimi açıp nabız bölgemde parmaklarını gezdirdi.
Dövmem kanamamıştı ama acıtıyordu.
Dövmeme uzun süre bakamamıştım aslında. Uzun süreli aynaya bakmaya zamanım yoktu.
Ama bir kafes vardı. Hafif silikti ve içi boştu.
Kapısı kapalıydı.Elini çekti ve beni omuzlarımdan tutup döndürdü. Kapıya kadar getirdi ardından Jimin' ide yanıma yolladı. Kapıyı kapattı. İçeride bir süre bir şeyler yaptı.
Çekmeceleri açıp kapama sesleri duydum. Ardından deri ceketini giyerken dışarı çıktı. Elinde kalınca bir kitap vardı. Eski olduğu her halinden belliydi.
"Yürüyün. Gidiyoruz."
****
Ne ara bu hale gelmiştim. Bilmiyordum. Ama yakındaydı. Çok yakında.
****
İlham perileri bir kaçan bir gelen Chimkopat' tan s.a.
Canım çok sıkkın son günlerde.
Neyse. Bol bol yorum yapın olur mu? Bayy~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALONE |JİKOOK|
Fanfiction"Safkanlığın ilk gecesiydi. Acıdan kıvransamda, yeni bir varlığın gerçekliğinden habersizdim.O, adeta imkansızdı." Sanırım yalan söyledim! Yakında...