10. BÖLÜM- Aşk- ı İnkar

525 154 30
                                    

İnsan nasıl anlar ki birine aşık olduğunu....?

İlk ne hisseder onu görünce?
Bir izahı var mıdır bu duygunun?
Kalbin mi sıkışır ilk, yoksa ruhun mu uçuşur... ?
Gözlerini mi kaçırırsın yoksa nefesini mi tutarsın?

İlk ne ile gösterir kendini?
Ellerin de terler mi? Ağzının içinde kalbin varken yaşamak zorunda mı kalırsın?

Hangi cümle telaffuz olur ki buna? Nasıl anlatılır?

Senin can çekişmeni hangi kelime anlatır ki...
Sözlerin tüm manasını yitirdiği anda mı başlar yoksa aşk? Anlatamadığın, kendini açamadığın anda mı başlar..?

Peki hoşlanma ve aşk arasındaki fark nedir? İnsan neye göre hoşlanır yada neye göre aşık olur?
Kendisi karar verebilir mi buna?
Başına gelmeden anlayabilir mi?

Bu zamana kadar ettiği bütün lafları, bütün inkar edip kabullenmemeleri bir bardak suyla yutabilir mi?

Pekiiiiii......

Kaşa göze göre mi uçuşur ruhun?
Yoksa öze söze göre mi?
Sen mi seçersin büyük aşkını?
Yoksa o zaten çoktan seçilmiş midir kalbin tarafından?

Bütün bu soruların cevabını bulmak mıdır asıl yaşamak?
Yoksa bir ömür cevapsız sorularla nefes almak mı?

Arzu, aynadaki sülietine bakarken, ilk kez kendini beğenmedi. İlk kez kaşını gözünü kusurlu gördü. Korkularının henüz farkında değildi. Neler hissedeceğinin, ruhunun hangi deniz deryalarda yüzeceğinin de henüz farkında değildi.

Ayna ona her şeyi anlatamıyordu." Kalp yangını kaşla gözle olacak şey değil" diyemiyordu.

İlk kez beğenilmek istiyordu. İlk kez fark edilmek...

Yine her sabah olduğu gibi uyandı ve gözlerini tavana dikti. Aklından bir sürü düşünce yağmur tanelerinin pencereye vurması gibi akıp geçiyordu.

Okula gitmek, karışmış aklını biraz dağıtmak istiyordu. Aklının karışmasına bile izin vermeye niyeti yoktu. Her zaman ki gibi ne söylersem onu hissederim moduna sokmaya çalışıyordu kendini. Ama bu uğraşları nafileydi.

O gün derslerin bitmesi için saatleri hatta dakikaları saydı. Bu durumunu en yakın arkadaşına bile belli etmiyordu.

"Okul çıkışı cafeye gidelim mi yine?" dedi Esra.
" Hayır ya ne işimiz var her gün her gün."
"Kızım ev oturmasına gitmiyoruz. Ne olmuş her gün gidiyorsak."
"Ben gelmiyorum, sen istersen git." dedi Arzu, kafasını yana doğru çevirerek.
"Tamam canım, sen gitmiyorsan ben de gitmiyorum. Başka zaman gideriz."

Son ders zili çaldığında Esra' yla ayrıldı.
Servise gideceğini söyledi ama servise binmedi. Ayakları onu duygularının rotasına göre yönlendiriyordu.

AŞKIN KARANLIK YÜZÜ- Kitap OlduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin