Ne kadar oldu bilmiyorum.Ne zamandır ellerim bağlı ağlıyorum.
Bilmiyorum...
Ama bildiğim tek gerçek; Jimin' e olan saf nefretim.
Kollarımı bizar daha kendime çekerek demirlerden kurtulmayı denedim.
Boşuna deniyordum. Buradan tek başıma kurtuluşum yoktu.Arkama dönerek sırtımdaki kırbaç izlerine bakmayı denedim önce. Ama yapamadım.
Beni zorla tuttuğu yetmiyormuş gibi, birde üzerine bir adama beni kırbaçlatmıştı.
Gerçi onun yaptığından da emin değildim. Adam gelmiş, beni hırpalayıp gitmişti. Derin bir nefes alırken gözlerimi kapatıp dudaklarımda gezdirdim dilimi.
Arada gözümden bir umut tanesi daha dökülmüştü.
Karnım açtı ve susuzdum. Haliyle halsiz kalmıştım ve ruh gibi beyazlamıştım.
Yani yerdeki birkaç ayna kırığı öyle söylüyordu.
Zincir sesini duyduğumda kafamı 20 metre uzağımdaki demir parmaklıklara çevirdim.
Gelmişti.
Ama geç kalmıştı.
Ben çoktan nefret tohumlarımı ekmiş, toprağa gömmüştüm. Gözyaşlarım da büyütmüştü santim santim..
Yanıma gelip ellerimdeki zincirleri çekip kopardı. O bir vampirdi.
Zincirleri kopartınca kendime gelemediğim için yere yığıldım. Ve lanet olsun ki sırtımdaki yaralar daha yeniydi. Acıdan öleceğimi düşünürken gözümden bir damla daha düştü.
"Hey sana ne oldu böyle?! Ne bu sırtındaki izler?"
Beni oturduğu yerden kucağına çekip saçlarımla oynaması yetmezken, birde bilmemezlikten gelmesi iyice sinirlerimi bozdu.
Son kalan halimle konuşmaya başladım;
"Ben... ben çok kötüyüm. Senin yüzünden öleceğim ve bunun sorumluluğunu üzerine alacaksın."
Birden bacaklarımda ve kasıklarımda hissettiğim sıcak sıvıyla bacaklarıma baktım.
Kan...
"Hey! Bu da ne böyle?"
Dedim halsiz sesimle. Pek umursayamıyordum bile bu kanı. Ama dedikleriyle adeta şok olmuştum.
"Bebeğimiz.. O öldü."
"Ne diyorsun sen? Ne bebeği?"
"Bizim birlikte olduğumuz gece.. Bir bebek meydana getirecekmişsin meğer. Ama ben bunu-"
Kaşlarımı çattım. Hangi kameraya el sallıyordum acaba?
"Ne diyorsun anlamıyorum. Şimdi ben başka bir canlı daha taşıyordum??"
Durdum ve kendisinden tiksindiğimi belli edercesine son sözlerimi söyleyerek daha fazla konuşmama dayanamayan bedenime yenik düştüm.
"O, Senin bebeğindi. Benden asla sevgi bekleme."
****
"Ne demek bir bebeğiniz vardı? Bu imkansız Jimin."
"Vardı işte. Ama ben onu kaybettim."
Duyduklarım ile gözlerimi araladım. Yoongi hyung ile Jimin tartışıyor, aynı zamanda ben duymayayım diye fısıldaşıyorlardı. Güya..
"Ya sessiz olun yada defolun şurdan"
Yoongi hyung bana baktı ve uyandığımı anladığında koşarak yanıma geldi.
"O-oh! Jungkook!! Uyanmışsın kardeşim"
Dedi ve kollarını bana doladı.
Aynı şekilde ona karşılık vermeye çalıştım ama kollarımdaki zincirler buna engel oldu.Yine mi zincirlenmiştim? Hadi ama! Bıkmıştım bunlardan.
"İyileş hemen. Lütfen. Seni sürekli böyle görmek istemiyorum."
"Bende böyle olmak istemiyorum ama ne yapayım."
Sonunu Jimin' e bakarak söylediğimde, suratındaki bariz pişmanlık beni biraz olsun şaşırtsada, yaptıklarını anlaması hoşuma gitmişti.
Ben öylece Yoongi hyunga bakarken, bakışlarının odak noktası boynumun sağ tarafında durunca, titreyen ellerimi boynuma götürdüm.
Elime bulaşan sıvıya baktığımda kan olduğunu görünce, korkuyla bağırmaya başladım.
"Bu ne? Ne oluyor bana?"
"Sakin ol. Sakin. Tamam mı? Eğer panik yaparsan daha çok kanar."
"Bana ayna bulun. N'olursun!"
"Hayır yasak sana ayna."
"Ya! Lanet olsun. Buraya geldiğimden beri sizin varlığınıza rağmen normal yaşamak istedim. Ama acayip saçma günler geçiriyorum. Yeter. Cidden 2 hafta bile olmadan bıkma raddesine geldim. Normal bir insan olarak yaşamak istiyorum."
Bana anlamsızca bakan Yoongi hyunga tavır takınamayacak kadar ciddiydim şuan.
Saçma bir yaşamdı bu. Ne acı çekiyordum doğru belli, ne de mutlu oluyordum.
Hep bir değişiklik.."Pekala." Dedi ve elimdeki zincirleri kopardı. "Yataktan ne zaman kalkacağın sana kalmış. İyileştiğinde seni rahat bırakacağız."
Bu da neydi böyle! Jimin'in varlığını dahi unutmuşken birden gelip bunları demesi bir nevi sevindirse de, kapıyı çarmasıyla korkmuştum.
Bir yaptığı bir yaptığını tutmuyordu.
Neyse. Bende uyumak istediğimi belirttiğim Yoongi hyunga yanıma gelmesini söyledim.
Arkadan belime sarıldığında, hafifçe gülümsedim ve uykuya daldım.****
Kısa oldu ama fazla bekletmek istemedim.
Neyse
Kendinize iyi bakın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALONE |JİKOOK|
Fanfiction"Safkanlığın ilk gecesiydi. Acıdan kıvransamda, yeni bir varlığın gerçekliğinden habersizdim.O, adeta imkansızdı." Sanırım yalan söyledim! Yakında...