Merhaba benim cağnımmmm okurlarım. Size yeni bölüm getirdim. Bakalım beğenecekmisiniz.Keyifli okumalar diliyorum.
(Medyada Ömer ve Kübra var.)
Bu arada bölümü aysekubra06 canıma ithaf eder bunun bir kurgu olduğunu ve Ayşe ye başka talipler bulacağımı bilerek okumasını dilerim....************************************
SENDE GÖRDÜĞÜMÜ GÖRECEKLER DİYE ÖDÜM KOPUYOR
************************************Hani derler ya " Önce can sonra canan" bir adam aşık olduğunda canını o canana katar. O saatten sonra bütün ömrünü o canana adar......
Ahmet ve Ece sessiz sedasız İstanbul trafiğinde ilerlerken, genç kız bir babanın nasıl bu kadar gaddar nasıl bu kadar vicdansız olabileceğini düşünüyordu. Hangi insan evladı Allah'ın emaneti olan kız çocuklarına bu kötülükleri reva görebiliyordu. Peki, Hülya küçücük yaşta bu kadar çileyi nasıl göğüsleyebilmişti aklı almıyordu. Ece 15 yaşında lisede çıkan ergenlik sivilceleri için depresyona girerken, Hülya kendisinden kaç yaş büyük adamların tecavüzüne uğrayıp nasıl ayakta kalmayı başarabilmişti. Ece bir kez daha kendi güçsüzlüğünü anlamış tanıştığı kadınların aslında ne kadar güçlü olduklarını idrak etmişti. O Görkemin onu aldatmasıyla hayatın sillesini yediğini düşünürken bu kadınlar feleğin tokadını yemiş ama yıkılmamış dağ gibi ayakta kalmışlardı. Eli öpülecek kadınlardı vesselâm.......
Mavi gözlerindeki hüzünlerin birbiriyle yarıştığı iki genç kendi düşünceleriyle boğuşurken arabadaki boğucu sessizlik Ahmet'in çalan telefonu sayesinde bozulmuştu. Can dostuydu arayan...
"Efendim kardeşim."
Ömer'in neşeli sesi kulağına gelirken Ahmet bulunduğu kasvetli durumdan biraz olsun kurtulmuştu.
" Ahmet gardaşım. Geç kalma sakın. Kızlara söyledim. Akşam mekânda toplanacağız. "
Has Ankaralıydı Ömer. Özünden topraklarından şivesinden hiç kopmamıştı bugüne kadar.
" Tamam Ömer'im toplanalım da felaket trafik var şuanda ben geç kalabilirim. Sen semaveri yak. Kızlara da söyle bir şeyler hazırlasınlar. Hem yer hem laflarız. Ben Ece hanımı bırakıp hemen gelirim."
Ahmet'in telefonda konuşmasıyla düşüncelerinden kopan Ece delice bir istekle genç adamın arkadaşlarıyla olduğu ortamda nasıl biri olduğunu merak etmişti. Oturduğu koltukta yan tarafa dönen Ece savrulan saçlarıyla Ahmet'in burnuna en sevdiği kokunun dolmasını sağlamıştı.
"Ahmet ee şey- şey diyecektim bende seninle gelebilir miyim?"
Ecenin söyledikleriyle afallayan genç adam bir anda ne diyeceğini bilememişti. Onun yaşadığı ortam Eceye uygun değildi ki. Sevmezdi o öyle ortamları. O renkli gecelerin pahalı partilerin, lüks mekanların kızıydı. Eğer şimdi yanında gelir de yaşadığı hayatla ilgili ters bir yorum yaparsa Ahmet yıkılırdı. Çünkü Ahmet yaşadığı hayatla da ailesiyle de arkadaşlarıyla da gurur duyuyordu.
"Ece hanim orası size uygun değil ki. Sıkılırsınız siz orda. Hem sizin beğeneceğiniz bir konsepti yok bizim fakirhanenin."
Ece kararını vermişti. Ne olursa olsun bugün Ahmet'in yanında olacak, annesinin ve babasının nöbette olması sebebiyle bomboş olan evlerinde bugünkü duyduklarının kendisini delirmenin eşiğine getirmesine izin vermeyecekti. Çünkü biliyordu ki bir kez yıkılırsa bu yazı dizisinin sonunu hayatta getiremez o yardım çığlıklarına umut ışığı olamazdı.
"Ahmet bende geleyim lütfen. Benim hiç arkadaşım yok ve ben bu akşam yalnız kalmak istemiyorum. Duyduklarımdan sonra nefes almakta güçlük çekiyorum. Benim kafamı dağıtacak bir şeylere ihtiyacım var. Gelmek istiyorum lütfen. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT'ın KADINLARI
General FictionKendi gözünüzde mükemmel olan hayatınızın aslında ne kadar boş olduğunu öğrenseydiniz ne yapardınız...... Peki sevdiğiniz adamın sizi aldattığını kendi gözlerinizle görseydiniz..... Ya muhteşem egonuz bir hayat kadını tarafında yıkılsaydı...... Yada...