Merhaba. Sonraki bölümü ilk yorum ve oyu veren kişiye ithaf edeceğim. iyi okumalar.
Odamda yalnız değildim. Nefes seslerini hissediyorum. Tuhaf bir enerji hissediyordum. Kendimi adeta büyülenmiş gibi hissediyordum. Veya bir büyücü... Her ne olursam olayım, olanın iyi bir şey olmadığını biliyordum. Odamda benden başkası vardı. Nasıl hissedebilirdim ki? Yatağımda doğruldum. Kendimi korkutmak için sebep aramamalıydım. Kendimi cesaretlendirmeye ihtiyacım vardı. Eğer odamdaki bir cinse bana en kötü ne yapabilirdi? Öldürmek mi? Ya ölümden korkmayanlar , onlara ne olurdu? Bu düşüncelerim bana cesaret veriyordu. Buna karşın yataktan doğrularak sese yöneldim. Ve konuşmaya başladım:
- Kimsin? Veya nesin? Benden ne istiyorsun ki evimde hatta odamda bulunuyorsun? Odamda hissettiğim bir varlık bulunuyordu. Isısını, nefes alışverişlerini, enerjisini hissediyordum. Vardı biliyorum. Odamda ben hariç birisi vardı. Bu içimi ürpertti. Bütün bedenimin titrediğini hatta boğazımın içinin bile titrediğini hissediyordum. Korkmamam gerekirdi fakat korkuyordum. O an ölümden korktuğumu anladım. O an aklıma Cânn' ın sözü geldi. '' Neden öyle diyorsun Dicle? Ecelin ile ölmekle acı çekerek ölmen bir mi?'' Ölürdüm evet ama acı çekecektim. O acılara katlanabilir miydim? Hayır katlanamazdım. İstedikleri de buydu. Katlanamayıp ölmem. Peki benim ölümüm onlara ne kazandırırdı? Az önceki korku dolu enerji bedenimi giderek sarıyor içimdeki korku artıyordu. İçimde toplanan, biriken bir şeyler vardı sanki. Ve ben bunları boşaltmak istiyordum. Ama nasıl? İçimdeki bu ağır yükten nasıl kurtulabilirdim? Kim bana yardım edebilirdi? Ya da biri bana yardım edebilir miydi? Büyük annem ve dedem... Onlar bana yardım edebilirdi. Bu akşam uyumalı idim. Sabah Seda'ya haber verir giderdim.
***
Alarmın sesiyle uyandım. Seda'ya gidip onu uyandırdım. Yataktan doğrulup uykulu gözlerle bana baktı. Ve konuşmaya başladı:
- Günaydın. Dün gece ne oldu sana?
-Ne olmuş bana?
-Ben de onu diyorum. Odandan sesler gelince bir bakayım dedim. Kapın kilitliydi ama içeriden bağırma sesleri geliyordu. Ben de korkup odama kaçtım.
-Nasıl bağırma sesi ya?
-Bilmiyorum ama söylediğim gibi bir hocaya gitmelisin.
-Hoca? Evet ya. Hocaya gitmeliyim. Bu gün hocaya gitsem daha iyi olur.
-Nereye gidecektin ki başka?
- Büyük anneme gidecektim.
-Tamam ben de hocaya geliyorum.
-Olmaz sen okula gitmelisin. Benim yüzümden geri kalma.
-Sen iyi misin? Bu gün okul yok farkındasın değil mi?
-Ah tamamen unutmuşum. Tamam bu daha iyi olur. Ben cami hocasına gideceğim.
-Neden ? Benim bildiğim bir hoca var zaten.
-Senin bildiğin hoca mı daha iyi olur yoksa cami hocasının mı bir düşün?
-Tamam ne yaparsan yap. Ama ben hep yanındayım.
-Teşekkür ederim.
Artık Seda'ya eskisi gibi güvenmiyordum. O iblisin soyu ona da etki ediyor. Odamdan sesler geldiğini söyledi. Fakat ben ses falan işitmedim. Bu nedenle Seda' yı dinlemek istemiyorum.
***
Birlikte evden çıktık. Bizim mahalledeki camiye gidip etrafı kolaçan ettim. Marketten çıkan sanırım liseli bir genci tuttum ve konuştum:
-Senden bir şey isteyebilir miyim?
-Ne isteyeceğine bağlı.
Ergen olduğu her halinden belli olan bu gence ihtiyacım olmasa terslerdim ama bana lazımdı.
-Camiden hocayı çağırır mısın?
Başıyla onaylayıp gitti. Az sonra hoca olduğu belli olan orta yaşlarda bir adamla yanımıza geldi ve '' Buyurun kızlar. Sorununuz nedir?'' dedi.
-Hocam ben sizden bir konuda yardım isteyeceğim. Eğer dinlerseniz yaşadıklarımı anlatmak istiyorum. ''Tabii kızım dinliyorum.'' dedi ve beni caminin önündeki çardağa getirdi. Ben yaşadıklarımı anlatırken insana huzur veren bir şekilde beni dinlemesi cesaretim körüklemişti. Sonunda sözüm bitince bir of çekip konuşmaya başladı:
-Kızım bu mükellefler mıknatıs gibidir. İnsan metal gibi bunları kendine çeker. Bunlar sana bulaşmışsa elbet vardır bir sebebi. Ya sen ya da ailenden birisi onlara zarar verdi ya da birisi sana ya da ailene bunları musibet etti. Belki aşık olmuştur sana o da olabilir. Ama insan bunlarla uğraşmadığı sürece bunlar insana bulaşmaz. Elbet vardır altında bir bit yeniği. Neyse kızım, ben bu ilimlerden pek anlamam. Anlasam da gücüm azdır onlara karşı. O yüzden seni ilmi geniş bir hocaya yönlendireceğim. Sen de kendine hakim ol. Bu sevgililikler oyunlar falan dinde yasaktır bilirsin.
Gömleğinin cebinden bir kağıt çıkardı ve elinde bulundurduğunu yeni fark ettiğim kalemiyle bir şeyler yazmaya başladı. Kağıdı bana uzattı. Elime alınca bir adres ve bir isim yazılı olan bu kağıdın hikayemin asıl başlangıç noktası olduğunu anladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİNE AŞIK
ParanormalAilesini kaybettikten sonra tek hayali avukat olmak olan Dicle'nin hayatında normal olmayan bazı şeyler var. Kabuslar,gölgeler, fısıltılar... Aylar sonra görünen bir umut ışığı ve ardından zifiri karanlık... Fırtına öncesi yaşanan sessizlikte...