Emre'den
Küçükken bana hep "Mavilii" derdi montumun renginden dolayı ama aslında Mavi oydu O ve Onun gözleriydi ...
Gökyüzü benim hayatımdı küçükken yurtta yanlız kaldığımda teleskobumla gökyüzüne bakardım tüm yıldızları ve gezegenleri bilirdim
Cidden yeryüzündeki hiç bir şeyi önemsemezdim.
Ben en çok açık maviyi yani gündüzü ve koyu maviyi yani geceyi severdim Ama bu iki rengin sahibi Afra'ydı !
Onun beni unutmasını hiç istemezdim.
O kapının çalınmasıyla cenaze arabasının geldiğini görmüştüm.
Afra koşarak arabanın yanına gitti bende peşinden koştum.
"Anne !Anne!"diye bağırıyordu.
Kimsesi yoktu cidden onu sakinleştirebilecek onun bu duygusunu paylaşabileceği kimsesi yoktu ...
Bütün köyü onun çığlıkları inletmişti
Dağlarda sesi yankılanıyordu.
İçim paramparça olmuştu.
Onu sakinleştirmeye çalışıyordum.
Ama olmuyordu onu sakinleştirmek imkânsızdı !
Ardından Feyza'yı gördüm kapıya tutunmuş buraya bakıyordu bian duraksadı ve aniden yere düştü
Bayılmıştı !
Afra o gün iki parçaya bölünmüştü kardeşine,
Feyzaa! Diye bağırdı ...
O sırada Büyük dedemi ve Babamı gördüm bana şaşkınca bakıyorlardı.
"Senin burada ne işin var !"
Diye bağırmıştı Dedem.
Bir kaş göz işaretiyle anlamıştı babam ne yapacağını !
Bir şey diyemeden ensemden tutmuş beni arabaya doğru çekiyordu Babam.
"Hayır ! Baba bırak beni"diyordum
Duymuyordu ...
Afra'ya baktım ağlamaktan ölecekti bir sağa bir sola bakıyordu ,
kimsesi yoktu ona yardım edecek kimsesi yoktu ! Bırak beni Baba bırak !
"Afra !" Diye bağırdığımda Gözleri ağlamaktan morarmıştı.
Bana baktı ve çok kısık bir sesle
"M-Mavilii"
demişti ...
Beni zorla arabaya bindirmişlerdi
Yolda giderken gözlerim dolmuştu ve saymadığım laf kalmamıştı.
Köşke geldiğimizde beni odama kitlemişlerdi.
"Emre buradan çıkmayacaksın !" Diye bağırdı babam.
Beni uzaklaştırıyorlardı olabildiğince.
Ne yapmalıydım ?
Aklımda O iki kız vardı
Ve ben onları
Bırakmayacağım !Şarj bitti bitecek 😅
Herneyse
Hadi iyi akşamlar (:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA MAVİ
Novela Juvenil" DÜZENLENİYOR " Beni ve hayallerimi bırakma Mavilii ! Çünkü Çok Zalimsin Hayat tıpkı babam gibi...