Saatler işliyor , günler geçip gidiyordu . Ayrılık , terkedilmişlik her gün acıtıyordu acıtmasına da bugün bir farklı yakıyordu insanın canını . Takvim yaprağına baktı iç çekerek . '22 Temmuz' Yıllardır olduğu gibi yine kutlayamıyordu onun doğum gününü . Yine onsuzdu , onun doğum günü . Karşısında ki küçük pastaya baktı gözü yaşlı . İki mum koydu üstüne . Biri Merve olsun diğeri Görkem dedi . Üfledi mavi olanı . Ateş , son dumanlarını vererek kayboldu hızlıca . İnatla pembe olanı bıraktı . Mum yavaş yavaş yanarken , yok olmaya başlamıştı . Ama durdurmayacaktı bu eriyişi . Çünkü bu iki mum gibiydi onlar. Birisi gittiğinde diğeri kendi ateşiyle yakıyordu kendini ve her geçen saniye biraz daha yok oluyordu .
'İyi ki doğdun Görkem , iyi ki doğdun hayallerimde ki gerçek ..'
ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ ღ
'Hadi ama oyun bozanlık yapma.'
Görkem ısrarla başında dikilen kıza baktı ve gözlerini devirerek önüne döndü. Genç kız inatla Görkem in yanına attı kendsiini .
'Bak herkes orada olacak . Kendi doğum gününe gitmeyen doğum günü sahibi mi olur?'
'Herkes'
Diye tekrarladı dudağı hafif yukarı kalkarken . Küçük bir gülümseme yerleşti dudağına . Herkes orada olamazdı , onun herkesi şimdi çok uzaklardaydı.
'Bugün yas tutma bari . Yılda bir kez doğuyorsun Görkem , ama binlerce kez onu düşünebilirsin.'
Sıkıntıyla nefesini dışarıya verdi. Neden bu kadar ısrarcıydı ki bu kız? Oysa Görkem in istediği ne büyük bir kutlamaydı ne de hediyeydi . Yalnızca içmek istiyordu . İçmek ve onun siluetini görmek.
'İstemiyorum dedim Ada . İs-te-mi-yo-rum'
Ama Ada ne kadar terslenirse terslensin vazgeçmiyordu . Yeteri kadar bir kız için kendini yıpratmıştı. Bari bugün onudüşünmeden geçirmeliydi . Yoksa daha fazlasını kalbi kaldıramayacaktı Ada'nın . O kadar acıydı ki günlerce sevdiği adamdan sevdiği kızı dinlemek . Acı ve bir o kadar zordu . Ama sus diyemiyordu işte . Kıyamıyordu onun içine atmasına . Belki paylaştıkça geçer diyordu belki günler ilaç olur . Ama olmuyordu . Hele şu son bir haftada daha da içer olmuştu Görkem . Daha çok içiyor daha çok üzülüyordu . O kızın ablasının konuşmaya geldiğini biliyordu . Görkem söylemişti ama ne deyip bu kadar yıktığını bilmiyordu . Öğrenmek istese de Görkem inatla susuyordu.
'Sen istemiyor olabilirsin ama ben gitmeni istiyorum ve gideceksin!'
Görkem çapkınca gülümsedi ve Ada bir an bayılacak gibi oldu.
'Nasıl oalcakmış o küçük hanım?'
Küçük lafıyla yüzünü buruşturdu . Yalnızca minyondu ama asla küçük değildi!
'Eğer gelmezsen çocukluk fotoğrafların deşifre olur.'
Görkem umursamazca omuz silkti . Geçmişten kalma aptal fotoğrafların yayılması umurunda bile değildi .
'Pekala buna mecbur bıraktın beni.'
Ada ayağa kalktı ve inca beline koydu elini .
'Eğer gelmezsen.'
'Eee? Ne olur ? Küçüklük kıyafetlerimi mi ortalığa saçarsın?'
Ada kendinden emin bir ifadeyle dikti gözlerini Görkem'e.
'O çok kıymetli , gizli kasayı yakarım . Ve böylece o kıyamadığın anılarında yok olur Görklemcik'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gelmeyecek Sus Artık!(2.Kitap)
Teen FictionAylarca ya da yıllarca onu kalbimde taşıyıp durdum.Her zaman ki gibi ona minnettardım.Sevmeyi öğretmişti .Ama o gün umursamazdı.Sanırıö beni sevmediği günlerden biriydi.Birden gitti.Çok birden.O gün anladım ki ayrılıklar gerçekleşmeden önce keman fa...