İyi akşamlar caaanımm okurlarım. Bölüme başlamadan önce birazcık kafanızı ağrıtacağım. Son bir kaç gündür ülkemizde yaşananların farkındasınızdır. 20 yaşında bir şerefsiz 3 yaşında bir bebeğe tecavüz ediyor, bir baba 4.5 yaşındaki kızına 1.5 senedir tecavüz ediyor. Sizden ricam sessiz kalmayın. Tecavüzün meşrulaşmasına izin vermeyin. Wattpadde tecavüzü öven tecavüzcüsüne aşık olan kızların yazıldığı o kadar fazla hikaye varki. Belki bunu söylemek benim haddime değil ama böyle hikayeleri okuyup prim yapmasına izin vermeyin arkadaşlar. Hiç bir kadın tecavüzcüsüne aşık olmaz. Hiç bir genç kız en önemli hazinesi olan bekaretini kendini parçalayarak alan bir adama aşk sevgi beslemez. Ne olur böyle olayların normalleşmesine izin vermeyin. Bu bölümde okuyacağınız Hülya'nın hikayesi gerçektir arkadaşlar. Hülya benim yazdıklarımı yaşadığında 13 yaşındaymış. Yani küçücük bir çocukmuş. Ama benim vicdanım Hülya'nın o yaşta yaşadıklarını kaldıramadığı için size yazarken yaşını biraz büyüttüm. Yine de çok küçük. Bu bölümü de bana Hülya'yı anlatıp yazmama vesile olan arkadaşım oyakocakkarakaya ithaf ediyorum. Size de keyifli okumalar diliyorum. Lütfen bu olaylara karşı sessiz kalmayın.....
(medyada Hülya var.)
************************************
Çıkmaz olacağını bilsem, yine de sokağına girecek kadar sevdalıyım ben sana...***********************************
Bazı insanları giydiği ceketin kalıbı gibi adam sanırsınız ama aslında karakterinin içini dolduramayacağını anlarsınız er yada geç... İnsanı en çokta üzen bu değil midir zaten? Gözlerine her baktığında kendini gördüğün adama artık kör olmak zorunda kalmak!
Ece o kadar kötü bir gece geçirmişti ki yaşadıklarının yorgunluğuyla öğlene kadar uyumuştu. Uyandığında dün geceyi düşünmüş, karşı karşıya kaldığı olayların kendi hatası olduğuna karar vermişti. Görkeme o güveni kendisi vermişti. Ona o kadar muhtaç davranmıştı ki Görkem de onu her koşulda affedeceğini düşünüp her pisliği yapmayı kendinde hak görmüştü. Ama genç kız ona ters köşe yapmış yollarını ayırmıştı ve geri dönmek gibi niyeti yoktu.
Üzerini giyinip yorgun adımlarla aşağıya inen Ece ailesini salonda gözyaşlarıyla gazete okurken bulmuş, ailesinin gözünden akan damlaların sebeini tahmin ettiği için babasının yanına oturup başını babasının omzuna yaslamıştı.
"Görüyor musun baba ne hayatlar varmış. Bak sizler okurken dayanamamışsınız. Ben dinlerken mahvoldum. Yaşadığım hayattan nefret ettim. İnsanlardan nefret ettim."
"Haklısın kızım insanoğlu kendinden başka herkese kör olmuş durumda. Sokakta gördüğümüz düşkün insanlara tiksinerek bakıyoruz ama onların nasıl o hale geldiklerini sorgulamıyoruz."
Eceyle babası hüzünlü muhabbetleri ne devam ederken gözyaşlarını silerek annesi araya girdi. Ayten hanım röportajı okurken kanının çekildiğini hissetmişti ve kendisi okurken bile bu kadar etkileniyorsa o kadıncağızın nasıl hayatta kaldığını çok merak ediyordu.
"Tamam da Ece bu kız bunları nasıl atlatmış. Nasıl dayanmış, nasıl kabullenmiş?"
"Anlatırken bir kere bile ağlamadı. O gözleri doldu ama taşmadı kesinlikle. O kadar güçlü ki hepimizin ağlamaktan takati kalmazken o dimdik durdu. Ama asla kabullenmemiş anne. Gözlerinde gördüm ben yardım çığlıklarını. Buruk gülümsemesinde gördüm kurtulmak istediğini. Hani hayvanat bahçesindeki filleri ta bebekliğinden bağlıyorlar da büyüdüğünde o zinciri çözdüklerinde bile fil kaçmıyor ya bu kadıncağızları da o kadar bastırmışlar ki şimdi rahatça evlerine gittikleri halde kaçmayı hiç düşünmüyorlar. Ahu yazıda diyor ya korkuyorum ama neden korktuğumu bilmiyorum diye. Ben anladım anne insanlardan korkuyor, merhametsizlerden korkuyor. Artık insanlar insanlıktan çıktı çünkü anne."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT'ın KADINLARI
Ficción GeneralKendi gözünüzde mükemmel olan hayatınızın aslında ne kadar boş olduğunu öğrenseydiniz ne yapardınız...... Peki sevdiğiniz adamın sizi aldattığını kendi gözlerinizle görseydiniz..... Ya muhteşem egonuz bir hayat kadını tarafında yıkılsaydı...... Yada...