Derin
"Oğlum gel hadi.Kaybettiğimiz günlerin hasretini gidereceğiz." dedi Ozan'nın babası.Bense Rüzgar ile öylece Ozan'a bakıyordum.Dilimi bulduğumda konuşmayı başardım."Hadi ama Ozan oğlunu ve beni bırakamazsın.Lütfen gel."Ozan benim üzerimde ki gözlerini benden alıp Rüzgar'a çevirdi.Çok geçmeden de babasına çevirip bir adım ona doğru attı.
Yine o korkunç rüyalardan görmüştüm.Burada Ozan ile kaldığım her saniye de ve her uyumam da bu rüyanın bir kesitini görüyordum.Son 2 hafta da Ozan'nın kalbi 3 kere durmuş tekrar çalışmıştı.Rengi bembeyazdı.Sesini bana kızışını çok özlemiştim.Bu rüyalar da bile sesini duymuyordum sadece bakışları.Oturduğum sandalyeden kalktım ve yanına gittim anlına küçük bir öpücük bırakıp odadan çıktım.Masal'ı kolidorun sonunda gördüm.Diğerleri İşlerini halllederken ben ve Masal burada Ozan'ı bekliyorduk.2 Haftadır buradan hiç ayrılmamıştım.Günde bir saat Rüzgar gelip bana ve babasına sarılıp tekrar gidiyordu.Çocuklara bakma işini Elif üstlenmişti.Masal yanıma gelince o korkulu sesi ile"Bir gelişme var mı?" dedi.Ona o kadar çok ^Evet Ozan uyandı^demek istedim ama yapamadım olmadı. Ağır çekimde kafamı sağa sola salladım. Masal sıkıca sarıldı bana. İçeri de yatan 16 yıllık arkadaşı olmasına rağmen sırf benim için ayakta duruyordu. Çünkü biz kötü zamanlarda, yalnız kaldığımızda hep birbirimizden destek alırız. Bu tanıştığımızdan beri böyledir. Masal benden ayrılıp anlıma öpücük kondurdu. Sonra bir anda yüzü butuştu. "Yemek yemedin dimi? Hadi Derin bir deri bir kemik kaldın azcık ye bari. Böyle giderae Allah korusun bir odayı da sana açıcaklar" dedi. Korkudan söylediği el hareketlerinden, yüz şeklinden ve sesinden anlaşılıyordu ama hala şaka yapıyorum havasındaydı. Yan tarafımızda ki asonsörün kapısı açılınca kısa süreliğine kendime baktım. Gerçekten hortlak gibiydim. Gözler kızarık, ten beyaz renkte ve aşırı zayıf. Ben sadece 2 hafta da böyle oldum. Daha ne kadar dayanırım bilmiyorum ama Ozan olmadan devam edeceğimi sanmıyorum. Masal yüzüne yalvarır şekilde bakıyordu hadi ama kocam içerideyken orada sadece serumlar ile beslenirken ben nasıl olurda yemek yerim asla olmaz.
"Olmaz Masal. Ozan orada yatarken olmaz"
"Derin senin Ozan için de Rüzgar içinde güçlü olman lazım. Bu ne hal ha? Lütfen Ozan'a birşey olsa Rüzgar'a kim bakacak? "
Söylediği sözcükler cümlelere öyle bir yayılmıştı ki içimde ki o savaşı durdurmuş sonra da korlanmıştı. Dizlerimin bağı çözülünce yere düştüm. Sürekli akan arada sırada birikmesi için duran göz yaşlarım tekrar aktı." Ozan'a birşey olmayacak. O sadece uykuyu sevdiğinden ve hastane yataklarının rahatlığından kalkmıyor. "diye bağırdım. Masal bana sarılırken onunda ağladığını hissettim.
Masal zorla da olsa bana yemek yedirmeyi başarmıştı. Şimdi de koltukta uyuyordu. Bende 2 haftadır nadiren kalktığım sandalyeye oturmuş Ozan'ı izliyorum.
Kapının tıklatıldığını duydum çok kısa sürede de içeri kafasını uzatan Atlas'ı gördüm.İnanamadım 5 yıldır sesini bile duymadığım arkadaşım karşımdaydı.Hangi ara yanına gidip boynuna sarılıp ağladığımı bilmiyorum.O zamanı hatırlamıyorum.Atlas'ta bana sarıldı.Masal'ın sesi bizi ayıran olmuştu."Atlas?"
Atlas'ın o güven dolu kardeş sarılmasını o kadar özlemiştim ki .Sonra Masal ile de sarıldılar.Masal'da bende şaşkınlıktan ve özlemden Atlas'a hesap sormamıştık.Atlas nereden olduğunu söylemediği bir şekilde Ozan'nın durumunu öğrenmiş ve dayanamayıp gelmişti.Giderken hiç birimizi düşünmemişti şimdi de merak edip gelmişti.Kantin de oturup tüm olanları anlatmıştım ona.Sonra ondan da anlatmasını bekledik.Neden gittiğini?Ne olduğunu? ama o anlatmamayı tercih etti.Atlas değişmişti.Saç stili giyimi ve konuşma tarzı.Konuşurken farketmeden İngilizceye geçiş yapıyor.Masal'ın atarı ile geri dönüyordu.Biz ne ara bu kadar büyümüştük?Ne ara böyle olmayı bıraktık diye düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Habersiz Evlilik
MizahBir çocuk var hayatında ki tüm papatya kokulu kadınları kaybeden ve bir kız hayatında çoğu kişiden zarar gören hiç büyümeyen tam çocuğun sevebileceği gibi yeni papatya kokulu biri Çocuğun hayatına yeni bir papatya kokulu kadın girer onun kalbini k...