13.Bölüm-Can Yaram

174 24 30
                                    

Merhaba ben geldim.... Geç geldim biliyorum. Ama inanın bu kadar uzun zaman geçtiğinin farkında değilim. Öncelikle hepinize hayırlı ramazanlar diliyorum. Bölümün geç gelmesine gelecek olursam (ne kadar gel köklü kelime yazdım ya...) bilenleriniz var mutlaka ben 3 kız annesiyim. En küçüğü 1 yaşında. Doğal olarak hayatım biraz tempolu. Birde üzerine kayınvalidem gelince ohooooo... Ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Neyse canlarım size iyi okumalar. Ben gideyim de sahur hazırlayayım. Hatam varsa affola. Rabbim bu mübarek razaman ayında gönlünüzdeki dualarınızı kabul etsin. Keyifli okumalar diliyorum...

************************************
SEN İSTER YAR OL İSTER YARA LÜTFUNDA BAŞIM ÜSTÜNE KAHRINDA...
************************************

Geceler boyu hayal kurdunuz mu hiç? Ya da günlerce tek bir şey dua edip yakardınız mı Allah'a? Yılladır içinizde kanayan yaranız tam öldürecek dediğiniz anda bir öpücükle iyileşiverdi mi? İşte Ahmet'in gecelerce kurduğu hayaller günlerce dilinden dökülen yakarışlar bir anda gerçekleşivermiş, yıllardır içten içe kanayan yarası bir öpücükle hiç canını yakmamış gibi iyileşmişti. Ama koca bir binanın enkazı gibi yıkılan umutlar bir anda eski haline gelir miydi? Bitti umudum yok dediği anda gelen sevgiliye inanır mıydı umutsuz kalbi? İnanmazdı elbet. Ahmet'te inanmamış karşısında gözleri kapalı şekilde o gül dudaklarını kendi kurak topraklarına değdirmiş olan sevdiğinden bir anda uzaklaşmıştı. Deniz gözlüsü yeni eğlencesi olarak kendi zavallı sevdasını mı seçmişti. Bu düşünceyle kaşları çatılan genç adam silkinerek kendini tutan ellerden sıyrılmış yıllardır yandığı gibi kendisine şaşkın gözlerle bakan umutsuz aşkını da yakmaya karar vermişti.
" Ne yapıyorsun Ece. Neden öptün beni."
Ece gözlerini kapatıp bir cesaretle dudaklarını mühürlediği adamdan öpücüğüne karşılık beklerken böyle sert bir tepki görünce ne yapacağını şaşırmış, dilinin ucuna gelen sevgi sözcükleri dudaklarından dökülemeden boğazına bir yumru olarak oturmuştu.
" Ahmet ben- ben- "
" Sen ne Ece! Sen ne! Sıkıldın eğlenecek bir şey bulamadın. Benim sevgimle mi oynamaya karar verdin. Ahmet zaten bana âşık biraz yangınını körükleyeyim de karşımda tutuştuğunu mu izleyeyim dedin. Peki, hiç düşündün mü ben sevgimi senin elinde oyuncak eder miyim? Ben yıllardır sadece seni uzaktan sevdiğim halde bile mutlu olurken onu yıkman için senin ellerine verir miyim? Ben sevdamı senin aç gözlülüğüne meze eder miyim Yazık çok yazık değiştiğini zannetmiştim. Yanılmışım."
Ahmet bir sinirle ağzından çıkan sözlerle arkasını dönüp uzaklaşırken âşık kalbi sevdiğini üzdüğü için kendine lanetler savurmaya başlamıştı. Bu ne biçim bir yaraydı ki sevse kanıyor üzse parçalanıyordu. İçinin yangınını rahatça dışa vurmak için oradan uzaklaşmayı bekleyen Ahmet arabanın kapısını açtığı anda sırtına dolanan kollarda olduğu yerde kalmış sadece ellerini yumruk yaparak o yakıcı tenin kendinden uzaklaşmasını beklemeye başlamıştı.

Ece karşısında kendine ağır sözler söyleyen adamın arkasını dönüp gitmesiyle girdiği şoktan bir anda sıyrılmış Ahmet'i durdurmak için arkasından koşmaya başlamıştı. Eğer şuan durduramazsa Ahmet'i kaybedeceğini, aşklarının başlamadan biteceğini adı gibi biliyordu. Çünkü genç adam gururunu da aşkı kadar doruklarda yaşayan biriydi. Ve Ece o gururun aşkının önüne geçmesine izin verirse bir daha Ahmet'i elde etme şansı kalmazdı. Bu düşünceyle adımlarını hızlandıran genç kız sevdiği adama tam arabanın kapısını açtığı anda yetişmiş ve Ahmet'i kazanmak adına kendi gururunu ayaklar altına alarak, yıllardır aşkını hor gördüğü adama bir parça sevgi için yalvarmaya başlamıştı.
" Ahmet gitme. Ne olur bana sırtını dönüp gitme. Hayatımda ilk defa sevmişken bu aptal kalbime ilk defa aşk ateşi düşmüşken içimde alazlanan sevgiyi bir avuç toprakla söndürme. Bırak yıllardır salaklık yapıp küçümsediğim aşkınla tutuşsun kalbim. İzin ver artık beraber yanalım. Yanalım ki Anka kuşu gibi aşkımızın küllerinden yeniden doğalım. Lütfen bu aptal sevdiğine bir şans ver. O şansı ver ki bu aşka toy kalbim gerçek sevgiyi senin ellerinde öğrensin."

HAYAT'ın KADINLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin