İçeride oturmuş, can sıkıntısından patlıyordum."Yoongi hyuunnngg! Canım sıkılıyor."
Ses gelmedi.
"YAH! Neredesiniz siz?"
Yine ses gelmedi. En erken ben kalkmıştım ve buzdolabında bir şey olmadığını anladığımdan beri içeride oturmuş, boş boş etrafıma bakınıyordum.
Sahi, neden odalarına bakmayı akıl edememiştim ki!
Yavaş adımlarla merdivenlere ilerledim ve leylek gibi bacaklarımın yardımıyla ikişer ikişer çıkmaya başladım. Yaptığım sporlar sağolsun baya bir gelişkin vücudum vardı. Ama yemek yemekten vazgeçemediğim için daha çok zayıflayamamış, kas yapmıştım.
En sondaki oda benim odamdı ve ortadan ayrılan merdivenlerin sağ taradından çıkmanız gerekiyordu. Sol tarafdan ise Hoseok, Namjoon ve Jin' in odasına çıkıyordu.
Sağ tarafta benim, Tae ve Yoongi hyungun ortak odası ve Jimin'in odası vardı.
Gerçi Jimin çoğunlukla binanın yanındaki sol tarafındaki kulübede oluyordu. Orada her ne yapıyorsa, bütün gününü orada geçirecek zamanı buluyordu.
Hatta bazı geceler orada kalıyordu ve gerçekten bu iş canımı sıkmaya başlamıştı.
İlk girdiğim oda Tae ve Yoongi hyungun odasıydı. Birbirlerine sarılmış bir şekilde onları yakaladığımda içimden keşke telefonum olsa da fotoğraflarını çekebilsem dedim.
Cidden! Benim neden hala telefonum yoktu. En son Jin psikopatı telefonumu kırmıştı ve bende bahçe dışına çıkamadığım ve hyunglardan istemeye utandığım için telefonsuz yaşamımı sürdürmeye çalışıyordum.
"Kyaa~ Ama siz çok tatlısınız ki!"
Homurdanarak uyanmaya yüz tutmuş olan Yoongi hyung ve onun beline sarılmış hafif gülümseyen Taehyung'un ortalarına yerleştim.
"Ya çekil şurdan! Uyut bi ya!"
Dediğiyle kendimi geri çektim ve yatağın ucuna oturdum. Birden bire neden böyle yaptım bilmiyordum.
"Hey ne oldu öyle birden bire?"
****
Bölüm silinmiş sinirden ağlıyorum. Telafi edeceğim.
Kusura bakmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALONE |JİKOOK|
Fanfiction"Safkanlığın ilk gecesiydi. Acıdan kıvransamda, yeni bir varlığın gerçekliğinden habersizdim.O, adeta imkansızdı." Sanırım yalan söyledim! Yakında...