Ya ama ben şimdi ne diyeceğim. Hayır diyemem çünkü ya gerçekten ölür ve yalnız ölürse olmaz.Evet dersem Aras ile hep dipdibe olmak zorunda oluruz.
"Masal kızım düşündüklerini anlayabiliyorum.Biz bu kocakarıyla aynı evde ne yapacağız diyorsun ama lütfen kabul et."
"Estağfurullah biz tabi ki sizinle kalmak isteriz."
Aras'ın yüzüne baktığımda tatmin olmuşluk vardı.
"Tamam o zaman ben gideyim odanızı hazırlatayım sizde kıyafetlerinizi alıp gelin "dedi.Bizde kafamızı salladık.Onu arabaya bindirdik ve gönderdik.Ben odama gittim Aras'ta odasına gitti.
İki saat sonra ikimizde valizlerimizi hazırlamıştık.Aras'in iki tane orta boy valizi varken benim üç tane büyük boy ve iki tane küçük boy oda yetmiyormuş gibi bir tane kol çantam vardı.
"Masaaaaal ya bırakalım bunları bak söz ben seninle alışverişe gelirim. Ne olur bunları aşağı taşıtma bana."
"Hayır Aras indir onları aşağı."
Aras mızmızlanırken kapı çaldı.Kapıyı açtığımda bizim ekibi ve Borayı gördüm.Derin aniden boynuma atladı.Bende ona sarsılırken Elifte bizim üstümüze atladı Bora, Atlas ve Ozan gözlerini devirip içeri geçtiler.Üçümüzde salona geçtik ve Derin "Artık onlara da söyle seni çok merak ediyorlar"dedi
"Tamam"
Yaklaşık on dakikadır Aras'tan ses gelmediği aklıma geldi.Onları salonda yalnız bırakıp yukarı çıktım.Aras kendini yatağa atmış tavanı izliyordu.
"Bizimkiler geldi hadi aşağı inelim."
"Masal senden birşey isteyeceğim onlara bunun bir oyun olduğunu söylemesek çünkü eğer söylersek Atlas ve Ozan beni linç edecek gibi geliyor."
Haklıydı eğer böyle bir oyun oynadığımı öğrenirlerse Aras'ı döver bana kızarlardı.Normalde birbirleri yüzünden trip atarlarken bu sefer ikisinin aynı anda bana aynı konu için trip atığını düşünmek çok korkunçtu ama onlara yalan söyleyemem.
Yatağın kenarına oturdum "Aras biliyorum yani arkadaşlarımı tanırım ama onlara yalan söyleyemem."
Kafasını yastıktan kaldırıp dizime koydu daha sonra eli ile bacağımı okşadı şuan gülmemek için kendimi zor tutuyordum çünkü ben boynum, sırtım ve bacağımdan aşırı derecede gıdıklanırdım.Eğer bunu Aras'a farketirecek olursam ölümüne bunu bana karşı koz olarak kullanırdı.Bu neden ile kendimi kastım.
"Herkül görünümlü cılız bey hadi inelim ve herşeyi anlatalım."
"Tamam inelimde herkül görünümlü cılız beyi anlamadım."
" Şöyle ki sergilemekten asla vazgeçmediğin kasların var ama şu kadar valizi aşağı taşıyamadın"
"Şu kadar valiz dediğin şeyleri görüyorsun Masal."
"Olabilir ama taşıyamadın.Yani cılızsın."
"Öyle mi Masal Hanım.Peki. Peki."
"Ayy Tripte atarmış oy oy."demem ile ayaklarımın yerden kesilmesi bir oldu.Aras beni kucağına almıştı.Ben ani olan bir refleks ile çığlık atınca.Bizimkilerde koşarak yukarı çıktılar.Bizide bu şekilde görünce Elif karnını tuta tuta gülmeye başlayıp aşağı indi.Bora ve Derin gözlerini devirdiler.Atlas ve Ozan'ı sorarsanız biraz daha Aras'ın kucağında durursam beni görmezden gelip Aras'ı dövecekler gibi geliyordu.Yine Aras'ın kucağından aniden inmeye çalışmış ve kıçımın üstüne düşmüştüm.
Atlas "Masal anlatmaya başlıyor musun yoksa ben tehdit etmeye başlayayı mı?"
"Tamam salona geçelim herşeyi detaylı bir şekilde anlatacağım"
Aras kolumdan tutup beni kaldırdı ve diğerlerinin arkasından salona geçtik.
Herkes koltuklarına yerleşmişti bir tek tekli koltuk boştu.Ben oturdum ve kenara kayıp Aras'a da yer açtım. İkimiz bitişik bitişik koltukta otururken herkesin bizi izlediğini ve anlatmaya başlamam gerektiğini anladım.
"Şimdi arkadaşlar size gerçekten önemli birşey söylemeliyim."
Atlas "Hadi gevelemeden anlat"
Atlas'ın kurduğu cümleden ve ses tonundan sinirlendiğini anlıyordum.
"Tamam şimdi Aras'ın babaannesi onu evlendirmek istiyormuş ve Aras evlenmek istemediği için bir evlilik oyunu oynuyoruz."
"Dalga geçme ve dogru düzgün anlat"
"Gerçekler bunlar."
Atlas" Ya Masal sen salak mısın? Senin her zaman çok güzel bir kır düğünü ile evlenmek istediğini hepimiz biliyoruz ve sen yine kendini arka plana atıp başkası için hayallerini unutuyorsun."
"Benim hayallerim bir kadının son isteğinden önemli değil Atlas."
Atlas"Azıcık kendini düşünsen."
Ozan ve Elif te yeni öğrenmelerine rağmen Atlas gibi bir tepki vermediler.Atlas'in yüzüne bakmazken ani bir kapı çarpma sesi ile titredim kafamı kaldırdığımda Atlas'ın gittiğini farkettim.
Derin"Bora ve Ozan hadi çıkın yukarı ve bizim süslünün valizlerini indirin.Aras hepsini tek başına taşıyamaz." dedi.
Onları böyle kovma sebebi ağlayacağımı bilmesiydi. Üçününde kapıdan çıkması ile gözlerimde akmayı bekleyen damlalar bir bir yanağımdan süzülmeye başladı.Derin saçlarımı okşarken Elif'te elimi tutuyordu.Daha sonra Elif için uzun sürdüğünü düşündüğüm sessizliği bozdu ve "Bunun bir oyun olduğuna emin misin? "
"Evet eminim."
Ikisininde buna inanmadığına emindim ama bunu sesli bir şekilde kabul edemem.Derin yine o hayatı sözünü söyledi "Hadi Hayırlısı!"
Bora "Masal kızım yoksa adam parçalayıp bunların içine koydun ve bizemi taşıtıyorsun? "
Ozan "Ya ben hala anlamadım nereye gidiyorsun?"
"Nermin Hanım' ın yanına taşınıyoruz."
Ozan o anki şok ile bir tarafını tuttuğu valizi bıraktı ve valiz Aras ile birlikte merdivenlerden yuvarlandı.Aras kafasını merdivene vurmuştu ve şuan gözleri kapalıydı.Hemen yere çöktüm tam onu uyandırmaya calisacaktim ki kafasından akan kanı görmem ile etrafın kararması bir oldu ve hatırladığım son seslerden biri Derin' in çığlığı diğeri ise Bora'nın Ambulansı aramasiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Habersiz Evlilik
HumorBir çocuk var hayatında ki tüm papatya kokulu kadınları kaybeden ve bir kız hayatında çoğu kişiden zarar gören hiç büyümeyen tam çocuğun sevebileceği gibi yeni papatya kokulu biri Çocuğun hayatına yeni bir papatya kokulu kadın girer onun kalbini k...