12.Bölüm-SEN SOL YANIMA........

197 30 49
                                    

İyi akşamlar canlarım. Biz geldiiiiikkkk. Bence güzel bi bölümle geldik. Bu bölümü 8 senelik arkadaşım,  kardeşim,  bacıma EdanurOkan a ithaf ediyorum. Kendisi taaaaa Giresundan geldi kızlarımızın doğum günü için. Şimdi siz bölümü okuyun. Biz de yarınki doğum günü için hazırlık yapalım. Öpüyorum herkescikleri. Keyifli okumalar Hatam varsa affola....

Kimse elindekinin değerini bilmez sahip olduğu sürece; ama bir gün onu kaybettiğinde geç kalınmış tek bir söz: 'Keşke' . — Paul Auster

Neden sevdiklerimizin değerini kaybetme korkusu yaşadığımızda anlarız ki. Ya da neden kaybettiklerimiz en kıymetlilerimiz olur. Sevdiğimizi yanımızdayken kırmaktan yıkmaktan korkmayız ama ne zaman ki karşımızdakini tüketip gitmesine neden oluruz işte o zaman en değerlimiz sevdiğimiz olur. Ece'de yıllardır sevgisiyle dalga geçtiği küçümsediği adamı kaybetme korkusuyla bir anda sahiplenmiş, ona hissettiği duyguların farklılığını Hakan tehdidiyle kaybetme ihtimali olduğunda anlamıştı. İçindeki kaybetme korkusu o kadar fazlaydı ki kafasını koyduğunda kalp ritmini duyduğu adama içindeki sevdasını susarak haykırırken yanaklarından ansızın dökülen yaşlara engel olamamıştı. Sevmek ne garip bir duyguydu? İlk defa hislerine engel olamamıştı, ilk defa iradesine sahip çıkamamış kendini yıllardır boş gözlerle baktığı adamın kollarına atmıştı... Belini saran kollarında güveni, başına koyduğu elinde korunmayı, hızlı hızlı atan kalbinde ilk defa sevildiğini hissetmişti. Meğerse Görkemle boşa geçirdiği koca 2 yıl, Ahmet'le dolu dolu geçirdiği 2 gün kadar etmezmiş bunu bir kere daha öğrenmişti. Görkem'in cebinin zenginliğiyle sunduğu kıyafet, şan, şöhret Ahmet'in gönlünün zenginliğiyle sunduğu duyguları onların yanında sıfır kalmıştı.

Şimdi ise sadece kollarında olduğu adamın aşkına, sevgisine, merhametine ihtiyacı vardı ama şuanda kendisinde duygularını, isteklerini söyleyebilecek gücü bulamıyordu. Tüm gücünü Eyşan'ın hayatını dinlerken bitirmiş kalan dermanının son kırıntılarıyla kendini Ahmet'in kollarına atmıştı.

Genç adam ise Ecenin yine bitap bir halde kollarında olmasına üzülse de dermanı kendinde bulmasından dolayı içten içe bir mutluluk yaşıyordu. Hiç ayrılmak istemediği beden kendini geri çekip mavi gözlerini Ahmet'in denizlerine kenetlerken genç adamın yüreğinde denizlerin şiddetli dalgası gibi bir fırtına yarattığından habersizdi. Aşk belki de böyleydi. Dil sussa da gözler hep konuşurdu, gözler insanı asla yanıltmazdı. Genç adam eğer sevdiğinin gözlerinde gördüklerine bir inanabilse, reddedilmeyeceğini bir hissedebilse hemen Eceye aşkını anlatır ondan sevgi dilenirdi. Ama deniz gözlüsü her ne kadar ona sığınıp derdini paylaşsa da son zamanlarda gözleri Ahmet'e farklı baksa da genç adam bir türlü reddedilme korkusunu üzerinden atamıyordu. O yüzden Ece kendisine bakıp bir şeyler anlatmaya çalışırken lafını kesmiş ve arabaya geçmesini sağlamıştı. Artık onun bahanelerini duymak istemiyordu. Sevdiğinin kollarının kendisine aşkla dolanmasına ihtiyacı vardı. Eceyle arasında ki arkadaşlık artık genç adama yetmiyor arsız kalbi "Sevecekse gelsin yoksa boşuna ümitlendirmesin" diye çığlık çığlığa bağırıyordu. Zamanında o mutlu olsun diye düşünürken şimdi sadece benimle mutlu olsun diye arzuluyordu.

"Ahmet ben- ben...."

"Tamam, Ece bir şey söylemene gerek yok. Anlıyorum üzgündün ne yaptığını bilmiyordun."

"Amaa ama Ahmet."

" Ece tamam dedim. Sus da yola çıkalım. Trafiğe yakalanacağız yine."

Ece Ahmet'in bir anda kendisine sert çıkışmasıyla ne yapacağını bilememiş söylemek istediklerini yutmak zorunda kalmıştı. Eğer Ahmet kendisini susturmasaydı gözlerinin içine bakacak ben sana âşık oldum beni kabul et diyecekti. Ama önceden Ecenin bir kelime dahi söylemesi için gözlerinin içine bakan adam bugün onu konuşturmamıştı. Belki de artık kendisinden sıkılmıştı. Olamaz mıydı yani. O çok sevdiğini iddia eden Görkem bile onu beklemekten sıkılıp aldatmayı tercih ettiyse Ahmet neden bekleyecekti ki. Yol boyunca düşünceler içinde kendi kendini yiyen ikili eve geldiklerinde ilk defa birbirleriyle vedalaşmadan ayrılmışlardı. Ahmet Ece'ye kızdığı için kendinden nefret ederken genç kızda kazanamadan kaybettiğini düşündüğü Ahmet'in üzüntüsü yaşayarak evine girmişti.

HAYAT'ın KADINLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin