Yetimhaneye girmemle Güneş ve Bulut'un koşarak bacağıma sarılması bir oldu. Bulut 10, Güneş ise 5 yaşındaydı. Buraya geldiklerinde Güneş iki yaşındaydı. Ailelerini bir trafik kazasında kaybetmişlerdi. Ben sürekli olarak buraya geldiğim için Güneş'in büyümesini izledim. Buradaki tüm çocukları çok severdim ama Güneşin yeri ayrıdır. Ozan' a göre bunun sebebi annemin de isminin Güneş olması.
Güneş bana bakıp kucağıma almamı beklerken onu daha fazla bekletmeyip kucağıma aldım. Yanaklarını sulu sulu öpüp içeriye doğru yürüdüm. " Bu abi kim Masal abla" dedi Aras'ı göstererek. Ben bu çocuğa gitmesini söylemiştim ve yine benim sözlerimi es geçip geldi." Ben sana git demedim mi?"
" Dedin ama ben geldim"
" Gider misin? "
" Tamam bu küçük hanımefendi ne derse o olacak" dedi. Kucağımdaki Güneş'i alarak.Güneş bana baktı ve ben kaşlarımı kaldırarak ona hayır demesi için yalvardım. Güneş kafasını biraz geriye çekip Aras'a baktı. Aras Güneş'in kulağına eğilip bir şeyler söyledi ve Güneş gülüp bana baktı.
Aras" Eee kararın ne küçük hanım?"
" Bence kalmalısın Aras abi"
Oha Güneşimi de kendi tarafına çekti. Güneş, Aras'ın kucağından inerken " Aras abi sözünü unutma" dedi ve arkaşlarının yanına gitti. Ona rüşvet teklif ettiğini biliyordum ama ne olduğunu çok merak ediyordum. Ben ona boş boş bakarken yanıma gelip " Gördüğün üzere Güneşte beni istiyor." dedi ve yine yüzünde o zafer gülümsemesi vardı.
Bir saattir buradaydık ve Aras, Güneş'i mutlu etmek için her şeyi yapıyordu.
Güneş genelde hareketli bir çocuk olduğu için kitap falan ilgisini çekmezdi bu nedenle ben diğer çocuklara hikâye anlatırken o Aras ile oyun oynuyordu. Hikayeyi bitirip onların yanına gittim. Güneş hemen gelip beni öptü. Bu kız çok şeker bir şey ya çok seviyorum. Bende yine sulu sulu öptüm onu. " Hadi evcilik oynayalım Masal abla"
Evet yine başlamıştık her geldiğimde beraber evcilik oynardık. Ben anne, Bulut baba, Güneş'te evin sevimli çocuğu olurdu. " Tamam hadi çağır Bulut'u oynayalım."
" Hayır Bulut olmaz."
" Baba kim olacak Güneş?"
" Aras abim olur. Bulut hep mızıkçılık yapıyor"
" Tamam o zaman bu sefer annede sen ol o zaman"
Aras " Masal bu gün mızmızlığın üzerinde. Oynayalım işte."Güneş bana ne olursun bakışları atıyordu ve dayanamayıp evet dedim.Güneş ellerini çarpıp yaşasın diye bağırdı. Bu mutluluğu görmek için her şeyi yaparım.
Aras'ın Anlatımından Devam
Kaç saattir oynadığımızı bilmiyorum ama oyun bahanesine Masal'a çok yakındım. Bir ara gerçekten karım olduğunu ve Güneş gibi mükemmel bir çocuğa sahip olduğumuzu düşündüm. Çok güzeldi ama Masal benden nefret ediyorken böyle hayaller kurmak çok saçma. Doğrusu onun yanındayken ne yaptığımı asla bilmiyorum. Şu iki günde beni kendine o kadar bağladı ve etkiledi ki bu benim suçum değildi. Özellikle onu öptüğüm aklıma gelince sarhoş gibi oluyordum. Bu benim Allah bilir kaçıncı öpücüğümdü ama onun ilk olduğuna emindim. Ne yapacağını bilememişti. Onu bir daha öpmek için elimden gelen her şeyi yaparım ama bizim aramızda bir şey olmayacağına kendimi inandırmak zorundayım çünkü o beni sevmiyor.
" Aras abi, Masal ablamı öp" Güneş'in söylediği şey ile düşüncelerimden ayrıldım ve ona döndüm. Bu kızın zihin okuma gibi özel güçleri olabilir.
" Güneş canım olmaz. Seni öpsün." diyerek Masal yine beni yalancı çıkarmayarak benden uzak durmak istediğini dile getirmişti." Hayır babalar işe giderken karınlarını öper ve kızlarını öper" dedi. Biz Güneş'i dinlerken sağ taraftaki küçük Güneş kadar bir çocuk gelip "Sen nereden biliyorsun? Kaç kere gördün bir babada konuşuyorsun?" O an neye uğradığımı şaşırdım. Bu çocuk neden böyle bir şey yaptı. Ağzımı açtım tam bir şey söyleyecektim ki Güneş ve Masal'ın dolan gözlerini görüp sustum. Şuan ne yapacaktım bilmiyorum sonuç olarak bunu söyleyende bir çocuktu. Masal, Güneş' e bakıp gözünden akan yaşları elinin tersi ile silip " Hadi en son nerede kalmıştık. Aras sen işe gidiyordun galiba" dedi. Bu konuyu dağıtıp Güneş'in moralini düzeltmek içindi." Evet ben gidiyordum" dedim ve ayağa kalktım. O sırada Masal yanağını bana doğru uzatıp " Karını ve kızını öp. Öyle git" dedi. Bende eğilip yanağını öptüm aslında dudakları olsa daha iyi olurdu ama şuan buda yeter.
Daha sonra Güneş'in de yanaklarını öpüp odadan çıktım. Ben çıktım iki dakika sonra
Tekrar içeri girip elimle telefon şekli yaptım. Telefon çalıyormuş gibi sesler çıkardım. Masal da elini telefon gibi yapıp
" Alo "
" Karıcığım benim işlerim biraz uzadı. Geç kalabilirim."
"Tamam, kocacığım. Görüşürüz."
"Güzel kızımı benim yerime öp. Seni de öpüyorum görüşürüz"Masal, Güneş'in yanağından öptü "Baban öp dedi" dedi.
Beş on dakika kapıda bekleyip tekrar içeri girdim. Güneş, Masal'ın kucağında uyumuştu. Yanlarına gittim. Masal ani bir şekilde ve endişe ile " Sesiz ol uyuyor" dedi. Masal bu kızı ne kadar çok seviyordu. Onun için canını bile verebilir gibi geliyordu. " Tamam, Masal sessizim."
Masal ile birlikte Güneş'i izlemeye başladık. Bence bir çocuğu uyurken izlemek en büyük huzur.
Güneş, Masalın kucağında kıpırdanırken " Masal abla, benim annem olur musun?" dedi. Uyandı sanmıştım ama bunu uykusunda sayıklamıştı. Kim bilir rüyasında ne görüyordu.
Masal'ın gözünden çenesine doğru yaşlar süzülmeye başlamıştı. Haykırarak ağlamak istediğine emindim ama yine Güneş'i düşünerek buna engel oluyordu. Güneşi kucağından aldım. Oradaki görevli bana yatakhaneyi gösterdi ve Güneş'i götürdüm. Yatırırken gözlerini araladı. Uykusu dağılmadan yanağından öpüp yatağa bıraktım. Tam gidiyordum ki Güneş " Aras abi Masal ablayı sakın bırakma olur mu?" dedi. " Bunu ona söyleme ama ben onu asla bırakmam fıstık."
" O mutlu olmayı çok hak ediyor."
Bir çocuğa göre fazla düşünceliydi. " Seni de bırakmayacağım fıstık." dedim. Sonra beni öpüp tekrar yatağa döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Habersiz Evlilik
HumorBir çocuk var hayatında ki tüm papatya kokulu kadınları kaybeden ve bir kız hayatında çoğu kişiden zarar gören hiç büyümeyen tam çocuğun sevebileceği gibi yeni papatya kokulu biri Çocuğun hayatına yeni bir papatya kokulu kadın girer onun kalbini k...