Sonunda sabah oldu. Kabuslar görerek de olsa defalarca uyanarak da olsa sabah oldu. Göz kapaklarını ilk açtığı andan itibaren kalbindeki sızıyı hisseden Volkan , aşk kelimesini artık acı olarak tanımlıyordu. Bir daha kimseye böyle değer vermeyeceğine dair kendi kendine yemin etti. Bir daha asla kendini böyle rezil etmeyecek , sevdasının ayaklar altına alınmasına izin vermeyecekti. Odasından çıkmak istemedi uzun süre. Ailesinin ona sorular soracağını biliyordu ve o bununla uğraşmak istemiyordu. Biraz daha yalnız kalıp kendini dinlemeye ihtiyacı vardı.
O sabah günlerden pazardı. Hafta sonunu odasında acısını sindirerek geçirecekti. Kafese kapatılıp hapsedilmiş kuş gibiydi yüreği. Gökyüzünü görüyordu ama süzülüp kanat çırpamıyordu. Uzaktan uzaktan yaşamak istediği hayatı izliyordu. Onun kalbini kafese hapseden kızı , artık sadece izleyebilecekti. Hiç bitmeyecek hiç dinmeyecek acısı zannediyordu ama şimdiden akşamki kadar boğulmuyordu. Nefesi ilk anda ki kadar yanmıyordu. Üstüne bir gece uyumak bir nebze olsun iyi gelmişti.
Aksama kadar sadece yemek yemek için odasından çıktı. Bütün gün yaşadıklarını düşündü. Ertesi gün okula gidip gitmeme konusunda kararsızdı. Arzu'yla karşılaşmak istemiyordu. Ama sonra kararını verdi ve hazırlanıp okula gitti.
O sınıfa girdiğinde herkez partiyi konuşuyordu. Yakın arkadaşı Mert hemen yanına gitti.
"" Ooo günaydın kanka. Akşam noldu anlatsana. Kaçtınız bir ara ya dışarı onu soruyorum." dedi.
" İyi nolsun. Anlatacak bir şey yok." dedi ve sırasına oturdu. Arkadaşı sorduğuna pişman olmuştu çünkü suratındaki o bezgin ifade apaçık okunuyordu.Sırrını ve yürek yangınını anlatacak kadar yakın arkadaşıydı Mert ama sevdiği kızı ona anlatmak istemedi. Arzu ona kötü davranmış hatta kullanmıştı . Bire bin katıp herkeze anlatabilirdi. Arkadaşlarını ona karşı doldurabilirdi. Ama bu ona hiç bir şey kazandırmaz hatta gururunu kırardı ve bunun farkındaydı. En yakin arkadasi bile olsa , sevdigi kizin hakkinda kotu konusmasina hatta ismini telaffuz etmesine bile katlanamazdı.
Çok değer verip de bağlı olduğun biriyle yaşadıklarını asla bir başkasına anlatamazsın. En yakın dostun bile olsa bunu yapamazsın. Yaşadıkların her zaman sevdiğinle aranda kalmalıdır.
Aşk da nefret de ikisi arasındadır. Sevdiğin canını çok yakmış bile olsa ona zarar gelmemesi için çabalarsın. Çünkü aşk her durumda sevebilmektir. Önünde aşılmayacak engeller dahi olsa, sevdiğin sana ona yaklaşmamanı haykırarak söylese bile sevebilmektir. Atılsan da satılsan da onu koruyabilmektir. Haksızlığa uğradıktan sonra hayatından silip atamazsın. Kalbinden uzaklaştıramazsın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN KARANLIK YÜZÜ- Kitap Oldu
ChickLit256-Genç kız edebiyatı-30.05.2018 Ruhun ayrı, kalbin ayrı, beynin ayrı konusuyor ve sen arada mı kalıyorsun? O zaman bu kitap tam sana gore... Acıların hangisi en büyüğüydü? Kim karar verebilirdi ki buna? Kim benim neler hissettigimi benden daha...