9.Bölüm-Herkes Anne Olamıyor...

176 30 38
                                    

İyi geceler... Ben bitap ben harap,  size keyifli okumalar. Olumlu olumsuz yorumlarınızı bekliyorum canlarım. Beğenmediğiniz yerler varsa söyleyin bende kendimi ona göre geliştireyin. Bu arada medyadaki güzelimiz Asya.....

************************************
Ah aşk ah her yerde sen varsın farklı insanlar farklı kalpler ama aynı ritim aynı heyecan.....
************************************

Ahmet arabayı alıp Kübralara geldiğinde kapıda kendisini bekleyen sevdiğini görmüş bir an için iş dönüşü kendi evinin kapısında onu böyle karşıladığını hayal etmişti.

Simsiyah saçlarına gönlünü bağladığı hatunun, omuzlarına aldığı şalla kendisini bekler görünce o şalın yerine kendi kollarının olmasını deli bir arzuyla istemişti. İşten geldiğinde onu böyle kapıda omzunda şalıyla karşılasa Ahmet o şalı omuzlarından sıyırıp yerine kendi kollarını dolasa, onun kokusunun dolduğu evde ömrünü geçirse daha ne isterdi ki Allahtan.

Ece ise Ahmet'i gördüğünde yine geçen aksam ki gibi tuhaf bir heyecan, garip bir utangaçlıkla cebelleşiyordu. İki seferdir ne oluyordu bu kalbine de ömründe atmadığı kadar hızlı atıyordu. Genç kadın en büyük hayali olan üniversitenin kapısından girdiğinde bile bu heyecanı hissetmemişti.

Birbirlerine gülümseyerek arabaya binen ikili genç kızın evine doğru yola çıkmışken Ahmet'in sorduğu soruyla ortamdaki sessizlik bozulmuştu.

" Ece nasıl iyi vakit geçirdin mi? "

Genç kız kendini sebepsizce heyecanlandıran adama doğru dönmüş heyecanlı heyecanlı akşam yaşadığı duyguları anlatmaya başlamıştı.

" İyi vakit geçirmek ne demek. Sizinle bir kaç seferdir yaşadığım mutluluğu ömrümde hiç yaşamadım ben. Ne kadar samimi insanlarsınız. Benim yaşadığım hayattaki kasıntı insanlarla senin çevrendeki insanlar arasında dağlar kadar fark var. Ben hayatımda ilk defa bugün karnıma ağrılar girene kadar güldüm. Akşam yaşadığımız atmosfer ise tam hayranlık bir durumdu. Ne güzel adetleriniz var. Ne kadar birbirinize bağlı insanlarsınız."

Ahmet Ece'nin yaşadığı hayatı beğenmesiyle oldukça mutlu olmuştu. Kim bilir belki bir gün Ece de Ahmet'le birlikte o hayatı yaşardı. Genç adamın tüm duaları bu yöndeydi. Seven kalbi artık isyan bayraklarını çekmiş, kendisi fark etmesini ve genç kızın kalbinin de kendisine mühürlenmesini istiyordu. Ama ne yazık ki bunu belli edemezdi. Ecenin şuan farklı önceliklerinin olduğunun bilincindeydi. Kendini yazı dizisine kaptırmıştı ve Ahmet genç kızın kendini o kadınlara da adayacağının farkındaydı. Bununla da gurur duyuyordu. Tek istediği kendini o hayat mahkûmlarına adarken yanına Ahmet'i de almasıydı.

" Kızlarla da iyi anlaştın bakıyorum. Normalde o üç cadı pek aralarına kimseyi almazlar. Ama seni sevdiler. Yalnız benden uyarması bundan sonra seni pek rahat bırakacaklarını zannetmiyorum. Kendini ona göre hazırlasan iyi edersin."

Ece bu durumdan memnun kalırdı. Kızlarla da Ahuyla da kurduğu arkadaşlıktan son derece memnundu. Onlar genç kıza hayatın gerçekliğini hissettiriyorlar içine tarifsiz bir yaşam enerjisi veriyorlardı. Yıllardır yaptığı alışverişlerden almadığı keyfi Ahu ve kızlarla ettiği sohbetlerden almıştı. Önceden canı sıkıldığında kendini rahatlatan tek şeyin alışveriş olduğunu düşünürken şimdi ise Ahuyla ettiği muhabbeti dünyadaki tüm kıyafetlere ve ayakkabılara değişmezdi. Ve bu akşam yaşadıklarını mutlaka Ahuyla paylaşmayı aklına not etmişti.

Eve geldiklerinde genç ikili vedalaşmışlar Ece eve girdiğinde yine karanlıkla karşılaşmıştı. Ece önceden de gece hayatında aktif olduğu için ailesi genç kızın eve geç gelmelerini soru etmezlerdi. Odasına girip yatağına uzanan Ece Ahuya yarın müsait olduğunda kendisini aramasını söyleyen bir mesaj yazarak kendini uykunun tatlı kollarına bırakmıştı.

HAYAT'ın KADINLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin