24.Bölüm

1.7K 82 13
                                    

Gif Merve! Şarkı var!

Bacakları titrerken duvardan güç almak istercesine tutundu. Hala bazı şeyler, algılayamıyordu . Kalbi sıkışırken elini oraya bastırdı . Onu daha öncede kaybetmişti ama bu , bu çok farklı birşeydi . O zaman en azından yaşadığını ve bir yerde olduğunu biliyordu ama şimdi . Kabullenmek istemiyordu . Dünyada binlerce Görkem vardı ve belki bu bir tesadüftü yalnızca aptal bir tesadüf . En azından öyle olmalıydı . Yavaşça hareket edip salona girdi.

'A-abla'

 Miray hızlıca arkasını döndü ve dolu gözlerini kardeşinin çoktan ıslanan gözlerine dikti.

'Merve'

'O Görkem tahmin ettiğim kişi değil değil mi?'

 Miray dudaklarını birbirine bastırırken gözlerini halıya dikmişti. Merve yavaşça yere bırakırken kendisini boğazına bir yumru oturmuştu. Yutkunduka gitmek yerine gittikçe büyüyordu . Ve Merve buna bir dur diyemiyordu Aynı Görkem ' e kal diyemediği gibi . 

'Nerede o abla?'

 Sesi fısıltıdan farksız çıkmıştı . Merve'nin kafasını göğsünün üstüne koyan Miray için duymak zor olmamıştı . Eli yavaşça kardeşinin saçında dolanırken sessiz bir iç çekti . 

'O y-yok.'

 Dedi hızlı ve sesszce . Sanki böyle yaparak gerçeği değiştirebilecek gibiydi.

'Ne demek bu?'

 Merve kafasını kaldırıp Miray'ın ifadesiz yüzüne baktı . Kulakları uğuldarken ablasını anlayamıyordu . O yok ne demekti?

'Arabada bulamamışlar muhtemelen takla atan arabada yuvarlandı yada yandı. Ama sağ çıkma şansı yok.'

 Gözlerini kapatıp söylemişti bunu . Kardeşinin çaresiz yüzüne bakamamıştı . Bu kadar güçlü değildi . 

 Merve ufak bir hıçkırığı salarken ağzından yumruğunu sıkmaya başlamıştı . Her zaman ufak bir umut onu göreceğini söylemişti şimdi ise o küçük umut bile yok olmuştu . Acı öyle bir kavurmuştu ki içini daha önceki hiç bir şeye benzemiyordu bu acı . Kaybetmişlik doluydu ağzından çıkan hıçkırıklar. Yine ve yine gitmişti. Yine ona sormamış ve kendi kararıyla gitmişti. 

'O neredeyse beni oraya götür abla. Kaza yerine yada hastaneye nerede olabilirse oraya götür beni. Lütfen.'

 Miray bunun iyi bir karar olmadığını biliyordu . Annelerine ne söyleyeceğini de bilmiyordu ama kardeşine bunu borçlu hissediyordu kendisini . İçini bir suçluluk doldurdu . Belki , görkem ile konuşmasaydı yeniden birli olabileceklerdi ama o bunu engellemişti . İşte bu yüzden kardeşine son görevini yapmakta borçluydu.

'Tamam git giyin.'

 Merve hızlıca kalkıp odasına giderken göz yaşlarıda hızlıca akıyordu . Mirayda onun arkasından odasına gidip giyindi ve telefondan iki bilet ayarladı . Annesine vereceği hesabı sonra düşünebilirdi şimdi bunu düşenmesede olabilirdi.

'Hadi .'

Merve'nin aceleci sesiyle kendisine geldi ve çantasını alıp odadan çıktı . Gecenin bu saatinde dışarısı pek tekin değildi belki ama Merve bunu önemsemiyordu . Miray taksi çağırdı ve huzursuzca evden çıktılar . Boş sokağa içini çekerek baktı . Merve'de şuan karşısındaki sokak gibiydi boş ve karanlık . Taksi geldiğini Miray'ın kendisini çekmesiyle fark etti . Ne göreceğini bilmiyordu ve bu yüzden korkuyordu . Belkide göremeyecekti . Gerçekten yanmış yada kaybolmuş olabilirdi. Yine boğazında o yumru belirdi . Başını yavaşça ablasının omzuna bırakırken ihtiyacı olan ne teselli cümlesiydi nede küçük polyanna oyunları . Yalnızca Görkem'i istiyoru . Onun olmayacaksa bile sağ olmalıydı.

***********

 İstanbul'dan ilk kez nefret ediyordu Merve . Sevdiğini hortumun içine kapmış ve götürmüştü nede olsa . Gökhan ile buluştuklarında sessizce etrafı incelemişti . Kaza hakkında bilgi istese bile kaldıramayacağını biliyordu bu yüzden dinlememeyi tercih etti. Kolunda ablasının elini hissettiğinde ona baktı çökmüş göz altlarıyla.

'Kaza yerine gidebilecek misin?'

 Onu o şekilde hatırlamak istemiyordu ama son kez cesedini görecek dahi olsa görmek istiyordu . Usulca kafasını salladı ve ablasının onu kolundan tutup çekiştirmesine izin verdi. Yürüyecek gücü bile yoktu . Gökhan'a baktığında acıyı içten içe yaşadığını anlamıştı . Kolay değildi ki zaten. Yavaşça siyah arabaya bindiğinde kafasını cama yasladı ve içten içe görecekleri için cesaretlenmeye çalıştı . Belki acı biraz hafifler diye bekledi ama sanki yol yaklaştıkça acıda eş zamanlı büyüyordu . Sıkıca yumdu gözlerini . Gözünün önüne onun gülümsemesini getirmeyi denedi ama olmadı. İlk kez onun hayalini görmeye bu kadar ihtiyacı varken o yoktu . Ve anladı ki gittikçe Görkem silikleşiyordu aklında. Bu olmamalıydı artık yalnızca anılarla avunabilirdi bunu kaybedenemezdi. Göz yaşları ıslanırken duran arabayla gözlerin açtı . Bir araba onlarca insan ve olay yeri inceleme . Biraz araladığı gözleriyle baktı karşısında ki karmaşaya . Yavaşça kapıyı açtı ve sarsak adımlarını zemine bastı . Hemen arkasında ablasının varlığını hissetmişti.  Miray'ın tüm tutma çabalarına rağmen yavaş ve sarsak adımlarla olay yerine yürüdü . Yanan arabaya iç çekerek baktı . Hiç bir zaman böyle bir son yazmamıştı aklında . Bir çok son düşünmüştü ama böyle olanı hiç hayal etmemişti. Belkide ilk kez mutlu bir sona ihtiyacı vardı . Yavaşça olay yerinin etrafında ki bandı kaldırdı ve altından geçti . Polisin hiçbir uayrısını dinlemeden yürüdü yanan arabaya . Hayatında gördüğü en kötü şeymiş gibi baktı geriye külükalan arabaya . Sevdiği çocukla birlikte tüm hayallerini ve umutlarınıda almıştı bu araba . Polislerden birisi onu çekiştirken bir çığık attı ve saatlerdir içinde tuttuğun bağrışlarla ağlamaya başladı . O kadar acınası duruyordu ki o anda . O kadar acınası ve yıkılmış . Çığlıkları artarken arabaya tekma atmaya çalıştı .

'Benden aldın onu.'

Diye bağırdı saatlerdir içine kaçtığını sandığı sesiyle.

'Benden onu aldın.'

Diye bağırdı bir kez daha.  Boğazı parçalanırcasına bağırıyor ve gözlerini düşünmeden ağlıyordu . Sinir krizinin eşiğindeyken artık ona müdahile dahi edemiyorlardı . 

'Neden tekrar gittin lanet olası!'

 Yavaşça kendisini yere bıraktığında artık tüm sesi kısılmıştı. Ve son kez fısıldadı.

'Gitme yalvarırım gitme.'

  Bir kaç kişi ona su vermeye çalışırken elinin tersiyle verilenleri fırlatıyordu . Hiçbir şeye ihtiyacı yoktu görkemden başka. Şimdi çıksa ona ses verse başka bir şey istemezdi ki. Yalnızca ona ihtiyacı vardı . Birdaha birlikte olamayacağını bilse bile onu görmeye ihtiyacı vardı. Koluna değen eli hızlıca itti ve yüzünü avucunun içine gömdü

'Merve.'

Duyduğu sesle kafasını kaldırdı ve çökmüş gözlerini inanmıyormuşçasına açtı. Bir kaç kez kapayıp açtı ve ufak bir tebessüm belirdi yüzünde (Gifteki gibi)  ardından yavaşça yerden deste alarak ayağa kalktı. 

'Görkem.'

Gelmeyecek Sus Artık!(2.Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin