19.Bölüm

1.7K 90 13
                                    

Giydiği bol pijamalar ve topuz saçıyla tam anlamıyla depresyonist bir görüntüye sahipti. Ama bu umurunda bile değildi . En azından evde istediği gibi yaşayabilirdi değil mi? Yalnızca uyumak istiyordu . Uyumak ve belki biraz da unutmak . Hoş Mert Bey rüyalarında dahi huzurlu olmasına izin vermiyordu . Tek bir öpücük dedi eli dudağını bulurken . Tek bir öpücük bu kadar tepe taklak etmişti onu . Kim bilir sarılsa ne olurdu ? Onun parfümünü içine çektikten sonra bir daha bırakamayacağını biliyordu . Gerçi onun yüzünde ki o gülüş bile onu bırakmaması için bir sebepti . Yada hiç birisine gerek yoktu ki . Mert herşeyiyle , herşeyiydi zaten Ezgi'nin . Ve ne bir gülümsemeye , nede başka bir şey ihtiyacı yoktu Ezgi'nin kalbini yerinden oynatmak adına . Tam kafasını yastığa koymuştu ki kapısı çalındı . Ellerini yumruk yapıp yatağa vururken sustu . Nasıl olsa gelen baş belası kardeşinden başka birisi olamazdı . Kapı bir kez daha çaldı . Lanet okuyorak kafasını biraz daha gömdü yumuşak yastığına . En sonunda kapının açılmasıyla tek gözünü açıp baktı gelene . Anneside ne zamanlamalı kadındı ama (!)

'Annecim.'

'Hı?'

Diye mırıldandı yüzünü biraz daha yastığa gömerken . Her ne kadar annesi kızının içinin acıdığını bilsede , onun bu şirin görüntüsüne gülümsemeden edemedi . Ezgi gözlerin,i açmamakta kararlıyken yatağın yanının çökmesiyle mecburen sırt üstü yattı ve annesine baktı . Annesinin ne kadar inatçı olduğunu unutuvermişti bir anda.

'Bak sana ne göstericem.'

 Ezgi oturur pozisyona gelip annesinin eline baktı . 

'Bu ne?'

'Disneyland'a gidiyorsun'

'İkinci bilet kimin?'

'Bir arkadaşımın çocuğuyla.'

 Ezgi gözlerini devirdi.

'Hadi ama anne çocuk mu eğlendiricem ben orada?'

 Annesi sinsi bir gülüş atarken Ezgi bu gülüşün sebebini anlayamamıştı. Ama işin göründüğü kadar masum olmadığını fark edebilmişti . Yine de hiçbir şey yıllardır hayalini kurduğu yere gitmesine engel olamazdı.

'Emin ol sen onu değil o seni eğlendirir.'

Ezgi göslerini kısarak annesine baktı ama ağzından bir laf alamayacağını anlamıştı . 

'Ne zaman gideceğim?'

'Yarın sabah.'

'Oha anne.'

 Yatağından fırlarken annesi gülerek kzıının bavul arayışını izledi . İyi kide son anda söyledim diye düşündü hoş kızı İzmir'e döndüğünde ona yaptığının hesabını ödetecekti ama bu onun yüzündekli şaşkınlık ve mutluluk dolu ifadeye yeterdi . 

 Sabahın altısında havaalnında beklerken eline yasladığı kafası her an öne düşmek için fırsat arıyordu . Sonunda esneyerek elini bavulun sapından çekti ve karşısında gördüğü kişiyle şaşkınlık yüzünü kapladı . Yine Mert çıkmıştı işte karşısına . Hiç uçak yokmuş gibi aynı saate denk gelmek zorundamıydılar sanki? Görmezden gelerek bakışlarını etrafta gezdirdi . Bir yandanda yan bakışalrla Mert'i kontrol ediyordu . Ona kızgın dahi olsa yalnız olup olmadığını çok merak ediyor ve kıskançlık içini kavuruyordu.

 Mert Ezgi'yi gördüğü anda gülümsemeden edemedi . Yarı uyur yarı uyanık hali o kadarv tatlı ve .. çekiciydi ki . Her hareketiyle kendisine nasıl aşık ettiğini gösteriyordu sanki . Gidip yanakalrını öpmek ve sıkıca sarılmak istedi . Ama yapamayacağını biliyordu . Karşılaşma ne akdar geç olursa kafası o kadar sağlam kalırdı . Yavaşça duruduğu kolonun arkasından çıktı ve Ezgi'ye doğru yönlendirdi adımlarını . Ezgi Mert'i fark ettiği anda duyduğu şaşkınlık ve esnemekten zaten açık olan ağzı biraz daha açıldı . Sonra kendini toparlamasını ve umursamadan etrafa bakınma çabasını yalnızca gülerek izliyordu Mert . Sonunda ona yaklaştı ve kendisini onun koltuğunun yanına bıraktı . Ezgi tersçe kafasını sağa döndürürken yine gülmeden edemedi Mert . Şuan Ezgi'nin kendisine yumruk atma isteğini fark etmişti ama kıyamayacağını da biliyordu . Saatte baktığında bu oyunu daha fazla uzatmamaya karar verdi ve kendisinin aksi yönüne bakan kıza döndü.

'Eee hadi biletleri kontrol ettirelim yoksa kanat kısmı kalacak bize.'

Gelmeyecek Sus Artık!(2.Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin