İyi akşamlar canım okurlarım. Ben geldim. Her ne kadar sayımız azıcık olsada bölümü merakla beklediğinizi düşünüyorum. Şahsen ben kendim yorumlarınızı merak ediyorum. Bu bölümü kbraltnsy kuzuma ithaf edip hertürlü desteği için teşekkürlerimi bir borç bilerek karşısına Ahmet gibi seven birinin çıkmasını temenni ediyorum. Beni yanlız bırakmayın canlarım. Hikayenin gidişatı ve beğenip beğenmediğinizle ilgili yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar efenim. Saygılarrrrr....
(Multide Ahmet var.)************************************
SONUM BOĞULMAK OLSADA, BENİM O SULARDA YÜZMEM GEREK....
************************************
Canın yandığında seni sevene mi koşarsın, yoksa sevdiğine mi diye sorarlar ya Ece de daha sorunun ne olduğunu bilmeden kalbinin sesiyle vermişti cevabı aslında...Ahmet ise ona sarıldığını hissettiği kadın ile gözlerini yumarken elini kaldırıp saçlarını okşamak istemişti. Varlığını hissettirmek, uzun parmaklarının arasından tel tel saçlarının dağılıp beline tekrar dökülmesini istemişti... Dokunamayan ellerini yumruk yaparken kafasını göğe kaldırıp kimsenin duymadığı ama içinde isyan eden sevdasını arşa ulaştırdı. 'Bu garip Ahmet kulunu sevdasıyla sevindir Ya Rabbi' dedi.
Ece'nin hala boynuna sarılıp hıçkırıklara boğularak ağlamaya devam etmesiyle ne yapacağını bilemeyen Ahmet yumruk olan elini açmak isterken açamamıştı. Ne zordu sevdiğine sarılamamak. Ne zordu saçlarını okşayıp 'Geçti' diyememek. Gözünden akan tek bir damla yaş için kurban olacak kadar severken belki de ilk ve son kez kollarıyla sarmıştı ince belini. Uzun kıvrımlı saçları beline sarılınca avuç içlerine dolarken sıkı sıkı sarmıştı her bir telini. Olur da bir gün ayrılmak zorunda kalırsa avuç içinde kokan cennetini hep hissedecekti. Kalbinde ki çığlıklar ile dilinden dökülen kelimeleri durduramadan konuşmuştu.
"Geçti sevdam geçti. Ağlama, gözyaşlarını döküp de dağlama şu garibanın yüreğini. Ağlama kurban olduğum. Söyle derdine dermanın olayım. Söyle derdine ben yanayım. İste ömrümü uğruna adayayım. Yeter ki hüzünle dökülmesin damlaların."
Ece dışarıdaki her sese kendini kapatmış, transa girmiş vaziyette sadece '' Çok zor. Çok acı'' diye mırıldanıyordu.
Ece'nin kendinden geçmiş vaziyette mırıldandığını anlayan Ahmet onu arabaya yerleştirmiş, eve doğru yola koyulmuştu. Araba çalıştığı anda teypten çalmaya başlayan türkü Ahmet'e içli bir nefes çektirmişti.
Düşlerde sevdim seni söyleyemedim.
Sessiz öptüm nefesini söyleyemedim.
Sana ben şiirler sözler büyüttüm.
Sana ben baharlar yazlar büyüttüm.
Sana ben hummalı hisler büyüttüm söyleyemedim.
Ece'nin rahatsız olacağını bilen Ahmet müziği kapatmak için teybe uzandığında Ece'den gelen itirazla şaşırmıştı.
"Ahmet lütfen kalsın. Kapatma." Ece türkü dinlemezdi ki. Hani saçmaydı türküler onun için.
"Ece Hanım siz türkü dinlemezsiniz ki." Gözleri kapalı kendini dingin sese bırakan Ece "Çok huzur verici. Kalsın Ahmet, bugün duyduklarımdan sonra bu huzura ihtiyacım var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT'ın KADINLARI
BeletrieKendi gözünüzde mükemmel olan hayatınızın aslında ne kadar boş olduğunu öğrenseydiniz ne yapardınız...... Peki sevdiğiniz adamın sizi aldattığını kendi gözlerinizle görseydiniz..... Ya muhteşem egonuz bir hayat kadını tarafında yıkılsaydı...... Yada...