İzleniyor olmanın rahatsızlığı ve biraz da olsa korkusu vardı mimiklerinde. Gözleri saniyeler içinde adeta etrafı taradı ama kimseyi göremedi.
" Sen beni mi takip ediyorsun? " diye karşılık verdi.
" Sen nerde isen ben hep ordayım . Takibe ne hacet."
" Çık ortaya. Ne gerek var böyle şeylere? Oturup konuşalım. Aramızda o kadar hukukumuz var artık değil mi?"
" Her şeyin bir zamanı var güzelim. Bekle"
Esra ısrar etse de karşısındaki kişi ortaya çıkmayı kabul etmedi. Bu kadar uzun süre konuştuğu ve birçok şeyini paylaştığı kişinin neden boyle gizli saklı takıldığını çok merak ediyordu. Kafasinda bir sürü soru birikti.
" Ne oluyor kızım? Birdenbire ayaklandı n. Kime bakıyordun öyle?"
" O , o burda. Bizi izlemiş , saatlerdir peşimdeymiş."
" Kim yaa ? Yoksa telefonda görüştüğün herif mi?
" Evet evet o. Kendimi kötü hissettim şimdi. İyi hoş konuştuk dertleştik ama bu takip olayı falan beni inceden tırstırdı. "
" Bence de tırsmalısın zaten Esra. Bu ne böyle sapık gibi. Karşına çıksa, kendini tanıtsa ne olacak ki. Belki de elli yaşında evli barklı bir adamdır. Belki de gerçekten sapıktır. Belki de çok yakınında seni tanıyan , bilen biridir. . Ne biliyorsun ki ?
" Fotoğrafları var kızım bir sürü . Adı belli sanı belli"
" Sahtedir belki. Kafan çalışsın biraz ya."
Arzu' nun bu sözleri üzerine daha bir ürperten Esra eve gitmek istedi.Odasına gittiğinde uzun uzun düşündü. Neden böyle yapmıştı ki? Takip etmeler , ortaya çıkmamalar falan niyeydi?
Kafasında bir sürü soru sabahı zor etti. Sabah olduğunda yine bir günaydın ı eksik etmemisti yazıştığı çocuk. Esra , artık o kadar da hevesli değildi cevap yazmaya. Hatta uzun sure geri bir şey yazmadı. Ama ısrarla gelen mesajlara dayanamadı.
" Bana artık yazma." diye karşılık verdi.
" Neden? Ne oldu ki? Seni kızdıracak ne yaptım?"
" Daha ne olsun? Beni izliyorsun , gizemli gizemli haller. Ben gelemem böyle şeylere. Kimsin ? Nesin ? Belli degil."
" Yapma böyle güzelim. Emin ol sana zarar verecek biri değilim. Bunu bil yeter."Konuşmayı bırakmasa da artık eskisi gibi değildi Esra. Onu , bu durum tedirgin etmeye başlamıştı.
Lisenin ikinci yılına başlıyorlardı. İlk sene kadar olmasa da ufaktan bir heyecan vardı. Yaz tatilini evde geçirmeyi planlayan Volkan' ın planları suya düşmüş , ailesi onun durgun ve sıkıntılı halinden rahatsız olup Amerika' ya göndermişlerdi. Ama ne fayda ki kıta değiştirmek bile onun hayatına heyecan getirmemişti. Belki ilk zamanlar olduğu gibi acı çekmiyordu ama yine de kalbi esaretinden kurtulup yeniden kanat çırpmaya başlayamamıştı.
Volkan' ın kıta değiştirdiğini duyan arkadaşları, okulun ilk günü başına toplandılar. Haliyle merak ediyorlardı. Ne gördün ? Nerelere gittin ? gibi soruları ardarda sıralıyorlardı. Sınıfa yine Esra ve Arzu girdi. Üç ay görmemişti onu. Koskoca üç ay. Neden ateşi sönmemişti? Neden hala onu görünce cooss diye bir ses çıkıveriyordu göğsünün tam ortasından? Neden gözlerini ondan alamıyordu? Zaman ilaç değil miydi? Herkez öyle söylememiş miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN KARANLIK YÜZÜ- Kitap Oldu
Chick-Lit256-Genç kız edebiyatı-30.05.2018 Ruhun ayrı, kalbin ayrı, beynin ayrı konusuyor ve sen arada mı kalıyorsun? O zaman bu kitap tam sana gore... Acıların hangisi en büyüğüydü? Kim karar verebilirdi ki buna? Kim benim neler hissettigimi benden daha...