Balkondayım. sağ tarafımda biri var. Bakmaya korkuyorum. Soluma dönüyorum. Gözlerinin içi simsiyah olan bir varlık derin nefesler alarak bana bakıyor. Geri gitmek istiyorum fakat arkamda başka bir şey var. Gidemiyorum. Balkondan aşağı bakıyorum. Düşersem yaşar mıyım bilmiyorum. Ama zaten hiç bir insan yok, yalnız yaşasam ne olur ki? Atlamak için ayağımı balkonun kenarına koyuyorum...
Gözlerimi hiç bir zorluk çekmeden açtım. Kabus görmüştüm. Uyusam iyi olacak. Başka şeyler düşün. Odada üç kişiyiz işte. Çayırda koştuğunu hayal et. Bir dakika! Kaç kişiyiz? Hızla yataktan doğruluyorum. Eminim az önce burada bir gölge vardı. Seda, ben ve o... Psikolojik olduğunu düşünüp yatıyorum. Göz kapaklarım yine ağırlaşıyor. Çok uykum var. Kapıya dönük bir halde yatıyorum ve uyumak istemiyorum. Bir an dikkatli bakınca kapının dışında kafası ters bir köpek görüyorum. İçimden defalarca besmele çekiyorum. Ağzımı açmaya korkuyorum. Nâ's Suresini okuyorum. Kayboluyor. Artık uykum yok.Gözlerim acıyor ve ağlamaya başlıyorum.
***
-Dicle hadi geç kalıyoruz.
- ...
-Dicle!
-Ben gelmek istemiyorum.
-Zaten yeterince astın okulu. Bence saçmalama ve gel.
-Tamam ya! Saat kaç?
- 13.14 canım.
-Ve sen beni bu saatte kaldırdın. On dakika kala kaldırmaya için etmedi mi pislik?
-Hadi hadi.
Banyoya girdim ve işlerimi halledip hızlı bir duş aldım. Banyodan çıkıp dolabın karşısına geçtim. Kot İspanyol paça pantolonum ve siyah tişörtümle aşağı indim.
-Hadi kahvaltı hazır.
-Bu son kahvaltımız sanırım.
-Evet bu gece sahura kalkıyoruz.
-İyiymiş. Neyse güzel bir şeyler hazırlasan.
-Saçmalama akşam yemeğinde yersin güzel bir şeyi.
-Sebep?
-Sen saatin farkında mısın?
- Ay doğru dedin bak. Saat, on dakika kalmış.
-O zaman?
-Of tamam be.
Masaya baktım. Kahvaltılıklar ve çay. Seda çikolata kavanozuna düşecek sandım ama düşmedi. Bense medeni medeni fındık ezmesi yedim. Sonra Seda masaya koyduğu bütün kahvaltılıkları dolaba koyarken saydırdı ayrı olay.
-Güzel kahvaltı imiş. Senin neyine güzel kahvaltı. Fındık ezmesinden başka bir şey yediğin var sanki.
-Seda sen de çikolatadan başka bir şey yemiyorsun.
-Kahvaltıda!
-Neyse sen git ben yaparım bunları.
-Sen gelmiyor musun?
-Hayır. Arda' ya gideceğim ben.
-Emin misin?
-Evet.
-Bak bir hafta kadar az bir süre kaldı. Okul bitiyor. Bence gel.
-Hayır. Sen git hadi.
-Sen bilirsin.
Seda gidince mutfaktaki işleri halledip ben de çıktım. Arda'nın telefonunu aradım. Annesi açtı.
-Kimsiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİNE AŞIK
ParanormalAilesini kaybettikten sonra tek hayali avukat olmak olan Dicle'nin hayatında normal olmayan bazı şeyler var. Kabuslar,gölgeler, fısıltılar... Aylar sonra görünen bir umut ışığı ve ardından zifiri karanlık... Fırtına öncesi yaşanan sessizlikte...