Aktı. Yandı. Kül oldu.Oldu mu? Hayır
Yarım bıraktın..
Öldürdün. Katil. Kansızsın. Kanın akmıyor dahi!
Öldü mü? Kan kaybı? Yok
Yokum
Yarım hep cümlem, bitiyor
Yine mi keder?
Mahvettim. Her şeyi mahvettim.
Gitmediğimi sandım, ama gitmişim meğer, düşünmediğimi sandım, ama düşünmüşüm meğer, ağladığımı sanmışım, ama ağlamamışım meğer.
Boyutunu değiştirdi ve bana dönerek fısıldadı.
"Gitti."
Öldüm, defalarca kez öldüm. Yapmadım dediğim her şeyi yaptım ve öldürdüm belki de.
Ama ne vardı biliyor musun? Bende öldürdüm hep.Hayır Jungkook! Lütfen!
Bitti mi?
Evet.Kendi karanlığımda boğuluyor muyum?
Evet.Kendi umudunu kendisi yitiren melek, bu benden sana bir demet kan çiçeği tohumu. Ağlama. Sonunda sende mutluluğa kavuşursun.
Kavuşamadan....
"Bitti mi Jungkook?"
"Evet."
"Toparlanın. Gidiyoruz."
Canı tamamen çekilmiş kansızlıktan beyaza dönen kolumu tuttuğu gibi, ölüm fermanımın şeytanın ininde imzalandığı bir antlaşma gibi kötü damak tadı yayan elmasına sarıldığını gördüm.
Havva'nın damağına yayılan o zehir elma tadı.
Zehir.
Ölüyorum.
Bitirdik Jungkook. Bitti. Konsantre ol ve odaklan önündeki birer karınca tanesi kadar savunmasız, tek farkı canı çekilmiş olan çakıl taşlarına.
Dikkatle izle onları. Onların bile sana söyleyeceği birer kelime var.
'Ölüyorsun.'
'Bitti.'
'Ağlama.'
'Sustun.'
'Hep susacaksın. Sen susmaya layıksın.'
'Belki de ölmeye.'
Yalnız başladığım bu yolda, yalnız devam edeceğim bir gerçekti tabiki. Ama olmuyordu işte. Yapamıyordum. Ne O'nunla oluyordu, ne de O'nsuz oluyordu.
Bir yaşın daha umut tanelerim kadar yavaşlıkta süzüldüğünü ancak, Yoongi tombullaşmış yanağıma ellerini sürerek silmesinden anlamıştım.
Sıkıntıya girmekten bıkmıştım. Yaşantımdan bıkmıştım. Sadece bununla kalmayan birer toprak parçası kadar bölünmüş umutlarımdan bıkmıştım.
"Jungkook! Bana odaklan ve saçma şeyler düşünmekten vazgeç artık! Sen iyisin ve iyi olacaksın! Hani nerede o anında kendini toparlayan umut kırıntılarından hepimize bölen çocuk? Hani nerede o kendinden birer parça Şahmeran fedakarlığı dağıtan çocuk? HANİ! NEREDE O HER ŞEYDEN BİRER PARÇA MUTLULUĞUNU BÖLÜŞMÜŞ ÇOCUK? KENDİNE GEL ARTIK."
"Anlamıyorsun, anlamıyorsunuz."
Bitkinliğime ant içer gibi eşlik etmeye söz vermiş vücudumun parça saçlarımı, cansızlıkta kendisiyle yarışan ellerime doladım ve çekiştirmeye başladım. Dövmemin kanadığına ant içerim ki, akan kan buna kanıttı.
Kırık. Tamamen kırık.
Ellerimden tutup beni yanımdaki ağaca yasladı, gücümü toparlamamı bekledi, konuşmadı, baktı...
Sadece baktı.
Anlatması gereken o kadar çok şey varken susarak anlatmayı tercih ediyordu. Sadece onun için değil, benim için de mantıklı bir seçimdi.****
İçeri geçtim yavaşça.
Elimde bir buket çiçek, bir adet yarım kalmışlığı benden çok sökülmüş kalp..Kanını çektiğim, saatlerce cansız bedenini izlediğim kadının, sökülmüş kalbi.
Kim Hyun Ra dedi.
Kim Hyun Ra...
Katilliğine kanıt olan bir buket çiçek, ellerinden döküldü külleriyle birlikte. O buket bile dayanamamıştı, cesedin kokusuna, görüntüsüne, en kötüsü de acizliğine.
Cansız bedene yaklaştım, canı çekilmiş bedenim ile. Gözlerim den akan kan ile kendime gelmek zorlaşıyordu. Dövmemiz kanıyordu.
Jungkook ile ortak olan dövmemiz...
Kül olmuş çiçeğe baktım ilk. Birde adımladığım cesede.
Ağlamazdım ben. Ağlamak benlik bir şey değildi.
Ne zaman birisinin canını gizli gizli yaktığımı anladım, o zaman akmaya başladı umutlarım gibi süzülen yaşlarım.
O öyle derdi değil mi?Gözyaşlarına derdi bulutlarından akan umut taneleri diye. Çünkü umutlar yağmur gibi geri dönerdi.
Çünkü o, Karanlığın Umutlu Meleği'ydi. Onun umudu tükenmezdi.
Ama ne Kırık Mavi kaldı şimdi, ne de Karanlığın Umutlu Meleği.Ben ikisini de öldürdüm...
-Kırık Mavi-
****
I got broken wings, I keep dyin' , keep tryin. No, i won't give up, Oh i'm flyin' , i'm flyin...
****Çok beklettim biliyorum. Ama bitiriyorum artık. Bitti çünkü. Her şey bitti sonsuza dek. Bu kitabın da anlamı kalmayacak yazsam bile. Bana destek çıkan hepinize çok teşekkür ederim ailem. Sizi seviyorum.
Broken Wings/ Part2' de görüşmek üzere.
Kendinize iyi bakın.
And Family work makes the Dream work.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALONE |JİKOOK|
Fanfic"Safkanlığın ilk gecesiydi. Acıdan kıvransamda, yeni bir varlığın gerçekliğinden habersizdim.O, adeta imkansızdı." Sanırım yalan söyledim! Yakında...