16.Bölüm- Ne zaman sevdin?

152 20 24
                                    

Ben geldim. Keyifli okumalar. Hatam varsa af ola.....
(Medyada Ecenin giydiği elbise var....)

************************************

Sus be kadın...

Sen adamı aşık edersin.

Az kaldı, şimdi alacağım seni kalbime...

Ulan, Allah yarattı demeyeceğim, eşşek sudan gelinceye kadar seveceğim...
*******************************

Ahmet deniz gözlüsüne özlediğini yazdıktan sonra cevap verip vermeyeceğini bilmediğinden yatağına uzanıp uykuya dalmaya çalışıyordu. Gel gör ki seven insanın gözüne bir anda uyku girmez o uykudan önce sevdiğinin hayali gelir dikilirdi karşısına. Ahmette gözlerinin önünde kendisine nazlı nazlı gülen sevgilisini seyretmeye dalmış, onunla ilgili hayallerine yenilerini eklemeye başlamıştı. Hayalinde Ecesinin gelinlikle kendisine doğru geldiğini gören adam telefonundan gelen mesaj sesiyle bir anda irkilmiş, kimin hayalini mahvettiği düşüncesiyle telefonu eline almıştı. Açtığı mesajla elinde telefon kalakalan adam "Seni seviyorum." sözünü birde kulaklarıyla duymak için genç kızın numarasını tuşlamıştı.

" Ahmet!"

Sevdiğinin sesi kulaklarına bir melodi gibi gelirken genç adam ismini en çok onun dudaklarından döküldüğü haliyle sevdiğine emin olmuştu. Deniz gözlüsü kendisine öyle güzel ismini söylüyordu ki genç adam dünyanın en güzel aşk sözcüklerini duyuyormuş gibi hissediyordu.

" Ahmet uğrunda canını versin ömrüm. Şu mesajda yazdığını bir kere de dudaklarından dök de rüya olmadığını hissedeyim."

Söylediği söyler karşısında telefondan sevdiğinin inler gibi bir ses çıkardığını duyan adam onun utandığını anlamış ve bir yandan her erkek gibi sevdiği kadını utandırmaktan zevk aldığı hissettiğinden, bir yandan da o "seviyorum" sözcüğünün Ecesinin dudaklarından tekrar dökülmesini istediğinden ısrarına devam etmişti.

"5 yıldır geceleri rüyalarımı gündüzleri hayallerimi süsleyen yarim. Utanma lütfen o geceki gibi bir daha duyayım beni sevdiğini. Duyayım ki aşka sevdaya sana olan bağlılığım artsın. Hadi be güzelim. Dök dilinden şu duymaya can attığım sözcükleri"

Ece Ahmetle konuştuğu her saniye nasıl bu kadar güzel sevildiğine, dünyada böyle gerçek sevgilerin olduğuna şaşıyordu. Genç adamın dilinden dökülenler kendisini hiç olmadığı kadar mutlu ediyor, dünyadaki tek kadınmış hissettiriyordu. Oda duyduğu aşk sözcüklerinin karşılığını vermek istiyordu ama... Aması vardı işte....Yine de Ahmet'in o kelimeyi hak ettiğini söyleyerek kendini cesaretlendirmiş, ha gayret diyerek genç adamın beklediği aşkı ona vermişti.

"Günlerdir senin sevgini hak edecek neler yaptığımı düşünüp duruyorum. Ama bulamıyorum. Galiba sadece Allah'ın sevgili kuluyum. Sana layık mıyım bilmiyorum ama Seni seviyorum."

Ece'nin dilinden dökülen her bir kelime Ahmet'in yaralı kalbini sıkıştırmıştı. İnsanın sevdiğinden sevildiğini duyması kadar güzel bir duygu var mıydı ki? Hangi babayiğit sevda karşısında diz çökmemişti ki anasının gözdesi, mahallesinin delikanlısı, genç kızların hayran olduğu genç adam sevdiğinin sözleri karşısında dimdik ayakta kalabilsin. Bir çift mavi boncuğa mecnun olan adam sevgilisin sözleriyle dut yemiş bülbüle dönüp yeni yetmeler gibi hayal alemine dalmışken, onu hayallerinin tatlı kollarından yine Ecesinin ahenkli sesi çekip çıkarmıştı.

"Ahmet."

"Söyle güzel gözlüm." Ece öyle bir Ahmet demişti ki genç adam nefessiz kalmış gibi Derin bir iç çekmek zorunda kalmıştı. Ece öyle davetkar bir şekilde "Ahmet" diyordu ki genç adam içindeki şeytana uyup yıllardır hasretini çektiği kadının kapısına dayanmamak için kendini zor zapteder hale gelmişti.
" Beni ne zaman sevmeye başladın? "

HAYAT'ın KADINLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin