İyi akşamlar. Uzun yıllar sonra burada olmak çok değişik bir duygu.
Binbir hevesle yazdığım, sonra büyük hayal kırıklığı ile yarım bıraktığım kurgumu isot1905 in desteğiyle tamamlamaya çalışacağım. Kendisine en büyük teşekkürlerimi sunar, eğer okuyan varsa herkese keyifli okumalar dilerim.Hatam varsa affola....
(Medyada Emine var.)
_______________________________
Evi yanan dışarı çıkardaCanı yanan nereye gitsin ...
________________________________Uğruna ömür harcadığımız dünya Hz. Adem ve Havva için sürgün yeri değilmiydi...
Peki insan bu dünyada Havvasını bulursa, çekilen her çileye değermiydi...
Ahmet için dudaklarından yaşam pınarını içtiği,anlını yasladığı saçların kokusunda ömür bulduğu bu kadın, dünya üzerindeki bütün çileleri çekmeye değerdi.
Razıydı....
Ateşine pervane olsa da, uğruna heba olsa da, yolunda derbeder olsa da razıydı...Şuan kollarında tutuyordu ya sevdiğini. Azrail karşısına dikilip canını almaya geldim dese bile razıydı...
Çünkü Ece'nin dudaklarından inler bir şekilde dökülen "Ahmet" nidasıyla kalbi kriz geçirecekmiş gibi sancılı ve hızlı dövüyordu göğüs kafesini...
"Söyle ömrüm. Söyle sevgilim." Diye cevap verirken ruh eşine, bir yandan da sanki daha fazla bir bütün olabilirlermiş gibi sımsıkı sarıyordu kollarındaki güzeli...
"Ben. Ben özür dilerim sevgilim. Biliyorsun önceden çevremdeki kimse takılmazdı kullandığım kelimelere. Hiç kızabileceğin aklıma gelmedi. Sandım ki , sıkıldın hayallerimden. Bunalttım seni zannettim. Ben, ben hiç bir erkek tarafından kıskanılmadım ki bu zamana kadar. Bilmiyordum nasıl bu kadar sevilir bir insan. Sayende öğrendim. Kızma bana nolur. Her ne kadar öncesinde sevgililerim olmuşsa da acemiyim bu kadar büyük bir aşka..."
Ahmet, sevdiği kadının ilk defa kendisine 'sevgilim' diye hitap etmesinden dolayı daha da heyecanlanırken, başka erkeklerin lafı açıldığında içindeki heyecan ansızın büyük bir öfke yumağına dönüşmüştü.
Sevdiği kadını kırmamak adına dilini ısıran adam bu güzel gecenin sorunsuz bitmesi için lafı değiştirmeye karar vermişti."Boşver bunları güzelim. Dudaklarının tadını almışken değişik konular açıp bu tadı damağımızdan silmeyelim. Hadi öperek uğurla sevgilini de gecem muhteşem tamamlansın. Çünkü biraz daha kollarımda kalırsan, seni kolundan tuttuğum gibi anamın gelini yapacağım. Eminim ki sen böyle bir evlilik istemezsin. O yüzden gönder beni. Ben seni bırakıp gidemeyecek kadar acizim artık.
Ece ne dese, ne söylese bilemedi. Var mıydı kendi gibi sevilen.... Var mıydı dünya üzerinde böyle seven...
Zannetmiyordu...
Dili de lâl olmuş, bir çift kelam dökülmüyordu Ahmet'in sözlerinin üstüne. Çünkü ne söylese eksik kalacakmış gibi hissediyordu.
Bu yüzden parmak uçlarında yükselip, sadece ona ait olmak istediği adamın dudaklarına bu sefer kendi bir öpücük kondurarak adeta kaçarcasına eve girip kapıyı kapatmıştı.Ece sırtını kapıya dayamış derin nefeslerle kendini sakinleştirmeye çalışırken, Ahmet yüzünde derin bir tebessüm, dilinde en sevdiği türkülerden biri, evinin yolunu tutmuştu.....
Derde düştüm dermanını ararım.
Derdimin dermanı yar imiş meğer ......*****************
"Gündüzün şerri, gecenin hayrından iyidir." Derler ya, güzel geçmesini umduğu ama yine ve yeniden yıkılacağını bildiği bir sabaha uyanmıştı Ece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT'ın KADINLARI
General FictionKendi gözünüzde mükemmel olan hayatınızın aslında ne kadar boş olduğunu öğrenseydiniz ne yapardınız...... Peki sevdiğiniz adamın sizi aldattığını kendi gözlerinizle görseydiniz..... Ya muhteşem egonuz bir hayat kadını tarafında yıkılsaydı...... Yada...